Dünya 'dan Haberler 23
Suriye tarafından düşürülen RF-4 uçağında şehit olan genç savaş pilotlarımız Gökhan Ertan ile Hasan Hüseyin Aksoy törenle toprağa verildi. Halkımıza ve geride bıraktıkları ailelerine baş sağlığı diliyor, Şehitlerimizin manevi huzurunda saygı ve minnet duyguları ile eğiliyoruz…
Gönlümüz her zaman Başbakan ve Genelkurmay Başkanlığınca yapılan açıklamalara güvenelim diyor ama aklımız ise gündeme getirilen soruları göz ardı edemiyor ilk günden beri. Eğer kafalardaki soru işaretlerini tamamen ortadan kaldıracak somut veriler kamuoyuna sunulamazsa gelişmeler en azından hem TSK hem de Hükümet için halkla ilişkiler felaketine dönüşebilir ve özellikle TSK kamuoyunun güvensizlik algısı altında kalabilir.
Hükümet bir şekilde “Ne yapalım Genelkurmayca bize yanlış bilgi verildi” deyip işin içinden sıyrılabilir. Ama artık kimsenin veya hiçbir grubun TSK'ni itibarsızlaştırmak için kafa yormasına veya emek harcamasına gerek kalmaz.
Biz hala Genelkurmayın NATO'nun CAOC'ları (Bileşik Hava Harekât Merkezleri) vasıtasıyla NATO hava sahası ve hemen komşu çevre ülkelerin hava sahasından (adjacent air space) ateşlenen her füzeyi anında tespit ettiğini bile bile uçağımızın uçaksavar ateşi yerine Füze ile düşürüldüğünü iddia edemeyeceğini düşünüyoruz.
Aynı CAOC'lardan Türkiye'de de var. Üstelik ABD AWACS'larının, Akdenizde 6ncı Filonun, Kıbrıs'ta İngilizler Üslerinin ve Suriye'de Tartus limanında üssü olan Rusların elinde somut veriler olduğunu bile bile yanlış bilgi ve veriler üzerinden bilgilendirme yapılmış ise ve üstelik NATO da toplantıya çağrılmışsa bu olsa olsa tuzun koktuğunun resmidir.
NATO'nun ne kadar eleştirilecek yönü olsa da NATO bir sistemler sistemidir ve her zaman oyun kuralına göre oynanır. Usul ve kuralları göz ardı ederek "Kendi algınıza" göre oyun kuramazsınız. Oyunu kuralına göre oymazsanız adınız ABD dahi olsa bir gün hesabınız kesilir. Onu da halkımız öder...
Lafı daha fazla dolandırmadan Utku Çakıözer’in Suriye Devlet Başkanı Esad ile yaptığı söyleyişinin ardından yayımlanan değerlendirmesi ile başlayalım. Ankara’daki diplomatlara dayandırılan değerlendirmeye göre;
Uydular ‘Suriye Hava Sahası’ Diyor”…
Yaşanan olayla ilgili Türkiye ve Suriye en üst düzeyde açıklamalar yaparak pozisyonlarını ortaya koydu. Uçağın Suriye tarafından uluslararası askeri angajman kuralları hiçe sayılarak uyarı yapılmadan vurulduğu kesin.
Uçağın nerede vurulduğu konusunda ise Ankara ve Şam’ın açıklamaları birbirinden çok farklı. Üçüncü taraflar da Türkiye’nin ‘uluslararası hava sahası’ tezini bugüne kadar teyit etmiş değil.
ABD ve Rusya’da görüntü var
Ankara’daki yabancı diplomatlar da uçağın düştüğü günden bu yana aralarındaki toplantılarda hep bu konuyu tartışıyor. Dün, krizin tarafı olmayan ancak tartışmayı yakından izleyen bir büyükelçi ile konuştum. Edindiğim bilgilere göre, başkent diplomasi kulislerinde uçağın düşürülüşü konusunda şunlar konuşuluyor:
1. ABD ve Rusya’nın elinde uydu görüntüleri var. Bu görüntülere göre uçak‘Suriye hava sahasında’ vurulmuş gözüküyor.
2. Görüntülere göre uçak hava sahasına ilk girişte değil, çıktıktan sonra ikinci girişinde vuruluyor.
Ricciardone’den gelen teyit
3. ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin olayla ilgili açıklamasında uçağın vurulduğu yere değinmeksizin, sadece uyarı yapılmadan vurulmasını eleştirmesi de bu uydu bilgilerinin teyidi şeklinde algılanıyor. Amerikan yönetiminin elinde Türkiye’nin tezini destekleyen bulgular olsa Esad’a karşı çok daha sert tonda bir açıklama yapmaları gerektiği düşünülüyor.
İlk kuşku brifingde
4. Türk Dışişleri Bakanlığı’nda olayın ardından yabancı büyükelçilere verilen brifingdeki “Biz de 5 dakika süren hava ihlali yaptık” sözleri yabancı diplomatlarda ilk kuşkuyu yaratmış. Bahsedilen sürenin ‘yanlışlıkla ihlal’ tezi açısından çok uzun bir süre aralığı olduğu kanaatindeler.
