Dünya 'dan Haberler 30
ABD’nin 44ncü Başkanı Obama rakibi
Mitt Romney’e karşı Başkanlık seçimlerine giriyor. Bu seçimlerde Başkan Obama, belki daha önce hiçbir ABD Başkanına nasip olamayan özel bir konumda ABD halkının karşısına çıkıyor. Bu son yirmi yılda oluşan ağ merkezli küresel düzenin sağladığı ve sanal da olsa, Dünyada küresel lider algısı sonucudur. Bu nedenle ABD halkı, Obama ve
Romney için sandık başına giderken; Küresel güvenlik ve ekonomik beklentiler bu seçimlere en az ABD kamuoyu kadar Dünya kamuoyu gözünde de önem ve öncelik kazandırmış durumda. “Küresel Köy” sakinleri olarak bizler de ABD Başkanlık seçimlerini bu hafta takip edeceğiz.
Aslında “Redskins” kuralına göre sonuç şimdiden belli imiş; Romney kazanıyor(!) Kural Basit; eğer NFL’de oynayan Washington Redskins Amerikan futbol takımı kendi sahasındaki Başkanlık seçimlerinden önceki son maçını kazanırsa görevdeki Başkan, eğer kaybederse Rakibi kazanır diyor bu kural. 1937 yılında Washington’a taşınan takım 1940 seçimlerinde bu yana seçim öncesi kendi sahasında yaptığı 18 maçtan 17’sinegöre bu kural tıkır tıkır işlemiş(2004 hariç). Ne diyelim “Sandy Kasırgası” yetmedi şimdi de “Redskins” çıktı, Başkan Obama’nın işi daha da zor(!) görünüyor…
“Washington Redskins San Francisco Giants’a karşı kaybetti; seçim sonuçları hala belirsiz” başlıklı haberi ilgi duyanların dikkatine sunarak kendi gündemimize dönelim.
ABD seçimlerinin ağırlık kazandığı geçen hafta içinde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Suriye Ulusal Konseyi'nin (SUK) "bundan böyle muhalefetin lideri olarak görülemeyeceğini", ülkedeki tüm muhalifleri temsil etmediğini söyledi. Clinton, SUK için "Muhalefetin bir parçası olabilir ama muhalefet, Suriye içinden insanları ve diğerlerini de barındırmalı" diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanı Clinton’un bu konuşması Türkiye için soğuk bir duş etkisi yaratsa da nedendir bilinmez basınımızda öne çıkamadı.
Milliyet Gazetesinde Sayın Kadri Gürsel “Amerikan tescilli Suriye fiyaskosu” başlıklı yazısında bu gelişmeyi öne çıkarmış. Biz de ABD seçimlerini bir kenara koyarak Sayın Kadri Gürsel’in yazısı ile başlayalım.
Amerikan tescilli Suriye fiyaskosu
Geçen hafta
Suriye bahsinde yaşanan ve
Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren çok kritik bir gelişme, bir-iki istisna hariç ana
akım medyamız tarafından ya hiç görülmedi ya da
Ankara’nın Suriye politikasının bağlamından kopuk, sıradan bir habermiş gibi gösterildi. Mamafih tren kaçmış değil. Zira geçen hafta ortasında
ABD Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton’ın açıklamalarıyla oluşan ve Türk medyasının ihmaline uğrayan haber
Katar’da bu hafta yapılacak olan Suriye konulu bir toplantıyla ilgili.
Olayın özü şu: ABD, ağustos
2011’de
İstanbul’da Türkiye’nin himayesi ve koordinasyonuyla kurulan Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) Suriye muhalefetini temsil yeteneğine sahip olmadığını ilan etti. Bu hafta Doha’da Suriye’nin parçalı muhalefetinden yüzlerce temsilci, SUK’un yerine yeni bir liderlik çatısı oluşturulmasını tartışmak için bir araya geliyorlar.
Toplantı görünüşte
Arap Birliği’nin gözetiminde... Ama 31 Ekim tarihli
NYT haberinde, Clinton’ın
Hırvatistan gezisi sırasında yanındaki gazetecilere, “kendisinin yeni liderlik yapısına katılacak örgüt ve kişilerin seçimine ve toplantının organizasyonuna etkin biçimde müdahil olduğunu bizzat söylediği” yazıyor.
