Cezasızlık

~ 14.12.2023, Zeynep Altıok Akatlı ~

Bütün ülke kocaman bir futbol sahasına dönüşmüş durumda. Hukuksuzluğu dayanak olarak benimsemiş olan iktidarın siyaseti futbol maçı anlayışına indirgemesiyle demokrasi de skor ölçütünde maçı kazananın üstünlüğü anlamına geliyor. İktidarın tanımladığı normlara uymayanlar ya da iktidara sarı kart gösterenler taraftarların şiddetine maruz bırakılıyor. Nefret dili ve şiddet bir iktidar pratiği olarak karşı takım taraftarları üzerinde güdüsel bir cezalandırma mekanizmasıyla her gün biraz daha geçer akçe oluyor.

Birkaç gün önce önceki dönem iktidar partisinde milletvekilliği yapmış Ankaragücü kulüp başkanı sahaya inerek takımı lehine karar vermeyen hakemi bir yumrukla yere indirdi. Hakemi koruyan da olmayınca bir anda linç mekanizması devreye girdi ve yerde yüzünü, bedenini korumaya çalışan Halil Umut Beler hınç içinde bir güruhun tekmeleriyle cezalandırıldı.

İki gündür Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi ile Arjantin Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nin düzenlediği sempozyumda ‘Cezasızlık’, hukuki ve farklı boyutlarıyla ele alınıyor. Ağır İnsan Hakları İhlalleri ve Türkiye Pratiği başlıklı oturumda; 30. Yılında zaman aşımı kararıyla tarihin tozlu raflarında nice faili meçhul siyasi cinayet ve katliam dosyasının yanına kaldırılan Sivas Katliamı’na ilişkin sürecin bugün Cumhuriyet, laiklik ve demokrasi kavramlarının sadece iktidar için kullanışlı bir propaganda malzemesi haline getirildiği yeni rejim için ne anlama geldiğini anlattım. Omuzdaşları olarak haftalardır süren mücadelelerini yakından izlediğim Cumartesi Anneleri’nin sürecini İkbal Eren paylaştı. Hafıza Merkezi Programlar Direktörü Emel Ataktürk Sevimli cezasızlığın farklı iktidar dönemlerinde devlet pratiği olarak işlevini tarihsel bir akış içinde sunarken suçluları koruyan hukuksal ve fiili dayanakları örneklendirdi. Eşref Bitlis cinayeti, Adnan Kahveci’nin ölümü, Susurluk gibi buzdağının ucu olarak kamuoyunda yankı bulan şüpheli ölümler gibi örneklerden bugün Sedat Peker ifşa ve itiraflarına uzanan dikenli yolun adalet tesis etmek yerine düzeni koruyan benzer ve silinen etkisini, göstermelik sus payı niteliğinde sınırlı sayıda ve sınırlı ölçütte cezalarla geçiştiren sisteme dikkat çekti.

∗∗∗

Zaman zaman “bazı suçlular” için cezalandırma girişimleri de kamuoyunda yer buluyor. Sonrası genellikle takipsizlik, tahrik indirimi, yol açan/ların değil emir alanın, uygulayanın cezalandırılması, iyi hal, pişmanlık, af gibi sayısız kullanışlı unsurun devreye girdiği süreçlerle gelen koruyuculuk ve serbestlik ise çoğunlukla aynı farkındalık düzeyine ulaşmıyor, ulaştırılmıyor. 12 Eylül dönemini epey iddialı şekilde yargıya taşıyan iktidarın binlerce işkence ve kayıp suçlusu yerine sadece iki kişiyi, sadece 80 ve 83 yılları arasındaki fiiller için yargı önüne taşıdığı sürüncemede bırakılan ve  zaman aşımına eriştirilen süreç yönetimi cezasızlık için en iyi örneklerden. Bizzat RTE tarafından Cumartesi Anneleri’ne verilen sözler ve ardından kurulan Araştırma Komisyonu’nun sadece Cemil Kırbayır cinayeti üzerinden yürüttüğü çalışmanın süreç ve sonucu da öyle. Yeni içişleri bakanının Galatasaray Meydanı’na yeniden çıkış için verdiği “izin” ile o komisyondan bugüne geçen süre ve yaşananlar malum!