5. Enkazın Suriye karasularında bulunması da vurulduktan sonra bulunduğu hava sahasını terk etmeye çalıştığının bir işareti kabul ediliyor.
6. Uçaksavar mı füze mi tartışmasında ise kimsenin elinde net bilgi yok. Bilinen tek şey şu, bölgeyi izleyen radarlarda füze izine rastlanmamış olması.
Kimse Esad’a hak vermiyor
7. Ankara’daki diplomatlar, uçağın Suriye hava sahasını ihlal etmesininEsad’a onu vurmak için meşruiyet kazandırmayacağı konusunda da hemfikir. Uyarı yapılmadan ateş açılmasını “Esad bilerek vurdu” şekinde yorumluyor.
8. Esad’ın uçağı Türkiye ve ABD’ye ‘ben ayaktayım’ mesajı vermek için vurduğu anlayışı hakim.
9. Tüm bunlarda hemfikir gözüken yabancı diplomatlar tek noktada ikiye bölünmüş durumda: “Türkiye kısa sürede misilleme yapar” diyenler... Ve“Yapamaz çünkü turizm sezonu” diyenler...
Esad: Keşke düşürmeseydik
Suriye Devlet Başkanı Esad, Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Utku Çakırözer'e konuştu. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad,silahsız Türk RF4 keşif uçağını Suriye ulusal hava sahasında uçaksavar bataryası ile düşürdüklerini açıkladı.
Düşürene kadar uçağın kime ait olduğunu bilmediklerini söyleyen Esad, “Uçak İsrail uçaklarının daha önce 3 kez kullandığı koridoru kullanıyordu. Radarlarımızda görmediğimiz ve bilgi de verilmediği için askerler düşürdü. Türkiye’ye ait olduğunu düşürdükten sonra öğrendik. Yüzde yüz ‘Keşke düşürmeseydik’ diyorum” diye konuştu.
Esad: Sorun sizi de yakar
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, PKK’nin son dönem saldırılarının ardında Suriye parmağı olduğu iddialarını konusunda“Benim kendi başım beladayken sizi koruyamam. Benim sorunum size yansıyacak” diye konuştu. Esad bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurulmasının başka devletler de kurulmasına tetikleyici etki yapacağını da ileri sürdü.
Esad: Arap Baharı laikliği kazıyor
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki halk hareketlerini ";Arap Baharı bu bölgeye sadece gözyaşı, kan ve ölüm getiriyor. Beraberinde de ülkelerimizden laikliği götürüyor" diye nitelendirdi.
"Ankara, Suriye'de ABD gündemini uyguluyor"
Suriye Meclis Başkanı Muhammed Cihad Lahham, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın Suriye'de hükümete karşı olan gruplara silah sağlayarak ülkedeki karışıklığı körüklediğini iddia ederken, "Ne yazık ki Ankara'nın bu tutumu, Ankara'nın Suriye'de ABD gündemini uyguladığını gösteriyor" dedi.
"Türkiye, Suriye'ye saldırırsa İran sessiz kalmaz"
İranlı parlamenter Emir Hüseyin Gazizade, Türkiye'nin
Suriye'ye saldırması durumunda Tahran'ın buna karşı sessiz kalmayacağını söyledi.
Suriye ordusundan dev tatbikat
Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin birkaç gün sürecek hava, deniz ve kara tatbikatı başlattığı bildirildi.
Suriye resmi haber ajansı SANA'nın haberine göre, ordunun olası bir kara, deniz ve hava saldırısı karşısında üzerine düşen görevi yerine getirebilme gücünü denemeyi hedeflediği bir tatbikat düzenlediği kaydedildi.
Tatbikatta, sahil füzelerinin yanı sıra deniz helikopterlerinin muhtemel bir saldırı durumunda manevra güçlerinin denendiği belirtilen haberde, tatbikatta gerçek mühimmatın kullanıldığı ifade edildi.
Rasmussen: Uluslararası normlara aykırı
NATO Genel Sekreteri Rasmussen, 'Türk uçağının hiçbir ön uyarı yapılmadan düşürülmesi tüm uluslararası normlara aykırıdır' dedi.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO'nun olağan basın toplantısında, Türkiye'nin çağrısıyla toplanan ittifak üyelerinin Suriye'yi en sert şekilde kınadıklarını ve Türkiye'ye tam destek verdiklerini söyledi. Rasmussen, uçağın düşürülmesiyle ilgili Batı basınında isimsiz kaynaklara dayandırılarak yazılan haberlerin hatırlatılması üzerine Türkiye'nin NATO'da yaptığı sunumu ve verdiği somut bilgileri kamuoyuna açıklayamayacağını kaydetti.
WSJ muhabiri: Biz sadece haber yaparız
Wall Stret Journal gazetesinin Türk uçağının Suriye hava sahasında düşürüldüğünü iddia eden habere imza atan üç muhabirden Joe Parkinson, tartışmaya girmeyeceğini duyurdu. WSJ İstanbul Büro Şefi olan Parkinson, twitter’daki açıklamasında, “Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarıyla ilgili WSJ muhabirlerinin bir açıklama yapıp yapmayacağını soranlara yanıtım ‘Hayır’dır. Çünkü biz açıklama yapmayız, haber yaparız” ifadesini kullandı.
