'Savunma yürüyüşü'ne AKP iktidarından barikat: Yargı tarihinde kara gün

~ 23.06.2020, Yeni Yaklaşımlar ~

Baro ve meslek odalarının yapısını değiştirmeye hazırlanan iktidara karşı baroların başlattığı ‘Savunma Yürüyüşü’ Ankara'nın girişinde engellendi. Bazı baro başkanları darp edilirken, muhalefet “Ankara’da yaşananlar hem demokrasi hem de yargı tarihinde kapkara bir gündür” değerlendirmesi yaptı

MEHMET EMİN KURNAZ

AKP ve MHP’nin barolar başta olmak üzere meslek kuruluşlarının yapısı ve seçim sistemini değiştirmeye yönelik yasa tasarısının bu hafta meclis gündemine getirilmesi beklenirken cuma günü bulundukları kentlerden Ankara’ya ‘Savunma Yürüyüşü’ başlatan barolar dün Ankara’ya ulaştı. Ankara'nın girişinde kurulan polis barikatıyla yürümelerine izin verilmeyen 60'a yakın baro başkanı ve çok sayıda avukat çıkan arbedede darp edildi. Baro başkanları polis barikatı önünde oturma eylemi yaparken, polisler, baro başkanlarının ‘özel mülkte’ oldukları gerekçesiyle oturma eylemine de engel olmak istedi. Açıklama yapan Emniyet Genel Müdürlüğü müdahalenin usulüne uygun gerçekleştiğini savundu.

Avukatlara yönelik müdahale kamuoyunun da tepkisini çekti. Sosyal medyada ‘Savunma Durdurulamaz’ başlığı gündem olurken, hükümetin baroların gücünden korktuğunu vurgulayan muhalefet, “Ankara’da yaşananlar hem demokrasi hem de yargı tarihinde kapkara bir gündür” değerlendirmesi yaptı.

BİZİ NASIL TEHDİT EDERSİNİZ?

Çıkan arbedede darp edilen Antep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı “Emniyet yetkilileri kesinlikle yürüyemezsiniz dedi. ‘Pandemi sürecine uygun yürüyeceğiz’ dedik onu da kabul etmediler ve ‘müdahale ederiz’ dediler. Ordu Barosu Başkanımız çevik kuvvet polislerinin arasında kaldı. Onu yanına gittiğimde bir çevik kuvvet polisi elinde kalkanla burnuma vurdu ve kalkan sert bir şekilde burun kemiğime geldi. Daha sonra arka taraflarda duran bir polis memuru beni parmağını ve kafasını sallayarak tehdit etti. ‘Bizi nasıl tehdit edersiniz? ‘Bir baro başkanının tehdit edildiği nerede görülmüş’ dedim ve ardından da bana yumruk atmaya çalıştı. Bu utanç verici tabloyu utanması gerekenler yarattı ve onlar utansın. Saatlerce güneşin altında bekledik ve tek talebimiz önce Anıtkabir’e gitmek ardından da Meclis’e gitmekti” dedi.

HUKUK DEVLETİNDEN BAHSEDEMİYORUZ

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan da polis barikatı önünde yaptığı açıklamada “Ankara’ya gelen baro başkanları ile Anıtkabir'i ziyaret etmek istedik ama 2020 yılında buna izin verilmiyor. Bunun hiçbir gerekçesi yok. Sadece Ankara Valiliği müsaade etmiyor deniliyor. Hiçbir şeye izin verilmiyor. Şuan bize tamamen kapılar kapatıldı. Ankara Valiliği’ne yazılı olarak bilgi verdik ve bize yazılı olarak ‘ret cevabı gelmedi.’ Altını çizerek söylüyorum yazılı bir ret cevabı gelemez, çünkü Anayasa’ya aykırı olur. Yürüyerek şuradan şehre girmemiz bile engelleniyor ve bu artık bir hukuk devletinden bahsedemeyeceğimizin de her halde en açık örneğidir. Tarihe geçecek çok kara bir günü yaşıyoruz” diye konuştu.

savunma-yuruyusu-ne-akp-iktidarindan-barikat-yargi-tarihinde-kara-gun-747499-1.


TMMOB VE TTB’DEN DESTEK

Savunma Yürüyüşü'nün engellenmesi üzerine açıklama yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Meslek kanunlarında yapılmak istenen antidemokratik değişikliklere karşı çıkmak için Ankara'ya yürüyen Baro Başkanlarının polis zoruyla engellenerek şehir girişinde alıkonulmalarını kınıyoruz. Anayasamıza göre herkes, önceden izin almadan, barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Hiç kimsenin, Anayasa'da açık biçimde yer alan bu hakkın kullanılmasını keyfi biçimde engelleme yetkisi bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nden yapılan açıklamada da “TTB baroları yalnız bırakmayacak” denilerek “Meslek kanunlarında yapılmak istenen antidemokratik değişikliklere karşı çıkmak için Ankara'ya yürüyen Baro Başkanlarının polis zoruyla engellenerek şehir girişinde alıkonulmalarını kınıyoruz. Anayasamıza göre herkes, önceden izin almadan, barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Hiç kimsenin, Anayasa'da açık biçimde yer alan bu hakkın kullanılmasını keyfi biçimde engelleme yetkisi bulunmamaktadır” ifadelerine yer verildi.

FEYZİOĞLU 'YÜRÜMEYECEĞİM' DEDİ

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, on altı baro başkanıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Feyzioğlu, "Olayları yumuşatmak için devreye girdik. Yürümek haktır" dedi. Kendisinin yürümeyeceğini belirten Feyzioğlu, Eskişehir yolunda bekleyen baro başkanlarının kente girmesi gerektiğini kaydetti.