Suriye muhalefeti Doha'da buluşuyor
Suriye muhalefeti, Katar'ın başkenti Doha'da biraraya geliyor. Doha Konferansı'nda ABD'nin de baskısıyla sürgünde bir Suriye hükümetinin kurulabileceğine işaret ediliyor. Bu hükümetin liderliği için de Suriyeli muhalif Riyad Seyif'in adı geçiyor.
'Türkiye o listeye alınsın'
Suriye iyice abarttı. Suriye Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdad, Ankara'nın El Kaide'ye destek verdiğini iddia etti ve şok bir öneride bulundu: "Ankara yönetimi teröristlere destek verdiği için terörü destekleyen ülkeler listesine alınsın." Faysal Mikdad, İran lı Fars Haber Ajansı Genel Müdürü Seyyid Nizameddin Musevi ile görüşmesinde yaptığı açıklamada Irak'ın İran'a dayattığı savaşın bir kez daha Suriye'de tekrarlandığını, bu kez aynı ülkelerin Suriye karşısına çıktığını çünkü Suriye'nin "korsan" İsrail'in önünde durduğunu savundu.
Suriye'yi canları pahasına dahi olsa sonuna kadar savunacaklarını ifade eden Mikdad, Türkiye için küstah bir çıkışta bulundu. Yıllardır terör örgütü PKK'ya verdiği açık destekle bilinen Suriye'nin üst düzey yetkilisi "Türkiye'nin teröristlere destek verdiği için terörü destekleyen ülkelerin listesine alması gerektiğini" söyledi.
'Suriye'ye BM barış gücü planı yok'
BM ve Arap Birliği Suriye özel temsilcisi Lakhdar Brahimi, Birleşmiş Milletler'in bu aşamada Suriye'ye barış gücü gönderme planı bulunmadığını söyledi.
Suriye zırhlı araçları Golan Tepeleri'ne girdi
Suriye'deki gerginlik,
İsrail ve
Suriye arasındaki fiili sınırı da aştı. Golan Tepeleri'nin
İsrail işgali altında olan bölümüne 40 yıldır ilk defa
Suriye tankları girdi. 3
Suriye zırhlı aracının,
İsrail askeri kontrol noktalarının birkaç kilometre uzağından geçtiği bildiriliyor.
İsrail haber siteleri, araçlardan birinin tank, ikisinin zırhlı personel taşıyıcı olduğunu duyuruyor.
İsrail Suriye araçlarının işgal altındaki Golan'a girmesinin ardından Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne şikâyet başvurusu yaptı. Ancak herhangi bir askeri karşılık sözkonusu değil. Bu durum,
İsrail tarafının, zırhlı araç geçişini ciddi bir tehdit olarak algılamadığı şeklinde yorumlanıyor.
Ortam geriliyor: 'Türk bakan alenen...'
Suriye Dışişleri Bakanlığı, Türk hükümetini Türk halkını istemediği politikalara sürüklemekle suçladı. Suriye Haber Ajansı SANA’nın haberine göre, Suriye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cihad Makdisi, Davutoğlu’nun sözlerinin, hükümetin Türk halkını artık istemediği politikalara sürükleme kararlılığının bir göstergesi olduğunu öne sürdü. Davutoğlu’nun yıkıcı politikalardan geri adım atmamaya kararlı olduğunu söyleyen Suriyeli yetkili, “Türk bakan komşusu Suriye’nin istikrar ve güvenliğini alenen hedef almaya devam ediyor” dedi.
Makdisi, Davutoğlu’nun sözlerinin, Ankara’nın askeri operasyonların durdurulması yönündeki kararlara saygı göstermediğinin bir göstergesi olduğunu iddia etti.
Aleksey Puşkov, ''Suriye'ye girmek kolay, çıkmak çok zor''
Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov, "Suriye'ye girmek kolay, çıkmak çok zor." uyarısında bulunarak, Ankara’nın Suriye'ye yönelik askeri bir müdahalede bulunmamasını önerdi.