Rasmussen'den "Wall Street Journal"a ders!
NATO Genel Sekreteri, "Uçak düşürüldüğünde Suriye hava sahasındaydı" şeklindeki haberlere tepki gösterdi
"Yetkili makam Türk Hükümeti"
Pentagon Sözcüsü Kirby, düşürülen uçakla ilgili konuştu: Belirsizlikler var. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, Türk askeri uçağının Suriye tarafından düşürülmesiyle ilgili olarak, ''Anladığım kadarıyla, olayda neler olduğuna dair hala çok sayıda belirsizlik var ama kendi uçağı ve bu uçağın düşürülmesi olayını çevreleyen koşullar hakkında açıklama yapmak Türk hükümetine ait'' dedi.
http://www.haberturk.com/dunya/haber/755792-yetkili-makam-turk-hukumeti
'Her türlü sızdırmayı kınıyoruz'
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin, Suriye tarafından düşürülen Türk savaş uçağıyla ilgili haberine yönelik olarak, ''Müttefikimiz Türkiye'yi ne kadar güçlü biçimde desteklediğimizi biliyorsunuz ve biz her türlü sızdırmayı kınıyoruz'' dedi.
‘Türkiye’yi avucumuzun içi gibi görebiliyoruz!..’
Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Düşen Türk uçağıyla ilgili elimizde bilgiler var” açıklamasının ardından Rusya Genelkurmayı’ndan ilginç bir çıkış geldi. Üst düzey bir Rus askeri yetkili, “Hem Suriye hem de Türkiye hava sahasını görebiliyoruz. Türkiye avucumuzun içi gibi” dedi.
"Esad'ın geleceğini ABD ile tartışmayacağız"
Esad'a sığınma hakkı tanınması iddialarına Moskova'dan sert yanıt.
Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı
Sergey Riabkov,
Suriye Devlet Başkanı
Beşar Esad'a siyasi sığınma hakkı vermesi konusunda Washington'un
Rusya'yı ikna etmeye çalıştığına ilişkin basında yer alan haberlerden sonra, "
ABD ile Esad'ın geleceğinin tartışılmayacağını" belirtti. Riabkov, "Görüşümüzü birçok kez açıkladık.
Suriye'de iktidar konusuna
Suriye halkı karar vermeli. Planlar, hele ki dışarıdan dayatılırsa, sadece zarar verici olabilir" dedi.
'Annan'ı kurtarma planı: Geçiş hükümeti
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi; Türkiye, Irak, Kuveyt, Katar ve bazı Arap ülkelerinin dışişleri bakanları, İsviçre'nin Cenevre kentinde Suriye başlığıyla toplandı. 12 Nisan'da yürürlüğe giren Annan Barış Planı’nın nasıl kurtarılacağının masaya yatırıldığı toplantı sonrası açıklama, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’dan geldi. Annan, hükümetten ve muhalefetten oluşacak bir geçiş hükümetinin kurulması konusunda uzlaşıldığını söyledi.
Rusya'dan, Esad sonrası hazırlığı
Suriye'nin geleceğini konuşmak üzere Cenevre'de BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Arap Ligi Temsilcileri ile bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, uluslararası toplumun "yeni yol haritasını" değerlendirdi.
Suriye için "Türkiye açısından artık ulusal güvenlik meselesidir" diyen Davutoğlu, uluslararası toplumun kabul ettiği, "Geçiş Hükümeti" modeli ile bir eşiğin aşıldığını, şimdiye kadar BM'de veto yetkisi kullanan Rusya ve Çin için en azından pozisyon değişikliğine işaret ettiğini söyledi.
Davutoğlu, Cenevre'den dönüş yolunda şu mesajları verdi: Annan dedi ki "Ya birlikte hareket edeceğiz başarılı olacağız ya da bölüneceğiz ve bir iç savaşın aleti olacağız." Ben de "ya buradan bir eylem planı ve vizyon çıkaracağız ya da kaos sürecek ve bir daha toplandığımızda artık tırmanmış bir savaşı konuşuyor olacağız" dedim.
Yeni oluşturulan grubun adı "Aksiyon Grubu" ve beklenti yüksek. Şimdiye kadar Suriye için farklı girişimler oldu. Son olarak 12 Nisan'da ateşkes ilan edildi. Ama Genel Sekreter'in verdiği bilgiye göre o günden bugüne yerinden edilenlerin sayısı 3 misli arttı. En önemlisi Suriye bölgesel güvenlik sorunu haline geldi. Bizim için Suriye artık "Ulusal Güvenlik" meselesidir…
Suriye muhalefetinde bölünme sürüyor
Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya gelen ve aralarındaki derin görüş ayrılıklarını bir kez daha ortaya koyan Suriyeli muhalefet grupları ülkenin geleceğine yönelik genel bir plan hazırladılar. Kahire toplantısında katılan delegeler, Beşar Esad'ı iktidardan uzaklaştırmayı başarırlarsa daha sonraki geçiş döneminde ne yapacaklarını belirlediler. Toplantı sonunda muhalefet lideri Kemal el Lebuani tarafından okunan bildiride, "Beşar Esad yönetimi devrilir devrilmez siyasi çözüm sürecinin başlatılması gerektiği" vurgulanıyor ve Suriye yönetiminin uyguladığı şiddete derhal son vermesi isteniyor.
