Sağdan soldan alınmış süslü ifadeler elendiğinde, modelin AKP anlayışında nesiller yetiştirme hedefiyle hazırlanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Bakanlığın açıkladığı ve 17 kitaptan oluşan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’, birçok açıdan geçerliliği olmayan bir modeldir.
1. AKP iktidarı, 31 Mart seçimleri sonrasında azınlığa düşmüş bir iktidardır. Dolayısıyla topluma yabancılaşan bu iktidar, yeni bir anayasa yapamayacağı gibi yeni bir müfredat da yapamaz.
2. Bakanlığın bu modelle ilgili sayfasında, “Sadece yaz aylarından itibaren bugüne kadar 1000'den fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar düzenlendi, 260 akademisyen 700'ün üzerinde de öğretmen bu toplantılara sürekli katıldı” denmektedir. Oysa bu katılanların büyük çoğunluğu yandaş sendika üyesi, laik ve bilimsel eğitime mesafeli olan öğretmenlerle akademisyenlerdir. Modeldeki tutarsızlıkların ve ciddiyetsizliklerin çokluğu, toplantılara katılmış olan sınırlı sayıdaki laik ve bilimsel eğitimi savunanların uyarılarının hiç dikkate alınmadığını göstermektedir. Yandaş olmayan eğitimle ilgili sendika ve demokratik kitle örgütlerinin onayını almadan hazırlanmış olan bu model, Türkiye için geçerli bir model değildir.
3. Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan bu modelin adında eğitim değil Osmanlıca olan ‘maarif’ sözcüğü kullanılmıştır. Bu modelde maarif sözcüğü gibi toplumun büyük çoğunluğunun artık kullanmadığı tezahür, kainat, kemale erme, hikmet, müreffeh ve ilim gibi Osmanlıca sözcükler de yaygın olarak kullanılmıştır. Bu durum modelin Osmanlı hayranlığı doğrultusunda hazırlandığının, çağdaş anlayışla bağdaşmadığının ve gerçekçi olmadığının kanıtı gibidir. Modelle ilgili ortak metinde, hemen her paragrafta ‘maneviyat/manevi değerler’ sözcükleri kullanılmaktadır. Kişisel sağlık ile yurtseverlik konularında bile manevi değerlere değinilmektedir. Bu yaklaşım, II. Abdülhamit’in eğitim anlayışını anımsatmaktadır. Bu modelle ilgili ortak metinde, “millî ve manevi değerler manzumesi ile maddi gelişmenin zirvesi hedefleniyor” denmekte; ancak bu ifadede evrensel değerlerden söz edilmemektedir. Dolayısıyla Osmanlı hayranlığı üzerinden hazırlanan bu model, toplumu geleceğe hazırlayacak bir model değildir.
4. Türkçeye önem verileceği yazılan ortak metin, Osmanlı sözcükler yanında ontolojik, epistomolojik, aksiyolojik gibi yabancı kelimelerle ve de yabancı kaynaklardan alınmış AKP’nin gerici anlayışıyla bağdaşmayan kandırıcı söylemlerle de doludur. Dolayısıyla iç tutarlılığı olmayan bu model, güvenilir olmadığı gibi geçerli de değildir.
5. Bu modelle ilgili tanıtım sayfasında, “Öğretim programları ortak metni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli sadece son bir yılın değil, on yıllık uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı” denmektedir. Ancak bu ifade gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü şu anda uygulanan müfredat 2017 yılında yürürlüğe girmiş müfredattır. 2017 yılında uygulamaya başlanan modelin AKP’nin işine yaramadığı anlaşılıp yeni model arayışına girilmesi için en az birkaç yılın geçmesi gerekir. Dolayısıyla bu model en fazla 2-3 yıllık bir çalışmanın ürünü olabilir. Bu model, böylesine ciddiyetten uzak içerikte olduğu için de, hem güvenilir değildir hem geçerli değildir. Bu modelin önümüzdeki öğretim yılında 1., 5. ve 9. sınıfta denenip uygulanacak olması, modeli hazırlayanların olayı ciddiye almadıklarını göstermektedir.
Model bu tür ciddiyetten uzak tutarsızlıklarla doludur. Sağdan soldan alınmış süslü ifadeler elendiğinde, modelin AKP anlayışında nesiller yetiştirme hedefiyle hazırlanmış olduğu anlaşılmaktadır.