Rusya'nın İngilizce yayın yapan Russia Today televizyonuna konuşan Puşkov, bir muhabirin sorusu üzerine, “Türk yönetimi eğer Suriye’ye girerse bunun Türkiye içinde tehlikeli olabileceğinin farkında.
Suriye'de çok sayıda Kürt yaşıyor. Türkiye Kürtlerinin bazısı ise ayrılmak ve bağımsız bir Kürdistan devleti kurmak istiyor. Dolayısıyla çoğu yönden Türkiye'nin Suriye ihtilafına dâhil olması Ankara için bir tuzağa dönüşebilir. Türkiye’nin henüz sınırı geçip Suriye’ye birliklerini sokmaması da tesadüf değil. Çünkü Suriye'ye girmek kolay, fakat geri dönüşü zor. Bölgede yaşanan diğer savaşlar gösteriyor ki; bir ülkeye askeri birliklerin sokulmasına ilişkin karar iki günde alınır, fakat o birliklerin oradan çıkarılması için ise yıllar gerekir.” şeklinde konuştu.
'Yükselişini Esad engelledi!'
Washington Post: Erdoğan en büyük testle karşı karşıya...
Amerikan gazetesi Washington Post'tan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili bir iddia daha! Gazete bu sefer “en büyük stratejik testle karşı karşıya bulunduğunu” ileri sürdü.
Washington Post gazetesi, Erdoğan’ın Türkiye’yi “model olacak bir Müslüman demokrasiye dönüştürme planlarının hem yurt içinde hem de yurt dışında artan tehditlerle karşı karşıya bulunduğunu” savundu. Gazete Suriye nedeniyle Erdoğan'ın "en büyük stratejik test ile karşı karşıya bulunduğunu" iddia etti. Washington Post gazetesi, “Türkiye’de Suriye, Erdoğan’ın Otoritesine Yeni Bir Test Oluşturuyor” görüşünü başlığa çıkarttığı geniş haberinde Başbakan Erdoğan’ın “son 10 yılda Çin tarzı bir ekonomik mucizeye başkanlık edip Ortadoğu’da neo Osmanlı bir nüfuz tesis ederken, ülkesini model bir Müslüman demokrasi dönüştürmeyi taahhüt ederek dönüştürücü lider olarak yükseldiği” yorumu yaptı.
Buna karşın, Türkiye’yi halen “sarsan” zorlukların bulunduğunu öne süren gazete, Suriye’de tırmanan krizin, Erdoğan’ın yabancı müttefikleri ve seçmenlerinden daha güçlü bir uluslararası müdahale için destek sağlamak amacıyla mücadele etmesine neden olduğunu yazdı.
http://haber.gazetevatan.com/yukselisini-esad-engelledi/491149/1/G%C3%BCndem#.UJbBsW8xrjI
Şam'da bombalı saldırılar
Suriye'de ihlal edildiği haberleri hafta sonundan bu yana gelen ateşkesin son gönünde başkent Şam'ın Camana mahallesinde meydana elen iki patlamada 10 kişi öldü.
''Ateşkes 127 defa ihlal edildi''
Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC) ise, Esad birliklerinin ülke genelinde 103 bölgeye ağır silahlarla saldırdığını belirterek, Kurban Bayramı boyunca alınan '
ateşkes' kararının, sadece bayramın üçüncü gününde, akşam saatlerine değin 127 defa ihlal edildiğini açıkladı. Suriye Genel Kurmay Başkanlığı'ndan ise '
ateşkes' ihlaliyle ilgili henüz bir açıklama yapılmadı.
Bayramda katliam yapanla diyalog olmaz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin, Suriye’de Cenevre Mutabakatı çerçevesinde, bir geçiş hükümetinin kurulması yönündeki temasların hemen başlatılmasını desteklediğini belirterek, “Bunu yaparken halkına karşı böylesine bir katliamı bayramda bile devam ettiren bir rejimle diyalog kurulmasının bir anlamı olmaz” dedi.