Suriyeli muhalifler Esad’sız çözüm istedi
Arap Birliği Mısır’ın başkenti Kahire’de bir konferans düzenledi. Konferansın amacı Beşar Esad sonrası döneme dair ortak bir görüş üzerinde uzlaşmak ve muhaliflerin birliğini sağlamak. Ancak Özgür Suriye Ordusu bu konferansı bir komplo olarak gördüğünü ve boykot ettiğini duyurdu.
Suriye'de son plan da işe yaramadı
Hillary Clinton, yeni bir uluslararası anlaşmanın Suriye'deki krizi çözebileceğinin garantisi olmadığını belirtti ve "Suriye'de başarılı olacağımızdan şüphe duyuyorum ve bunu söylemekten nefret ediyorum" dedi.
Clinton: Rusya ve Çin cezalandırılmalı
Fransa'nın başkenti Paris'te yapılan Suriye Halkının Dostları Grubu toplantısına ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın sözleri damga vurdu. Clinton, Suriye lideri Esad'ın gitmesi konusunda ikna edilemeyen Rusya ve Çin'in cezalandırılması gerektiğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı, Suriye'deki siyasi geçiş sürecini planlayan bu kararların uygulanmaması halinde, BM Şartı'nın yedinci maddesinin işleme konması için çağrıda bulundu. Yedinci madde, ekonomik önlemlerden askeri güç kullanımına kadar birçok yaptırım içeriyor.
Rusya'dan ABD'nin suçlamalarına jet yanıt
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Riabkov, Rusya’nın Suriye rejimine destek verdiğine ilişkin iddiaları kesin dille yalanladı.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Riabko, "Rusya’nın Suriye’nin içinde bulunduğu durumda Beşşar Esad rejimini desteklediğine ilişkin iddialarını kesin dille reddediyoruz" dedi.
Clinton'a bir tepki de Çin'den
Suriye lideri Beşar Esad'ın gitmesi konusunda ikna edilemeyen Rusya ve Çin'in cezalandırılması gerektiğini söyleyen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a Moskova'dan sonra Pekin de tepki gösterdi.
Çin,
ABD Dışişleri Bakanı Clinton'ın, Pekin'in “Suriye'deki savaşı sona erdirme çabalarını baltaladığı” yönündeki eleştirilerini reddetti.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Liu Weimin yaptığı yazılı açıklamada, Clinton'ın sözlerini “tamamen kabul edilemez” olarak niteledi.
Türk savaş uçakları sınırda
Suriye'den havalanan helikopterlerin Türkiye sınırına yaklaşmasıyla Genelkurmay Başkanlığı bölgeye altı F-16 savaş uçağı gönderdi. Cumartesi günü gerçekleşen olayda 3 farklı Suriye helikopterinin değişik bölgelerde Türkiye sınırına yaklaşmasıyla savaş uçaklarının kontrol uçuşu yaptığı belirtiliyor. Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada altı F-16 savaş uçağından dördünün, Suriye helikopterlerinin Hatay'ın güneyinde Türkiye sınırına yaklaşmasıyla bölgeye gönderildiğini bildirildi.
'Hiçbir ülke Türkiye kadar...'
Dünyaca ünlü 'Economist' dergisi Türkiye-Suriye gerginliğini değerlendirdi. “Ahlak ve stratejik menfaat arasında nasıl denge sağlanır?” başlığı altında Economist dergisi, konu Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad olunca bu sorunun Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun aklını kurcaladığını yazıyor.
Dergi, 35 bin Suriyeli mülteciye kapıları açarak, Suriye Ulusal Konseyi’nin kurulmasına liderlik ederek, Özgür Suriye Ordusu’na sığınak sağlayarak, ve gizlice askeri müdahale için Amerika’da lobi faaliyetleri yürüterek, hiçbir ülkenin, Esad’ı devirmek için Türkiye kadar çalışmadığının kanıtlandığını belirtiyor.
'İsrail dışında herkesle dost olacağız'
Irak Başbakan Nuri el-Maliki de İsrail'e karşı net cephe aldı. Başbakan Maliki, Irak Siyasi Mahkumlar Günü münasebetiyle yaptığı konuşmada, ''Irak'ın hiçbir devletle etnik, mezhepsel ya da ırksal sorunu bulunmamaktadır. Uyguladığımız siyaset anlayışına her kesimden saygı bekliyoruz. İsrail dışında tüm ülkelerle ilişkileri güçlendirmek niyetindeyiz'' dedi.
Irak yeni radar sistemi kurdu
Irak Savunma Bakanlığı, ülkenin hava savunma birliği projesi çerçevesinde Bağdat'ın kuzeyinde bir radar istasyonu kurulduğunu duyurdu.
