7 Aralık 2011 Yargıtay 13. Hukuk Dairesi kararı

~ 07.12.2011, Yeni Yaklaşımlar ~
7 Aralık 2011 ÇARŞAMBA
Resmî Gazete
Sayı : 28135
YARGITAY KARARI
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden:
Esas No                : 2010/19122
Karar No              : 2011/11578
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi           : Bursa Tüketici Mahkemesi
Tarihi                    : 30/12/2009
Numarası             : 2009/389-2009/418
Davacı                   : Türk Telekomünikasyon A.Ş. vekili avukat Mehmet Noyan
Davalı                   : Mesut Sarıkaya
Taraflar arasındaki hakem heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün Yargıtay Başsavcılığınca kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının telefon abone sözleşmesinden doğan borcunu ödemediği için 232.47 TL alacağın 3095 sayılı yasanın 2/II maddedeki faiz oranı ile tahsili için icra takibi yaptığını, itiraz üzerine Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu, hakem heyetinin alacağın yasal faizi ile tahsiline karar verdiğini oysa alacağına 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt faizine ilişkin Kanunun 2/II maddesinde belirtilen oranda faiz istenebileceğini belirterek Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptalini istemiştir.
Davalı yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, davalının Tüketici olması nedeniyle ancak yasal faiz istenebileceğinden, talebin reddine ilişkin verdiği karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, telefon abone sözleşmesi bulunduğu ve davacının tacir olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. TTK 21/1 maddesi gereğince tüzel kişi tacirin hertürlü iş ve işleminin ticari olması asıldır. TTK 21/II maddesine göre taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm olmadıkça diğeri içinde ticari iş sayılır. 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt faizine ilişkin kanunun 1. maddesi gereğince Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde miktarı sözleşme ile tesbit edilmemişse, bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır. Bakanlar Kurulu, bu oranı aylık olarak belirlemeyle yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir.
Aynı yasanın 2/1 maddesi gereğince temerrüde düşen borçlu sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça birinci maddede belirtilen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
2/II maddesince TC Merkez Bankası önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli oranlar için uyguladığı faiz oranı yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir.
Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre davacının tacir olması nedeniyle 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2/II maddesi gereği davacının Merkez Bankası kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden faiz taleb edebileceği gözetilmeden yasal faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HUMK 4271/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteminin kabulü ile mahkemece kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 18.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hits: 26978