TÜRKİYE 'DEN HABERLER 3

~ 20.02.2012, Av. Muazzez ÇÖRTELEK ~
Haftalık haberleri seçerken haftayı meşgul eden en güncel konu/konular ile birlikte ilginç bulduğumuz yada gözden kaçan önemli konu ve olaylara da dikkatinizi çekmek istediğimizi belirtelim. Başlıyoruz :
 
 
 
1.    MİT Yasası     :           Geçtiğimiz haftanın en önemli haberlerinden biri kuşkusuz bir önceki haftadan devraldığı, MİT- Yargı – Siyaset zinciri içindeki gelişmelerin sonunda MİT Kanunu’nda değişiklik yapan kanun teklifinin 17.02.2012 tarihinde Parlamentoda kabul edilmesiydi. Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda değişiklik yapan teklif, 12,5 saat süren görüşmelerin ardından 63 ret oyuna karşın, 266 oyla kabul edilerek yasalaştı. Söz konusu Yasa, Cumhurbaşkanı tarafından da 7 saat gibi rekor denilecek bir hızla onaylanarak Resmi Gazetede yayınlandı.
 
Yasaya göre, MİT mensupları veya başbakan tarafından belirli bir görevi yerine getirmek üzere kamu görevlileri arasından görevlendirilenler hakkında, görevin niteliğinden doğan veya görev sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı soruşturma yapılması, başbakanın iznine bağlı olacak. Bu kişiler hakkında özel yetkili mahkemelerin görev alanlarına giren suçları işledikleri iddiasıyla soruşturma yapılmasında da başbakanın izni aranacak. Yasanın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden soruşturma ve kovuşturmalarda da başbakanın iznine bağlı olma hükmü uygulanacak.
 
Böylece Mit soruşturması resmen durmuş oldu. Yine son haberlere göre Savcıların izin, CHP’nin Anayasa Mahkemesi hazırlığında olduğu belirtiliyor.
 
Resmi Gazetede yayınlanmış olan Yasanın metnini, Resmi Gazete, Tarih ve numarası ile sunuyoruz:
 
Resmî Gazete / KANUN
DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE
MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATIKANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
 
Kanun No. 6278 Kabul Tarihi: 17/2/2012
MADDE 1 – 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 26 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Soruşturma izni
MADDE 26 – MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.”
MADDE 2 – 2937 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hâlen devam eden soruşturma ve kovuşturmalar hakkında da 26 ncı madde hükümleri uygulanır.”
MADDE 3 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
17/2/2012
 
 
2.    “Sayın Başbakan Erdoğan'a” Başlıklı Yazı    :     Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk Radikal gazetesinde Başbakan Erdoğan'a hitaben bir yazı kaleme aldı.
İzin müessesesinin ve özel yetkiyle donatılmış mahkemelerin sakıncaları hakkında tarihten örneklerin verildiği mektup biçimindeki yazının iki ana başlığı şöyle: “Çağ gerisi düzenlemeler”, Hukuk sadece sizin değil” . Yazıyı okunması gerekenler arasında değerlendiriyoruz.
 
3.    Uludere Konusunda Araştırma Yapan Meclis İnsan Hakları Komisyonu Üyeleri İzledikleri Görüntüleri Değerlendirdiler        :          TBMM İnsan Hakları Komisyonu ŞIRNAK Uludere’de 34 vatandaşın can verdiği bombalı saldırının tartışılan heron görüntüleri dün TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na geldi. Üyelere, dakika dakika bilgi verilen 9 saatlik görüntüler, bazı bölümleri hızlandırılarak 4 saatte izlendi. CHP’liler, “Görüntüler net, pisi pisine öldüler. Yaşananlar vahşet” derken AKP’liler, “Biz kişilerin kaçakçı olduğunu bilip o gözle izliyoruz” sözleriyle temkinli yaklaştılar.
 
4.    Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Savcı Sarıkaya İçin Soruşturma Başlattı   :
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen’in 13.02.2012 tarihli gazetelere yansıyan açıklamasında, “Cumhuriyet Başsavcıvekilliğimizce KCK terör örgütüne yönelik olarak yapılan bir soruşturma sırasında, bazı devlet görevlilerinin kendilerine yürütme organı tarafından verilen görevinin dışına çıkarak hareket ettikleri, bu suretle örgütün eylemlerini gerçekleştirilmesine yardım ettikleri şüphesini doğuracak deliller elde edilmesi nedeniyle başlatılmış olup, sadece bu görevlilerin eylemlerine yöneliktir” şeklinde bir açıklama yaparken;
 
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın da ifadeye çağrıldığı soruşturmadan alınan özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya hakkında inceleme başlattı.
 
HSYK'dan yapılan açıklamada, kamuoyunda "KCK soruşturması" olarak bilinen soruşturma kapsamında "MİT görevlileri hakkındaki çeşitli iddialar içeren bilgi ve belgelerin basında yer alması nedeniyle soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiği" gerekçesiyle resen başlatılan inceleme sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya hakkında inceleme yapılmak üzere Kurul Müfettişi görevlendirilmesi hususunda Kurul Başkanına teklifte bulunulmasına oy birliği ile karar verildiği bildirildi.
 
HSYK 2. Dairesi, Sarıkaya'nın soruşturmanın gizliliğini ihlal edip etmediğini araştıracak. İnceleme sonucu Sarıkaya'nın soruşturmada herhangi bir kusuru ortaya çıkarsa Daire, Sarıkaya hakkında soruşturma açılıp açılmamasına karar verecek.
 