Irak Hava Savunma Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada, başkent Bağdat'ın kuzeyindeki Taci bölgesinde, modern bir radar istasyonunun kurulduğu ve istasyonun Irak hava sahasının yüzde doksanını kuşatacak şekilde işlev görmesinin hedeflendiği bildirildi.
Kuzey Irak yönetimi petrol restini çekti
Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, Dohuk kentinde yerel yetkililerle yaptığı toplantının ardından yayımladığı bildiride, bölgesel yönetimin Amerikan Exxon
Mobil şirketiyle imzaladığı anlaşmaların benzerini çok yakın zamanda başka uluslararası şirketlerle de imzalayacağını kaydetti.
Irak'taki siyasi durumla ilgili olarak da Barzani, "
Irak hükümeti ile bölgesel yönetim arasındaki sorunlar demokrasi ve diktatör eğilimler arasında dönen savaşta ifadesini bulmaktadır" dedi.
Bölgesel yönetim, son dönemde yabancı şirketlerle 40'a yakın
petrol sözleşmesi imzalamış, bunlar arasında Amerikan Exxon
Mobil şirketi ile imzalanan 6 sözleşme Bağdat hükümeti ile sorun yaşanmasına neden olmuştu.
Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, bu sözleşmelerin imzalanmasından sonra
ABD Başkanı Barack Obama'ya bir mesaj gönderip şirketin sözleşmelerini iptal etmesi için devreye girmesini istemişti. Beyaz Saray'ın bu talebe karşılık vermemesi üzerine
Irak hükümeti bu şirketin
Irak'ta yatırım yapmasını yasaklamıştı.
http://www.cnnturk.com/2012/dunya/07/03/kuzey.irak.yonetimi.petrol.restini.cekti/667581.0/index.html
İran: Birkaç dakikada ABD'yi vururuz
İran'dan, petrol ambargosunun ardından artan gerilimi daha da yükseltecek bir açıklama geldi. Tahran yönetimi, herhangi bir saldırı durumunda Ortadoğu’daki ABD üsleri ve İsrail’in hedef alınabileceğini duyurdu. Nükleer programı nedeniyle İran'a uluslararası baskı artarken, bölgede gerilim tırmanıyor.
Avrupa Birliği'nin petrol ambargosunun yürürlüğe girmesinin ardından uzun menzilli füze denemelerine başlayan İran'dan bugün de sert açıklamalar geldi.
Tahran yönetiminden yapılan açıklamada 'herhangi bir saldırı durumunda birkaç dakika içinde Ortadoğu’daki ABD üslerinin ve İsrail’in hedef alınabileceği' belirtildi.
İran'dan İsrail'e çok sert yanıt!
İran, muhtemel bir
İsrail saldırısında, bu ülkenin haritadan silineceği uyarısında bulundu. Devlet televizyonunun haberine göre, Devrim Muhafızları Hava-
UzayKuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade,
İsrail'in,
İran'a yönelik saldırı tehditleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tuğgeneral Hacızade, ''Onların böyle bir cesareti yok. Siyonist rejim, böylesine büyük bir hata yaparsa kesinlikle yok olur, onları yeryüzünden sileriz'' diye konuştu.
İran, kürecik füze radarına karşı 'arm'ı geliştirdi
İran ’ın resmi Haber ajansı İRNA’nın haberine göre, basın toplantısında konuşan İranlı komutan,
Malatya ’da kurulan ve Basra Körfezi kıyısında da kurulması planlanan füze kalkanlarının
İran ’ın yeni geliştirdiği füzeye karşı savunmasız olduğunu söyledi. Tuğgeneral Hacizade, şöyle dedi:
"Bu sistemler, kurulduğu ülkelerin güvenliğine sağlamaktan ziyade, Siyonist
İsrail rejimini korumak amacıyla yapılıyor. Biz de bu konuda boş oturmadık. Füze kalkanına karşı yaptığımız çalışmalardan biri radar karşıtı yerli balistik Arm füzelerini geliştirmek oldu. Bu füzeler hava savunma radarlarına karşı yapıldı ve bu tip tüm sistemlerini vurabiliyor."
Hürmüz’de restleşme
Nükleer müzakerelerin dördüncü turunda taraflar dün İstanbul’da alt düzey temaslarda bulunurken, İran ve ABD Hürmüz Boğazı’nda tansiyonu yükselten açıklamalar yaptılar. ABD bölgedeki askeri varlığını artırdı. Yeni füzelerini deneyen İran’da ise Hürmüz’ü petrol geçişine kapatacak bir yasa teklifi verildi.
5 gemi, çok sayıda uçak gitti. New York Times’a konuşan üst düzey bir
ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi ise “Hürmüz bizim için kırmızı çizgi.
İran bunu düşünmesin bile. Koyacakları mayınları temizleriz. Ticari gemileri rahatsız edecek savaş gemilerini boğazın sularına gömeriz” dedi.
