İklim modelleri 2023'teki devasa ısı artışını açıklayamıyor

~ 29.03.2024, Yeni Yaklaşımlar ~

İklim bilimcilerin tahminlerinin aksine 2023 en sıcak yıl oldu. Artışa yol açan faktörlerin ne olduğunu bilim insanları tam olarak bilmiyor.

NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt Nature Dergisi’ne yazdığı yazıda 2023’teki sıcaklık artışını iklim bilimcilerin öngöremediğini itiraf etti: “1880’den bu yana sıcaklık değişimlerini takip eden bir projeyi devraldım. Bu verileri kullanarak 2016’dan bu yana her yılın başında iklim tahminleri yaptım. Hiçbir yılın tahminleri 2023 kadar iklim bilimcileri şaşırtmadı.”

Schmidt’e göre artan sera gazı emisyonları nedeniyle genel bir sıcaklık artışı bekleniyor. Fakat bu ani sıcaklık artışı geçmiş gözlemlere dayanan istatistiksel iklim modellerinin tahminlerini büyük ölçüde aşıyor. Bu tutarsızlıkla ilgili birçok neden öne sürülse de hiçbiri enstitünün teorileriyle uyum göstermiyor.

Geçen yılın iklim koşulları rekor düzeyde bir sıcaklık dönemini olası görmüyordu ama 2023’te iklim bilimcilerin tahminlerinden 0.2 derece fazla artış oldu. Schmidt bu durumla ilgili “yılın başında benzer koşulların hüküm sürdüğü emsallere bakarak, ben de dahil olmak üzere birçok iklim bilimci 2023’ün rekor düzeyde sıcak bir yıl olma olasılığını beşte bir olarak değerlendirdi” dedi.

Bu ısı artışı neden olmuş olabilir?

·         Atmosferik sera gazı seviyelerinin yükselmesi

Schmidt, bu yük sadece 0.02 derece daha fazla ısınmayı açıklayabilir diyor.

·         Ocak 2022’de Tonga’da meydana gelen Hunga Tonga-Hunga Ha’apai volkanik patlaması

Schmidt’e göre volkanik patlama hem aerosollerden kaynaklanan soğutucu hem de stratosferik su buharından kaynaklanan ısıtıcı etkileri oluşturmuş olabilir. Fakat bunun sıcaklık artışına etkisi çok küçük yüzdelerde.

·         2020’deki denizcilik endüstrisinin sülfür emisyonlarını azaltan yeni düzenlemeleri

Bu düzenlemeyle endüstri 2020’den beri daha temiz yakıtlar kullanıyor. Schmidt atmosferdeki sülfür bileşenlerinin yansıtıcı olduğunu ve bunun bulutları etkileyerek genel bir soğutma etkisine sahip olduğunu düşünüyor. Dolayısıyla atmosferdeki sülfür miktarındaki düşüş 2023’te dünyanın ısınmasını beklenenin aksine arttırmış olabilir. Fakat Schmidt’e göre bu etki de sıcaklık artışının çok küçük bir kısmını açıklamakta.

Tüm makul açıklamalar dikkate alındıktan sonra bile 2023’te beklenen ve gözlemlenen yıllık ortalama sıcaklıkları arasında 0.2 derece. İklim bilimciler beklentilerinden rekor düzeyde fazla olan bu artışı açıklamak için daha iyi veri sistemlerine ihtiyaç duyduklarını söylüyor.

Schmidt bilim insanlarının bu konudaki yetersizliğini şöyle açıklıyor: “Isınan bir gezegenin iklim sisteminin işleyişi biliminsanlarının tahmin ettiğinden çok daha kısa bir süre içinde temelden değiştiği değişmiş olabilir. Bu durum kuraklık ve yağış modellerimizin o kadar da güvenilir olmadığı anlamına gelebilir.”

Sıcaklık artışlarının açıklanamaması iklim bilimcileri tedirgin ediyor çünkü dünyadaki değişimleri anlayamamak demek düzeltmek için de bir şey yapamamak anlamına geliyor. Dünyanın davranışları değişiklik gösteriyorsa ya da önceki gözlemlerden belirgin bir şekilde farklılaşıyorsa bunu gerçek zamanlı olarak gözlemlemek gerektiğini söyleyen araştırmacı, “2023’ün neden muhtemelen son 100 bin yılın en sıcak yılı olduğuna dair cevaplara hızlı bir şekilde ihtiyacımız var” dedi.

https://www.diken.com.tr

Hits: 409