Suriye’de şok iddia: Somali gibi olur
Suriye’nin kuzeyinde Kürtler ile Araplar arasında çatışma yayılırken Esad’ın askerlerinin el altından muhaliflere silah sattığı iddia ediliyor. Dün Suriye uçakları ilk kez başkent Şam’ı bombaladı. Yine Şam’da bir havacı general hedef alındı. Ufukta herhangi bir umut yok. Uzmanlar, “Yeni Somali” uyarısı yapıyor.
Kürtlerle çatışma Azaz'a sıçradı
Ülkenin kuzeyinde Kürtlerle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) arasında gerilim sürüyor. Cuma günü Halep’in Eşrefiye Mahallesi’nde Kürtlerin ‘Halk Koruma Birlikleri ile ÖSO’ya bağlı Selahaddin Eyyubi Birliği arasında çıkan ve 29 kişinin öldüğü çatışmalar bu kez Azaz’a sıçradı. Azaz’a bağlı Yazi Bah Köyü’nde son 48 saatte yaşanan çatışmalarda 4 Arap ve 1 Kürt öldü.
Kürt-ÖSO çatışmasından dolayı Türkiye suçlandı
Suriye ’nin Halep kentinde Kürtlerle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) arasında cuma günü yaşanan çatışmanın ardından gerilim sürerken Demokratik Birlik Partisi (PYD) lideri Salih Muslim olaylardan
Türkiye ’yi sorumlu tuttu.
'Esad rejimindeki casuslardan silah alıyoruz'
AFP haber ajansında yer alan habere göre, silah temini için Batı’dan istediği desteği alamayan muhalifler, Suriye devletinin bakanlıklarında ve güvenlik güçlerinde görev yapan kişilere silah için para ödemeye başladı. Askerlik görevinin zorunlu olduğu Suriye’de, muhaliflerin Esad güçlerine mensup asker ve yetkililer arasından ‘eski bir arkadaş’ bulmakta zorlanmadığı, silah alışverişinin de bu sayede gerçekleştiği ifade edildi.
İran'dan yeni insansız hava aracı
İran dikey kalkabilen insansız hava aracı üretti. Piste gerek duymadan ve sessiz havalanabilen insansız hava aracının test uçuşlarının ardından birkaç ay içinde tanıtımı yapılacak.
Basra Körfezi'ne yeni üs
İran, dünya petrolünün beşte birinin geçtiği Basra Körfezi'ne yeni bir askeri üs kurdu. Üssün faaliyetlerine başlamasıyla Basra Körfezi ile Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarının emniyetinin güçlendirileceği belirtiliyor.
Yunanistan'da "İran'a saldırı" provası
İsrail,
İran'a olası bir saldırının provalarını
Yunanistan'da yapıyor.
İsrail-Yunan askeri işbirliği anlaşması çerçevesinde geçen Eylül ayında Girit'te helikopter ve savaş gemilerinin katılımı ile yapılan ortak tatbikattan sonra, şimdi de Atina'dan 350 kilometre mesafedeki Larisa bölgesinde hava tatbikatı gerçekleştirildi.
Ortak tatbikata Hatzerim ve Ramon hava üslerinden gelen 10 adet F-16 İSUFA tipi
İsrail savaş uçağı ile 152 mürettebat katıldı.
ABD ve AB, "İran'a yaptırımlara devam" dedi
İran'in nükleer programı, Avrupa Birliği Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın, Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Saraybosna'da düzenlediği basın toplantısında da gündemdeydi. Avrupa Birliği ve
ABD,
İran'a yönelik yaptırımlara devam mesajı verdi. Ancak Ashton, "Bir yandan da diyalog için yolları zorluyoruz" diye konuştu. Ashton, hafta sonunda kendi yardımcısı ile
İran'ın nükleer müzakerecisi Said Celili'nin yardımcısı arasında bir görüşme gerçekleştiğini söyledi.
Ashton'ın temsil ettiği P5+1 ülkeleri ve
İran arasındaki nükleer müzakereler, yaşanan tıkanıklık üzerine teknik düzeye indirilmişti. Teknik görüşmelerde de ilerleme sağlanamadı, sürece ivme kazandırmak için Ashton ve Celili 19 Eylül'de İstanbul'da görüştü. Görüşmeden sonra Ashton sessiz kalmış, Celili, "Verimli bir görüşme oldu" açıklaması yapmıştı. Müzakerelerin tam kapsamlı olarak başlayacağına dair bir işaret yok.