ABD Donanması’nın Hürmüz’deki mayın temizleme gemisi sayısını dörtten sekize çıkardığı, bölgedeki hava üslerinde casus uçak F-22 ve daha eski F-15C’lerin sayısını artırdığı, amfibi çıkarma gemisi Ponce’u Körfez’e gönderdiği ve eylülde 19 ülkeyle birlikte bölgede mayın temizleme tatbikatı yapacağı belirtildi.
İran'dan AB'ye 'nükleer' mektup
İran ile BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya'nın oluşturduğu 5 artı 1 ülkeleri arasındaki nükleer görüşmeler önümüzdeki ay yeniden İstanbul'da yapılacak. Müzakereler öncesi Avrupa Birliği'ne bir mektup yazan Tahran, görüşmeleri olumsuz etkileyecek eylemlerden kaçınılmasını istedi.
AB: İstanbul toplantısı İran için fırsat
Avrupa Birliği, İran'ın uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi ve siyasi irade göstermesi için yarın İstanbul'da düzenlenecek P5+1 toplantısının İran için önemli bir fırsat olduğunu açıkladı.
Ashton, İran'ın nükleer zenginleştirme programına son vermesi için izlemesi gereken yol haritası konusunda Moskova'da varılan görüş birliğine açıklık getirmesini beklediklerini söyledi.
Yüksek Temsilci, İran'ın uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi ve siyasi irade göstermesi için İstanbul'da düzenlenecek olan siyasi direktörler düzeyindeki toplantıya AB'nin çok önem verdiğine vurgu yaptı.
AB: Nükleer görüşmeler devam edecek
Merkel'e ortağından uyarı
Ekonomik krizdeki Avrupa ülkelerinin kurtuluş için umutlarını
Almanya'ya bağlaması Berlin hükümetinde sıkıntı yarattı. Koalisyonun küçük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin lideri Başbakan Merkel'e "Daha fazla yardım edersen, koalisyonu bozarız" tehdidinde bulundu.
ABD özrü NATO'ya izin getirdi
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Afganistan'daki NATO güçleri için hayati önem taşıyan Pakistan'daki ikmal yollarının yeniden açılacağını duyurdu. 24 askeri ABD tarafından öldürülen Pakistan, NATO'ya ikmal yollarını kapatmıştı.
ABD ile Pakistan arasında uzun süren pazarlıklar sonrasında, NATO ikmal konvoylarının bu ülkeden geçişine yeniden izin çıktı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, dün Pakistan Dışişleri Bakanı Hina Rabbani Khar'la yaptığı telefon görüşmesinde, "Pakistan ordusunun yaşadığı kayıplardan dolayı özür dileriz" dedi.
"İsrail özür dileyebilir"
"
ABD'nin kasım ayında öldürülen 24 Pakistanlı asker için özür dilemesi, Türkiye ile
İsrail arasındaki gerginliğin aşılması adına örnek teşkil edebilir." Bu iddia, Jerusalem Post gazetesine konuşan İsrailli bir hükümet yetkilisine ait.
İsrail, Lübnan'da savaşa hazırlanıyor
İsrail ordususun ülkenin kuzey sınırlarında konuşulan 91. Tugayı'nın komutan Hertzi Halevy dün gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ordumuz daha ciddi ve profesyonel bir başka Lübnan Savaşı'na hazırlanıyor. Tepki daha keskin, sert ve şiddetli olmalı" dedi. Bölgenin tutuşma riski altında olduğunu söyleyen Halevy, savaş hazırlığında Suriye'de yaşanan gelişmelerin de etkisi olduğunu söyledi.
İsrail ordusunun kuzey komutanlığından üst düzey bir yetkili ise Haaretz'e yaptığı açıklamada, "Bir sonraki savaş farklı olacak. Bu yüzden işlerin ülke cephesinde daha kolay yürümesi için mümkün mertebe en kısa sürede bitmesini sağlamalıyız" dedi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=350262
İsrail'den Gazze'ye saldırı
İsrail savaş uçakları bu sabah Gazze’nin değişik yerlerine 3 hava saldırısı düzenledi, saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. İsrail savaş uçaklarının bu sabah Gazze’nin ortasındaki Deir al-Balah şehrindeki boş bölgeye füze saldırısı düzenlediği, saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi. İsrail radyosu da ”savaş uçaklarının Gazze’den İsrail topraklarına füze saldırısı hazırlığı yapan silahlı grubu hedef aldığını” duyurdu.
Arafat'ın mezarı otopsi için açılabilir
Filistin yönetimi, ailesinin kabul etmesi halinde, radyoaktif maddeyle zehirlendiği iddia edilen Yaser Arafat’ın mezarının açılarak otopsi yapılmasına hazır olduğunu bildirdi.
2004’de yaşamını yitiren
Filistin lideri Yaser Arafat’ın ölümünü araştıran komisyonun başkanı Tevfik Tiravi, Arafat’ın zehirlendiğine ilişkin iddiaların artmasının ardından,
Filistinli liderlerin otopsi amacıyla Arafat’ın mezarını açmaya hazır olduklarını belirtti.
