Önceki gün saat 21.24'te Genelkurmay Başkanlığı kendi internet sitesinde yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada '16 Mayıs 2015'te saat 14.04'te, Suriye'ye ait bir hava aracının Hatay Altınözü güneyinde Türk hava sahasını ihlal ettiği tesbit edilmiştir. Bunun üzerine iki adet F-16 uçağımız bölgeye yönlendirilmiş ve söz konusu hava aracına müdahale edilerek etkisiz hale getirilmiştir. Araç Suriye topraklarına düşmüştür' denildi.
Bu açıklamadan yaklaşık 5 saat önce Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ' Bugün 14.04 sularında öğleden sonra Cilvegözü'nü 5 dakika süreyle 7 mil sınırımızı ihlal eden bir Suriye helikopteri düşürülmüş durumdadır' dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise gece katıldığı bir televizyon programında 'İlk anda puslu hava olduğu için Suriye hava aracı olarak tesbit ediliyor, daha sonra helikopter olduğu anlaşılıyor'dedi.
Seçim haberlerinden sıkılmış olan televizyonlar doğal olarak gün boyu bu olaya büyük ilgi gösterdi. Ancak yandaş olmayan televizyonlar dün gazetelere de yansıyan açıklamalardaki çelişkileri görmemezlikten gelemedi. Bazıları da görgü tanıklarının ifadelerini ekran ve sahifalarına taşıdı.
İfadelerin özetinde ' Savunma Bakanı Yılmaz'ın söylediği Cilvegözü'ünde değil Genelkurmay'ın açıklamasında belirtilen Altınözü güneyinde düşürülen hava aracı sessiz uçan bir insansız hava aracı ve Suriye topraklarına düşerek üç parçaya ayrıldı. Araç Türk sınırına çok yakın Cisr Elsugur üzerinde uçuyor ve o bölgede kümelenen teröristlerin faaliyetlerini görüntülüyordu. Türkiye'nin 2012'de tek taraflı olarak ilan ettiği angajman kuralına göre Türk savaş uçakları sınıra 5 kilometre yaklaşan Suriye uçaklarını uyarmaksızın vuruyor. Nitekim 16 Eylül 2013'te bir helikopter ve 23 Mart 2014'te bir savaş uçağı böyle düşürülmüş ve pilotlar teröristler tarafından yakalanıp hunharca öldürülmüştü.
Suriye televizyonu ise düşürülen aracın uzaktan kumandalı küçük bir insansız hava aracı olduğunu açıkladı. Suriyeliler ise twitter üzerinden düşürülen aracın fotoğraflarını paylaştılar.
Peki yandaş medyanın kahramanlık türküleri ile pazarlamaya çalıştığı haberin ne önemi var ?
Geçen hafta herkes Genelkurmay Başkanı Özel'in aniden izne ayrılmasını konuşuyordu.
Genel kanı Orgeneral Özel hükümetin olası Suriye saldırısına karşıydı.
Olası saldırının haberini önceden CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin vermişti.
Türk Ordusu Suriye'ye giremedi ama Başbakan Davutoğlu Suriye topraklarında ( yaklaşık 2 kilometre) bulunan Süleyman Şah Türbesini ziyaret etti.
İşin içinde başka iş var .
Mayıs 2011'de Özgür Suriye Ordusu'nu Antakya'da kuran AKP yönetiminde Ankara o günden sonra Suriye savaşı'nda taraf oldu. 9 Haziran 2011'de Türkiye sınırından sızan yüzlerce terörist Cisr Elsugur'da ilk katliamı gerçekleştirdiklerinde Türkiye bütün askeri gücü ile teröristlerin arkasında olmuştu. Bu çerçevede savaş uçakları Suriye üzerinde keşif için uçurulmuş ve 22 Haziran 2012'de düşürülmüştü.
O tarihten sonra Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu Batılı liderlerle yaptıkları onlarca görüşmelerinde Suriye'nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge ilan edilmesini istediler.
Amaç Türkiye sınırına yakın bölgelerde barınan IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri terör gruplarını Suriye uçaklarından korumak.
Bununla yetinmeyen AKP yönetiminde Ankara aynı amaca yönelik olarak Suriye toprakları içinde tampon bölge oluşturulmasını da istiyordu.
Her iki öneri kabul görmeyince AKP yönetiminde Ankara Suudi Arabistan, Katar ve Batılı istihbarat örgütlerinin desteği ile teröristlere sınırdan her türlü yardımda bulundu, bulunuyor.
Bu da yetmeyince aynı sınırlardan on binlerce ruh hastası yabancı cihatçının Suriye'ye girmesine izin verdi. Suriye'de savaşan tüm terör örgütlerinin komutanları her gün bu sınırlardan girip çıkıyor ve Türkiye'nin farklı kentlerinde toplanıp duruyorlar.
Türk sınırına yakın İdlib ve Cisr Elsugur'un kısa bir süre önce işgali ve Alevi'leri hedef alan katliamlar bu toplantıların sonucu olarak gerçekleşmişti.
Sınır boyunca teröristleri gözetlemek için bölgede uçan Suriye'nin düşürülen 'dandik ' İHA'sı seçim malzemesi olarak helikoptere dönüştürülebilir ama hiç kimse AKP yönetiminde Ankara'nın teröristlere verdiği desteği gizleyemez.
İki TIR durduruldu diye onlarca savcı, hakim, subay ve asker gözaltına alınabilir ama Biden, Merkel ve diğerleri ikna edilemez.