ABD-İran çoktan masaya oturmuş
İsrail gazetesi Maariv, İran’la ABD arasında 1979’da kesilen ilişkilerin 2009’da kısa süreli de olsa tekrar başladığını yazdı. Washington ve Tahran temsilcilerinin karşılıklı pazarlıkları yarım kaldı.
'Türkiye de nükleer yarışa girer'
Barak, İran'ın nükleer silah üretmekte kararlı olduğunu ancak bir yıl içinde nükleer hedefleri nedeniyle hesap vermeye mecbur edileceğini söyledi. Ortadoğu'da nükleer silahlanma yarışının başlayacağını öne süren Barak, "Türkiye de birkaç yıl içinde nükleer güce dönüşür" dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Beyrut'ta
Lübnan'ın başkenti Beyrut'a gelen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Lübnanlı mevkidaşı Mişel Süleyman ile görüştü. Lübnan'a resmi ziyaret düzenleyen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Beyrut'taki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda resmi törenle karşılandı. Hollande, törenin ardından Lübnanlı mevkidaşı Süleyman ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı görevine gelmesinin ardından Ortadoğu'ya ilk kez ziyaret düzenleyen Hollande, kısa süreceği belirtilen Lübnan ziyaretinin ardından Suudi Arabistan'a geçecek.
Güney Kıbrıs'a 100 milyar Euro’luk gelir
Türkiye'nin korktuğu oldu! Güney Kıbrıs yönetimi adanın güneyinde bulunan 4 sektör için petrol ve doğalgaz rezervlerinin çıkarılma ve satış lisansını aldı. 2., 3., 9., ve 11. sektör olarak tanımlanan bölgeler dünya enerji devlerine satılmak üzere bekleniyor. Söz konusu bölgelerde 226.5 milyar kübik metrelik doğalgaz bulunuyor. Bunun tahmini değeri ise tam 100 milyar Euro. Türkiye Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama sürecinin başından beri Güney Kıbrıs'ın kendi başına aramalar yapıp bu bölgelerden kazanç elde etmesine karşı çıkıyordu. Hatta Piri Reis petrol arama gemisi bir süre KKTC ve Güney Kıbrıs sularında da arama çalışmaları yapmıştı. Güney Kıbrıs'ın lisanslara sahip olmasıyla Türkiye'nin bu duruma nasıl bir cevap vereceği merak konusu.
ABD seçiminin kaderi 4 kilit eyalette
Amerika Birleşik Devletleri'nde Salı günü başkanlık seçimleri var. ABD Başkanı Barack Obama ve Cumhuriyetçilerin adayı Mitt Romney, son mitinglerini düzenliyor. Anketler de Salı günü kıran kırana bir seçim yaşanacağını gösteriyor. Seçimin galibini tayin edecek 4 kilit eyalette Obama ve Romney başa baş gidiyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde başkanlık seçimlerine günler kala rekabet kızıştı. ABD Başkanı Barack Obama ve Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Mitt Romney'nin kararsız seçmeni ikna turu sürüyor.
Obama son olarak Ohio'daydı. Destekçilerine seslenen Obama, rakibi Mitt Romney'e yüklendi.
Kim kazanırsa kazansın ABD stratejik ortak
Türkiye’de yıllarca çalışan Amerikalı gazeteci Yigal Schleifer, seçimler sonrasında iki ülke arasında yaşanacak muhtemel senaryoları Milliyet için araştırdı. Analistler “Yakın ilişkiler devam eder” diyor.
Sandy Kasırgası'nda ölü sayısı artıyor
ABD'de Sandy Kasırgası'ndan ölenlerin sayısı artmaya devam ediyor. Yetkililer, son sayıyı 106 olarak açıklarken, bu sayının yükselebileceği uyarısında bulundu. Afet bölgesinde elektrik, su ve yakıt sıkıntısı da sürüyor. Dünyanın en büyük spor etkinliklerinden biri olarak kabul edilen New York Maratonu da felaket nedeniyle bu yıl iptal edildi.