Tiravi, bugün Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas ile görüştüğünü ve Abbas’ın, Arafat’ın eşi Süha Arafat ve yeğeni Nasır el-Kidva’nın kabul etmesi halinde, otopsi işlemine hazır olduklarını açıkladığını söyledi.
Abbas’ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyna da, Filistin Devlet Başkanlığının her zaman için, Arafat’ın ölüm nedeninin bulunabilmesi için tam işbirliğine ve tüm olanakları sağlamaya hazır olduğunu belirtti.
'Özbekistan, ABD ile anlaşmak istiyor'
Dünya kamuoyu Suriye'de yaşanan krize odaklanmışken Orta Asya'da güç mücadelesi yeniden başladı. Bölgenin stratejik ülkesi Özbekistan, "Rus NATO'su" olarak bilinen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) üyeliğini askıya aldığını bir dilekçe ile genel sekreterliğe bildirdi.
Clinton, 8 ülkeyi kapsayacak tura çıktı
Clinton, Paris'teki temaslarının ardından, ''Afganistan'' konulu konferansa katılmak üzere Japonya'nın başkenti Tokyo'ya gidecek. Tokyo'nun ardından sırasıyla Moğolistan ve Vietnam'da çeşitli temaslarda bulunacak Clinton, daha sonra Laos'a geçecek ve bu ülkeye 57 yıl aradan sonra ilk giden ABD Dışişleri Bakanı olacak.
Clinton daha sonra, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'nin (ASEAN) yıllık güvenlik forumuna katılmak üzere Kamboçya'ya hareket edecek.
ABD Dışişleri Bakanı Clinton, 14 Temmuz'da da ABD'nin, Mısır'ın demokratik dönüşümüne ve ekonomik kalkınmasına desteğini iletmek üzere Mısır'a gidecek. 15-16 Temmuz tarihleri arasında burada üst düzey temaslarda bulunacak Clinton, 16-17 Temmuz'da da İsrail'de bulunacak.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=350058
Rumlar AB dönem başkanı
Rum yönetimi lideri Dimtiris Hristofyas, 4 Temmuz'da Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda Kıbrıs Rum kesiminin AB Dönem Başkanlığı'nın öncelikleri ve programını resmi olarak sunacak. Ekonomik kriz nedeniyle destek mekanizmasına başvuran ve AB Dönem Başkanlığı'nı Danimarka'dan devralan Rumlar, AB'ye başkanlık edecekleri sürede de AB'nin ve IMF'nin denetimi altında olacak.
Rum kesiminden 'işgal' propagandası
Güney Kıbrıs Rum kesimi, AB dönem başkanlığına Türkiye karşıtı propaganda ile başladı. 1 Temmuz tarihinden itibaren AB dönem başkanlığını Danimarka'dan devralan Rum kesiminin, 6 aylık eylem planını sunmak amacıyla basın mensuplarına vermiş olduğu tanıtım broşürleri, haritalar ve tarih kitapları Türkiye aleyhinde kara propaganda içeriyor.
AB'nin yayınlamış olduğu haritaların aksine GKR tarafından AB dönem başkanlığı adına basın mensuplarına dağıtılan Kıbrıs haritasında adanın Kuzeyi'nin Türkiye tarafından 'işgal edildiği' açık bir şekilde belirtiliyor.
'Türkiye benimle görüşsün'
Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, "ülkesinin" AB dönem başkanlığı programını anlatmak için geldiği Strasbourg'da Türkiye'yi bir kez daha adada "işgal gücü" olmakla suçladı. Hristofyas Ankara'nın kendisini muhatap almasını da istedi.
AB çatırdıyor
Almanya Başbakanı
Angela Merkel’in ekonomik krizden çıkış için daha sıkı bir siyasi ve ekonomik birliğin kurulması önerisi
İngiltere’yi AB’den ayrılma seçeneğini ciddi bir şekilde değerlendirmeye itti.
İngiltere Başbakanı
David Cameron,
İngiltere‘nin
Avrupa Birliği üyeliğinin referandumla halka sorulabileceğinin sinyalini verdi. Cameron, AB ile ilişkinin ticari düzeye indirilmesini halkoylamasına sunmaya hazır olacağını ancak bunun için doğru bir zaman olmadığını ifade etti.
Dokunulmazlığı kalktı evini polisler bastı!
Fransız polisi, hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin evine ve işyerine baskın düzenleyerek arama yaptı. Fransa’da yargı, dokunulmazlığı kalmayan eski Fransa cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy hakkındaki yolsuzluk iddialarını soruşturmaya başladı.
Arama sonrası Sarkozy’ye ait hiçbir belgeye el konulmadığı bildirildi. Sarkozy’nin avukatı Thierry Herzog, baskınların, ortaya atılan iddialarla ilgili soruşturmayı yürüten hakim Jean-Michel Gentil’in talimatıyla yapıldığını söyledi ve “Umarım bu baskınlar gerçeğin ortaya çıkarılmasına yardımcı olur” dedi.
14 Türk Yunanistan'ı mahkûm ettirdi
AİHM, Batı Trakyalı 14 Türk'ün, 'istimlak bedelleri' ile ilgili açtıkları davada Yunanistan'ı haksız buldu. Karar gereği Yunanistan, 8 kişiye 37 bin Euro tazminat ödeyecek.