Feyzioğlu ile Anıtkabir ziyaretine katılan Sivas Barosu Başkanı Hacı Yılmaz Demir, “Metin Fevzioğlu ile görüntü veren 15 başkanın müdahale olduğunu duyar duymaz buraya geldiğini, görüntünün gayrıihtiyari çekildiğini ve fotoğrafın paylaşımına izin vermedikleri halde Feyzioğlu'nun paylaştığını” söyledi.

Baroların yürüyüşünün aynı zamanda tek sesliğe, anti-demokratik uygulamalara karşı bir demokrasi yürüyüşü olduğunun altını çizen Demirdöğen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir ülkede yargı kuşatılmışsa, savunma vesayet altına alınmaya çalışılıyorsa, o ülkede adaletten, hukuktan bahsedemeyiz. İktidarın güdümünde bulunmayan, toplumdan yana, kamu menfaatini gözeten ve mücadele eden meslek birliklerine yönelik, seçim sistemi değişikliğiyle farklı sesler yok edilmeye çalışılıyor. ‘Savuma Yürüyüşü’nün engellenmesi tek adam rejiminin hukuka, adalete ve demokrasiye tahammülünün kalmadığının en açık göstergesidir. Baroların ülkenin dört bir yanından başlattıkları yürüyüş ile ortaya koydukları adalet, özgürlük, bağımsızlık, demokrasi talebine sahip çıkıyoruz.”

***

savunma-yuruyusu-ne-akp-iktidarindan-barikat-yargi-tarihinde-kara-gun-747501-1.

Yürüyüş anayasal bir haktır

Baro başkanlarının yürüyüşüne yönelik müdahaleyi kınayan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç "Avukatlık yasası ve barolarla ilgili düzenlemeleri eleştirmek, tartışmak, görüşlerini iletmek, buna karşı direnmek ve beğenmediklerini değiştirmek için mücadele etmek, hukukla ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarının hakkıdır" dedi. Baro başkanlarının eyleminin Anayasal hak olduğunu dile getiren Oluç, "Hem Adalet hem İçişleri Bakanlığına çağrı yapıyoruz; baro başkanlarının engellenmesine son verilsin. Baro başkanları özgür biçimde gelsinler, görüşlerini Ankara'da iktidar ve muhalefet partilerine anlatsınlar. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun baroların taleplerini dile getirmek yerine iktidarın sözcüsü gibi davranıyor ve bu tutumuyla hukuka büyük bir darbe vuruyor” diye konuştu.

***

NE OLMUŞTU?

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın nefret içerikli Cuma Hutbesi’ne barolardan yükselen tepki üzerine mayıs ayı başında bazı meslek örgütlerinin seçim sistemlerinin değiştirileceği yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Baroların yapısını değiştirmeye hazırlanan iktidar, ‘çoklu baro’ sistemi ile özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de baroları bölmeye hazırlanırken, avukatlar söz konusu düzenlemeye tepki gösteriyor.


Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise katıldığı canlı yayın programında baro başkanlarına ilişkin "Henüz teklif yok, hangi maddeye karşı çıkıyorsunuz?" ifadelerini kullandı. AKP’li Cahit Özkan’dan baro başkanlarının yürüyüşüyle ilgili “Demokrasiden ve hukuktan bahsedip sokakta yürüyüş yapıyorlar” dedi.

***

savunma-yuruyusu-ne-akp-iktidarindan-barikat-yargi-tarihinde-kara-gun-747500-1.

BAROLARIN GÜCÜNDEN KORKUYORLAR

Basın toplantısı düzenleyen CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Vatandaşın savunma hakkına göz diken bir ülkede adalet olur mu? Adaletin olmadığı yerde mülk, huzur ve refah olur mu? Baro başkanları yürüyüş yaptılar ancak polis barikatlarıyla durduruldular. Bu demokrasi tarihinde hem de yargı tarihinde kapkara bir gündür" ifadelerini kullandı.

CHP Aydın Milletvekili Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül ise “Bir avukatın kendi ülkesinin başkentine girişini kolluk kuvvetlerini girişine izin verilmemesi kabul edilemez. Avukatların şehre alınmaması ve polis müdahalesi açık şiddettir. Adaletin temeli, savunmanın baş aktörleri olan avukatların Anayasal hakları ihlal edilmektedir. Hükümet Anayasa’yı ayaklar altına almıştır” dedi. Bülbül, “Hazırladıkları yasa teklifi de bugün avukatlara yapılan muamele de bunun göstergesi. Hükümet adalet için mücadele edenden, hak arayandan, hakkını savunandan korkuyor” diye konuştu.

***

Demokrasi talebine sahip çıkıyoruz

Baro başkanlarına yönelik hukuk dışı engelleme kabul edilemez diyen SOL Parti MYK Üyesi Av. Deniz Demirdöğen, “Baroların adalet, özgürlük, bağımsızlık ve iktidarın vesayet yasasına karşı başlattığı yürüyüş, Ankara Valiliği’nin hukuksuz şekilde engellemesi ile karşılaştı” dedi.
Özellikle 2010 Anayasa Referandumu’ndan itibaren yargı üzerinde vesayet oluşturulduğunu vurgulayan Demirdöğen, “Yıllar içerisinde atamalar ile tüm yargı sistemi iktidarın güdümüne sokuldu. İktidar şimdi de savunmayı etkisiz hale getirmek için barolar üzerinde vesayet kurmayı amaçlıyor” ifadelerini kullandı.

Hits: 5008