Cezasızlığı oluşturan, olanaklı kılan sistemi ve süreci anlamak için Yargıda Adaleti Aramak başlıklı ikinci oturum çok faydalı ve etkiliydi. Esra Ergüzeroğlu Bağımsız Yargının Sıkı Bağları, Hülya Dinçer Kamu Görevlilerinin Hesap Verebilirliği Önündeki Yasal ve Fiili Engeller, Serkan Cengiz ise Cezasızlıkla ilgili AYM ve AİHM Kararlı başlıklı konuşmalarıyla zihin açtılar. Yargı bağımsız ise Adalet Bakanlığı ve hiyerarşi nasıl ve neden var? Adalet sisteminin hiyerarşisi içinde Adli Tıp, Adli Bilirkişi, Adliye Güvenliği bağımsız ve korumacı olabiliyor mu? soruları yanıta muhtaç ve önemli. Tutukluluğu sürdürülen Hatay Milletvekili Can Atalay kararı sonrası Yargıtay tarafından Anayasa Mahkemesi Üyelerine suç duyurusunda bulunulması sanırım bu noktada bu soruları sormak için haklı nedenleri ortaya koyan en taze örnek. Cezasızlık ve fanatik duygularla kendi normları dışında kişilerin davranışlarına yönelik ayrıştırma, hedef gösterme ve dışlayıcı tutum, cezalandırma dürtüsünü koruyan, ödüllendiren sistemle birlikte toplumsal anlamda her alanda sorunları derinleştiriyor. Kadına yönelik şiddet, İş cinayetleri, hak ihlalleri bu teşvikle meşru ve güvenli hal alıyor.

∗∗∗

Öyle görünüyor ki her şeyin başına dönmek gerek. Suçun tanımı ve cezanın tanımı artık öyle muğlak ki yerleşik cezasızlık bir rejim olmuş durumda. Bu rejimin kullanışlı yargılama örneklerine ise ihtiyacı var. Buyrun size Faruk Koca’nın hızlı tutuklanışı ve şiddete başvurma konusunda gösteremediği ama iş bu noktaya gelince ivedilikle tüm görevlerinden istifa etmesiyle gelişen, şiddeti karşıtı tutum, adım atan, görevini yapan adil düzen servisi. Bakalım doktorlara, kadınlara, çocuklara, Amed Spor oyuncuları ve taraftarlarına yönelik şiddet için gösterilemeyen hızlı takip ve adalet tesisine yönelik girişim diğerlerinden esirgenenleri unutturmaya yetecek mi?

Bugün Sivas Katliamı Davası’na 2013 yılında verilen Zaman Aşımı kararına avukatlarımız aracılığıyla yapılan itiraz başvurusu 10 yıl sonra nihayet (!) AYM görüşme gündeminde olacak. Firari sanıklar üzerinden süren ikinci davanın günler önce emsal karar ile zaman aşımına uğratılmasıyla “sonuçlandırılan” sürecin tamamlanmış olması mı beklendi, yoğun hak ihlalleri içinde ancak mı sıra geldi yoksa tamamen bir tesadüf olabilir mi?

İnsanlık suçlarında gerçek faillerin cezalandırılması ve zaman aşımı uygulamasını ortadan kaldıran hukuki ve vicdani boyutuyla başarılmış önemli ve umut veren emsal bir yargılama süreci olarak Arjantin örneğini dinlemek öyle sanıyorum ki bu sempozyumun düzenlenmesini ve hak savunusuna ömür adayanların emeklerini de kapsayan umudu ve kararlılığı diri tutacak.

Sivas Katliamı zaman aşımı kararıyla, Cemil Kırbayır cinayeti, Jitem davaları, Kemal Türkler cinayeti, Vartinis katliamı gibi sayısız davanın kaderini paylaşmış oldu. Kararı hep birlikte duyacağız.


https://www.birgun.net/

Zeynep Altıok Akatlı | Tüm Yazıları
Hits: 13630