Davayı karara bağlayan AİHM, 14 Türk'ü haklı buldu. Mahkeme, Yunanistan'ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. ve mal ve mülkiyetin korunmasıyla ilgili 1. protokolün 1. maddesini ihlal ettiğine'' hükmetti. Yunanistan karar gereği, başvuruda bulunan 14 kişiden 8'ine, yaklaşık 37 bin Euro tazminat ödeyecek.
Türk-Yunan ilişkilerinde bir ilk
Yunanistan Genelkurmay Başkanı, uçuşunu Twitter’da paylaştı, Mirage uçağına binip Ege’ye çıktı, tweet mesajını alan Türk F-16 uçakları da generale eşlik etti.
Yunanistan’la Türkiye arasında son yıllarda giderek ivme kazanan iyi ilişkiler, Ege Denizi’nde bir ilk yaşanmasına neden oldu.
Yunanistan’da yayımlanan Ethnos gazetesinin haberine göre 4 Temmuz Salı günü Meis Adası üzerinde yapılacak sanal bombalama tatbikatını izlemek üzere Ege’ye çıkan
Yunanistan Genelkurmay Başkanı uçuşunu önce Twitter’da paylaştı. Yunanlı komutanın uçacağını Twitter’dan öğrenen Türk pilotları hiçbir engelleme yapmadığı gibi gerginliğe yol açmayacak şekilde eskortluk görevlerini yerine getirdiler.
Yunanlı komutanın Türk uçakları eşliğinde Meis Adası üzerinde bir süre dolaşıp iki Yunan Mirage uçağının yaptığı sanal bombalama tatbikatını izlediği öğrenildi. Haberde Türk uçaklarının NATO ve 6. Filo’nun radarları tarafından dikkatle izlendiği de belirtildi.
Davutoğlu Paris'te: Fransa’yla ilişkiler eski rayına giriyor
Fransa Parlamentosu’nda eski Cumhurbaşkanı Sarkozy döneminde gündeme gelen 1915 olaylarını inkâr edenlere ceza verilmesini öngören yasa nedeniyle gerilen ilişkilerin düzelmesi için bir adım daha atılıyor.
Davutoğlu’ndan Ermenilere: Sizin acınızı reddetmiyorum gelin konuşalım
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ile
Suriye zirvesine katılmak için
Paris’e geldik. Uçakta, uzun uzadıya Suriye konuştuk. Ancak arada nasılsa konu
Ermeni meselesine geldi.
”Ermeni meselesi ne alaka?” demeyin. Ermeni sorunu ya da 1915’te neler olduğu, bunun nasıl tanımlandığına dair tartışma, 100 yıl sonra bile
Türkiye’yi paralize etmeye devam ediyor. Bakınız
Hrant Dink,
Fransa’yla kopma noktasına gelen ilişkiler,
ABD’de her yıl Kongre ‘
soykırım’ demesin diye harcanan milyonlarca
dolar. Ve tabii aniden kesip atılan bir uzvun yüz yıl sonra bile bünyede yarattığı acı, ağrı, özlem...
Sıfır sorunun çöküşü
Komşularla Sıfır Sorun'un en önemli yönü Kemalizmle dış politika üzerinden yürütülen bir hesaplaşma girişimi olmasıydı ve bugünkü haliyle bu denemenin başarısızlığı ortaya çıktı. Aslında 2000’lerde dış politika açısından her şey yolunda görünüyordu.
Türkiye ’de siyasal ve ekonomik istikrar sağlanmış, 1 Mart tezkeresinin geçmemesi özellikle
Ortadoğu’da
Türkiye ’nin görünümünü yükseltmişti.
Türkiye yeni bir vizyonla ve Komşularla Sıfır Sorun (KSS) söylemiyle dış politikayı yeniden tanımlayacak, komşularla kronikleşmiş bütün sorunları çözeceği gibi, Bosna’dan
Afganistan ’a, Yemen’den Gürcistan’a her bölgesel sorunun içinde olacak, sorun çözdükçe güçlenecek, bir bölgesel güç, bir merkez ülke, medeniyetler ittifakının öncüsü, düzen kuran, hiçbiri olmazsa, Davutoğlu’nun sözünü ettiği bir “akil ülke” olacaktı. Ama olmadı.
Olması zordu. Çünkü
Ahmet Davutoğlu ’nun geliştirdiği KSS söyleminin hem felsefi temeli zayıftı hem de
Türkiye ’nin tarihsel ve coğrafi bağlamı gözönüne alındığında gerçekçi değildi. KSS’nin ilk sorunu öncelikle iç politikaya yönelik bir söylem olmasıydı. Burada Davutoğlu’nun kastettiği,
AKP öncesi dış politikanın sorun ürettiği ve dönemsel gelişmelerden, komşuların kendisinden bağımsız olarak, içsel bir sorunu olduğu imasıydı.
Ülkemiz ve halkımız için daha iç açıcı bir Dünya gündeminde görüşmek umuduyla saygılarımızı sunarız.
Hits: 25148