5.    Geçen Hafta, Nilgün Cerrahoğlu’nun Köşe Yazısı Yargı – Mit – Siyaset alanındaki yaşananlara başka bir pencereden bakıyordu   :
Cerrahoğlu yazısında, “Türkiye’deki “devlet krizini” mercek altına alan yazarlar günlerdir “Görülmüş şey mi?” diye yazıyor, “devletin tepesinde böyle itiş kakış olur mu?” diye soruyor ve cevabını şöyle veriyordu:
Neden olmasın? Oluyor. Fransa’da, Almanya’da, İngiltere’de değil tabii.. ama yanı başımızdaki İran’da hem çok sık oluyor…
 “Hukuk devleti” kurallarının işlemediği yerde “güçler ayrımı” tabii olmuyor. Kurumlar arasında işlemesi gereken “denge ve fren mekanizmalarını”, iktidar kavgası adına iktidar odakları ya da “klikleri” sağlıyor. Diyordu.
….(…)
Devlet tepesindeki bu dalgalanma/pozisyon farklılaşmalarını, “siyasi fikirler” ya da “düşünceler” yerine, çıkarlar ve “iktidar pozisyonlarını sağlamlaştırmak” kaygısı yönetiyor. Keyfi ve şeffaflıktan uzak bu kavga -moda deyişle!- “gölge oyunu” şeklinde yaşanıyor. Halk “gölge oyununu” seyrederek gölgelerin ebatındaki değişikliklere göre, memleket encamı üzerinde “kripto şifreler” çıkarıyor. İran çözümlemeleri hep böyle, “gölgelere” dayandırılan değerlendirmelerle yol alıyor…
Türkiye’de yaşanan son krizde, bizim de artık böyle bir yönetime doğru hızla yelken açtığımız ortaya çıktı.
….(…)
 
6.    'Aşüfte' yaptırımı yok     :     Rojin’e "aşüfte" diyen TRT Genel Müdürü için bir disiplin yaptırımı öngörülmedi. Rojin'e "aşüfte" diyen TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin için bir disiplin yaptırımı uygulanmadı.
 
 
7.    Vazgeçilen Talep       :  Meclis'ten ilginç talep! TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanlığı, 22 Aralık 2011'de Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'na (TESK) resmi bir yazı göndererek, alkollü içki satan büfe, bakkal, market, birahane ve içkili lokantaların illere göre listesini istedi. AK Partili Komisyon Başkanı Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl imzalı yazıda ayrıca, alkollü içkilerin adını afişe ederek satış yapan işyerlerinin bildirilmesi talep edildi.Gerekçe olarak 'Alkollü içki sektörünün etkin şekilde denetlenmesi, alkollü içki tüketiminin sağlığa, sosyal hayata ve ekonomiye verdiği zararların azaltılması amacıyla komisyonda yapılacak çalışmalar' gösterildi. Ancak TBMM antetli talep yazısı TESK'te rahatsızlık yarattı. Durum şifai yolla Komisyon Başkanı Erdöl'e bildirildi. Bir milletvekili de Erdöl'üarayarak 'isim isim liste istenmesinin doğru olmayacağı' uyarısında bulundu.
 
 
8.    'Seçilmişleri Atanmışlara Kul Etmeyiz’    :                  Başbakan Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı. Tüm haberlerde aynı başlık yer aldı. Konuşmayı ana hatlarıyla aktaralım :  Tarih: 19.02.2012
 
''26 Kasım'da geçirdiğim operasyonun nihai aşaması ve rutin parçası olan son durum nedeniyle, doktorlarımızın tavsiyesi üzerine evimde istirahata devam ediyorum. Geçen hafta içinde rutin çalışmalarımıza kısmen başladık. İnşallah bu hafta itibariyle de rutin mesaiye başlayacağız.
 
81 vilayette, Türkün Kürdün Lazın çerkezin Boşnağın Sünninin Alevinin kısacısı bu ülkedeki tüm renklerin partisidir. AK parti belli zümrelerin, seçkinlerin, belli öevrelerin hele hele çetelerin partisi hiç değildir.
 
'SEÇİLMİŞLERİ ATANMIŞLARA KUL ETMEYİZ'
Hiç kimsenin önünde eğilmeyiz, hiç kimseye eyvallah demeyiz. Biz milletin emanetini taşıyoruz. TBMM'nin tasarrufunu farKlı yerlere çekenler utanç yaşar. Demokraside yasama-yürütme ve yargının görevleri bellidir. Sınırları aşan her girişim yetki gaspıdır. Biz bu ülkede hiçbir zaman gayrı meşruluğa izin vermeyiz. Seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz.
 
'KURUMLAR ARASINDA BİR ÇEKİŞME OLAMAZ'
Münferit hadiseleri kaşıyanlar, abartanlar, farklı mecralara çekmek isteyenler Türkiye'nin düşmanlarına hizmet etmiş olurlar. Bu ülkenin kurumları arasında bir çekişme yoktur, olamaz. Yazarları, aydınları, medyayı ve özellikle siyasetçileri daha sağduyulu davranmaya davet ediyorum. Bunu yapanlar mahçup olacaklardır. Kimse AK Parti'yi gönülden seven kesimlerin gönül dünyasını kirletemez.
 
'MODERN DİNDAR BİR GENÇLİK'
Bu ülkede geçmişte yapılan hatalarla milletimize de ülkemize de ağır bedeller ödetildi. Buna tekrar razı olamayız. Onun için en büyük yatırımı yeni nesillere yapıyoruz. İyi eğitim almış, bilgi ve hikmetle donanmış bir gençlik için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Modern dindar bir gençlikten bahsediyorum. Diline, dinine sahip çıkan bir gençlikten bahsediyorum. ''
 
Av. Muazzez ÇÖRTELEK | Tüm Yazıları
Hits: 24544