"İstanbul ve İzmir Barosu'nun Ortak Bildirisi Demokratik değil, Bürokratiktir"

~ 24.05.2013, Yeni Yaklaşımlar ~

Av. Başar Yaltı, adaletbiz'e yaptığı açıklamada; “İstanbul ve İzmir Barosu’nun işbirliğinin seçim sonuçlarını etkileyebileceğini düşünmüyorum” dedi. Av. Başar Yaltı açıklamasına şöyle devam etti;

“Bildiride demokratik anlayıştan ve iş birliğinde bahsediliyor. Oysa bildirinin altındaki imzalara baktığınız zaman bildirinin kesinlikle demokratik bir anlayışı değil bürokratik bir anlayışı yansıtmakta olduğunu görüyoruz. Çünkü bildirinin altında delegelerin imzası değil o kurumları temsil eden baro başkanlarının imzaları bulunmaktadır. Hepimiz biliyoruz ki delege yapılarıyla başkanların tutumu her zaman aynı olmayabilir.  Dolayısıyla bu demokratik bir anlayışı, demokratik bir bildiriyi yansıtmamaktadır. Tam tersine bürokratik bir anlayışı yansıtmaktadır. Üstelikte bunu yapmakla bence etik dışı davranılmıştır, bunu her iki baro ve baro yönetimleri açısında söylüyorum. En azından içinde bulunduğumuz İstanbul Barosu Delegelerinin yarısının, yarısından fazlasının Metin Feyzioğlu listesini desteklediği biliniyor, hatta bu kamuoyuyla açıklandı. Bu biline biline İstanbul Barosu Başkanlığıyla, İzmir Barosu başkanlığı bir araya gelerek Kazım Kolcuoğlu’nu destekliyoruz diye açıklama yapmaları doğru değildir. Bu açıklama kamuoyunu yanıltıcıdır, gerçek dışıdır.

Diğer bir konu İş Birliği! Zaten bildiriyi okuduğunuzda ne kadar işbirliğinden söz edilse de, bunun ne kadar zorlama bir iş birliği olduğu ortaya çıkıyor. Aslında, bildirinin içinden işbirliği çıkmıyor. Çünkü bu iki baronun hayata bakışı, siyasete bakışı çok farklıdır. Sadece ve sadece meslek konularında işbirliği yapılabileceğinden söz edilmiş ki bu zaten meslek örgütü olan Barolar Birliğinin zorunlu görevidir. Dikkat ederseniz bildiride meslek sorunlarından başka bir konuda işbirliğinden söz edilmemektedir. Dolaysıyla burada bir zorlama işbirliği var. Sonuç olarak kast edilen işbirliğinden hiçbir sonuç çıkmaz. Çünkü delegeleri kapsamamaktadır. Burada söz edilen iş birliğinden bir enerji ortaya çıkmaz. İki baronun bakış açıları, siyasal anlayışları farklıdır. Bunun ötesinde siyasal iktidarla mücadele gibi konularda, siyasal iktidarın tavırlarına karşı tutum takınmada bu işbirliğinden hiçbir sonuç çıkmaz. Bu bildiri sadece ve sadece bürokratik olarak, yani baroların yöneticileri olarak biraraya gelmiş, acaba seçimi son dakika da nasıl etkileriz düşüncesiyle kendi hitap ettikleri kamuoyuna karşı nasıl bir görüntü verebiliriz onun işbirliği olabilir. Zaten hiç kimse son dakikaya kadar beklemez birçok delege konumunu, seçimini yaparak kararını vermiştir. Bu tür bildirilerle de kimsenin tercihinden vazgeçeceğini zannetmiyorum.

Bir başka konu da şudur; bildiğiniz gibi Metin Feyzioğlu Listesini önceden açıkladı. Güçlü bir kadro ile ortaya çıktığı kamuoyu tarafından görüldü. Bu ister istemez, bir panik havası yarattı. Erken açıklamanın şu özelliği vardı; bu tür pazarlıklara, bu tür sonuç doğurmayacak işbirliklerine meydan vermemekti. Listeyi erken açıklamak kendine ve kadrosuna güven duygusunu ifade ediyor. Şimdi bu bir panik havası yarattı. Bu işbirliği panikle yapılmış sonuç doğurmayacak bir işbirliğidir. Sonuç olarak da hiçbir şekilde seçim sonuçlarını etkileyecek değildir diye düşünüyorum” dedi.

Bildiriye ulaşmak için TIKLAYIN

Adaletbiz

Hits: 29603