Çin'de dev uranyum madeni bulundu
Çin Toprak ve Kaynaklar Bakanlığı, rezervin İç Moğolistan Özerk Bölgesinde orta kesimlerindeki Daying bölgesinde keşfedildiği ve son zamanlarda bulunan en büyük miktar olduğunu duyurdu. Keşfin dünyadaki en zengin uranyum madenlerinden biri olduğu belirtildi.
Kuzey Kıbrıs niye Güney’den geride?
Bölünme ile birlikte 200 bine yakın
Rum göç etmek zorunda kaldı. Rumlar yaklaşık
1 milyon 500 bin dönüm arazilerini Kuzey’de bıraktılar. Kıbrıslı Türkler ise Güney’de 450 bin dönüm arazi bıraktı. Savaşın ardından ekonomik yapısını düzenlemeye başlayan Rumlar, sıkıntıları yavaş yavaş atlattı.
Ekonomisi büyüdü, ülke yılda 3 milyon turist almaya başladı.
Yunanistan’da yaşanan krize kadar ekonomik olarak güçlü bir yapıya sahipti. Güney’de ekonomi büyürken bağımsızlığı
sadece Türkiye tarafından tanınan,
ambargo ve izolasyonla boğuşan Kuzey Kıbrıs geride kaldı. Kişi başına
milli gelir 40 yılda ancak 14 bin dolara (25 bin TL) çıktı. Sadece Türkiye ile ticaret yapabilen, ithalatını Türkiye üzerinden yaptığı için hayat pahalılığı ile mücadele eden
KKTC ekonomisi için Türkiye’den gelen yardımlar önemli bir yer tutuyor.
Deutsche Welle - Türkiye Cumhuriyet Bayramı göstericilerini gazla cezalandırdı
Hükümetin Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını yasaklamasına rağmen gösteri yapanlara polis göz yaşartıcı gazla ve suyla yanıt verdi. Bayram günü, rejimin seküler geleneklerinden uzaklaşmasından endişe edenlerin platformu haline geldi. Görgü tanıklarına göre ıslanmış çocuklar baygın bir biçimde kalabalıktan uzaklaştırılmaya çalışılıyordu.
Bu görüntü dünyada da yankı buldu!
Ankara'daki 29 Ekim yürüyüşüne polisin gaz ve basınçlı suyla müdahale etmesi yurt dışında da yankı buldu. BBC, “Ankara Valiliği’nin yasakladığı halde binlerce kişinin katıldığı ‘29 Ekim Seferberlik Yürüyüşü'ne, polis, Ulus meydanı civarında müdahale etti” dedi. Washington Post da haberinde kutlama yasaklamalarına karşın binlerce laik vatandaşın Ankara’da Cumhuriyet’in kuruluşunu kutladığı duyurdu.
En 'büyük' elçilik binası Berlin'de
Türkiye ’nin en büyük dış temsilciliği olarak 2010’da temeli atılan Berlin Büyükelçiliği dün törenle açıldı. Törene Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ve Alman Dışişleri Bakanı
Guido Westerwelle ’nin yanı sıra iş adamları ve sivil toplum temsilcileri katıldı. Erdoğan,
Almanya ’daki Türkiye kökenli vatandaşlara da seslenerek “Burada, kalıcı olmaya, ev almaya, iş kurmaya karar verdiğiniz andan itibaren sizler artık buranın bir parçasısınız. Kesinlikle entegrasyon konusunda en ufak bir sıkıntınızın olmaması gerekir. ” dedi. AB üyeliğine dair de ’Türkiye’nin üyelik hedefinden vazgeçmediğini, bunun her iki taraf için de faydalı olduğuna inandığını’ söyledi.
ABD seçimlerinde bu sefer de “Redskins Kuralı” işleyecek mi bekleyip görelim. Ülkemiz ve özellikle gençlerimiz için gönençli gelecek umutlarının yeşerdiği daha iç açıcı bir Dünya gündeminde görüşmek umuduyla saygılarımızı sunarız.
Hits: 24477