Av. Abdurrahman Bayramoğlu
11 Mayıs 2013 günü Reyhanlı’da patlatılan bomba yüklü kamyonlar resmi kayıtlara göre 50, yerel kaynaklara göre 150 civarında sivil yurttaşımızın ölümüne neden olmuştu. AKP iktidarı o lanet olası kara günü bilinçli olarak karanlıkta bırakmak suretiyle, halkın gidişatı görmesini engellemiştir. Oysa o gün, Cumhuriyet Aydınlanması en ağır darbeyi almış ve Türkiye çağdaş batı dünyasının bir üyesi olmaktan çıkıp, ihanetler, pusular ve entrikalar coğrafyası olan Ortadoğu karanlığına hızla dalmıştır.
Reyhanlı Cumhuriyet tarihinde bir milattı. Ancak AKP iktidarının bilinçli karartması sonucunda Türkiye halkı bu tarihsel dönemecin tam farkına varamadı. Ardından Suruç, Diyarbakır ve nihayet Ankara katliamlarıyla, iktidar değişmediği için en büyük yeteneği körelmeye yüz tutan Mehmet Barlas’ın gayet pişkince ifade ettiği üzere artık Ortadoğulu olduğumuz tescillendi.
Öyle ya Ortadoğu’da ibadethanelere, pazar yerlerine ve kalabalıkların üzerine gözünü kırpmadan bomba atan tonla Fedaiyyun var. Evet, bu acı gerçeği görmek ve ona göre tutum takınmak zorundayız.
200 yıla yaklaşan Aydınlanma hareketinin 10 yılda yerle bir olmasına göz yumulamaz. Bu ülke, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Doğu, Batı, her ne kadar farklı adlandırılırsa adlandırılsın Cumhuriyet Aydınlanması ile ortak bir düzleme ulaşmıştı. Bu düzlem çağdaş uygarlık ideali ve yurttaşlık anlayışıydı. 30 yıldır süregelen Kürt sorunu birçok acı yaşattı bu ülkeye. Ama bu süreç içerisinde Reyhanlı ile başlayan karanlık dönemde olduğu gibi kalabalıkların üzerine kalleşçe bomba atılmadı.
Anımsayalım. 2003 yılı 15 ve 20 Kasım günlerinde Sinagoglar ve HSBC bankasına atılan bombalarla 60 kadar yurttaşımızın yaşamını yitirdiği olayın failleri de Ortadoğulu El Kaide idi.
Ve asla unutmayalım ki, vahşetin en kanlısı ve en acımasız olanı din adına yapılandır. Çünkü gelişmemiş toplumlar bakımından en cazip yem o oltanın ucunda sallanmaktadır.
***
Cumhuriyeti kuranlar elbette bugünün Tayyiban iktidarından çok daha iyi biliyorlardı Ortadoğu’yu. Onlar Arap pusularında öle öle geldiler, onlar bu coğrafyanın ihanetini yaşadılar en acı şekilde…
O yüzden Bağdat, Şam ya da Riyad saraylarında kral olmaktansa Ankara bozkırında onurlu birer yurttaş olmayı yeğlediler.
O yüzden Anadolu’nun yüzünü Batıya çevirip, çağdaş uygarlık seviyesini hedef gösterdiler.
O yüzden modern, laik eğitim seferberliği başlatıp ağır bedeller ödediler.
Ne yazık ki, Cumhuriyet Aydınlanması devrimini tamamlayamadan, güzel ülkemizde Ortadoğu kalıntıları hortladı ve Arap coğrafyasına Halife olmak uğruna Hanedan sarayları inşa edildi…
Yeni Osmanlılar, Osmanlıya rahmet okutuyor ne yazık ki…
Bu karanlığın tek çıkışı var…
Aydınlanma.
Evet,
Yeniden Aydınlanma…
İnadına Aydınlanma…