Çılgın Projenin Alt Anlamı

~ 29.04.2011, Kaan ARSLANOĞLU ~

 “Çılgın Projenin Bilinçaltı” diye de başlık atabilirdim. Yarı doğru yarı yanlış bu Freudcu “bilinçaltı” kavramı öylesine yanlış anlaşılıp yanlış kullanılıyor ki, bilerek kaçındım.

Bu proje pek çoklarının görebileceği gibi bir seçim projesi. Çılgın bir tarafı yok, fakat kararsız seçmenin oylarını yönlendirebilecek büyük iddiası var. Birkaç puan çalabilir mi, çalabilir. Amaç da bu zaten. Gerçekten çılgın olan bir kişi veya bir tasarı “çılgın” diye ilan eder mi kendini hiç!
Bilinçaltı kavramı en çok nasıl yanlış kullanılıyor. Bir sözün, davranışın her alt anlamına bilinçaltı denerek. Oysa kişi bir şeye niyet eder, aklından bir şey geçirir, bunu her zaman uluorta ifade edemez, etmez. Başka türlü ifade eder, gizler, dönüştürür, kabul edilebilir bir şekle sokar. Ama açıkça söylenmeyen birçok şey aslında basbayağı bilinçtedir. Hem de bilincin temelindedir.
Başbakan 2023 hedefini açıkladı. Büyük şaşalarla açıklanıyor bunlar. Büyük gösterilerle. Böbürlene böbürlene. Kuran’da 40’dan fazla ayet var, böbürlenmeye, kibre karşı. Başka bir Kuran mı var bunların okuduğu, oraya hiç girmeyelim; ama bunların 2023’te asıl hedefledikleri, asıl demek istedikleri şudur: Modern İslam Cumhuriyeti bu tarihte debdebeyle açıklanacak. Belki bundan önce açıklanacak da, o tarihte gösteriş göğe vuracak.
Bu Cumhuriyet’in padişah gibi tek ve büyük bir lideri olacak.
Faşizm büyük projelerle çeler bilinçsiz halkın aklını. Büyük olacak, debdebeli olacak. Führer kaybettiğimiz tüm toprakları geri alacağız diyordu. Bugünkü Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Polonya toprakları onlara aitti ve geri alınacaktı. Mussolini, Afrika’yı vaat ediyordu köleleştirdiği halkına.
Şimdi savaşlar çıkarmak zor. Türkiye’yi toprak olarak büyüteceğiz diyemez kimse. ABD böyle bir söylemin dilini keser. Belki toprak olarak da büyüyebilir ülke ama, federasyonlara bölünerek. 2023’e federatif gireceğiz diyemez hiçbir politikacı. Oy ve yandaş kazandırmaz bu.
İddia büyük olacak, çakma da olsa çılgın olacak. Özal’ın ötekilerden farkı “vizyon”undaki genişlikti. Dönemin iktidar yandaşı yazarlarının, gazetecilerinin dilinden düşmezdi “vizyon” büyüklüğü. O zaman sihirli sözcük buydu. Vizyon aşağı vizyon yukarı. Bu Demirel’in “Büyük Türkiye”sinden daha çok tutmuştu, çok daha somuttu. Alışılmışın üstündeki her arsızlık ve hırsızlık bu vizyonla açıklanabiliyordu, açıklanmak ne kelime vizyon diyen atı alıp Üsküdar’ı geçiyordu.
İnsan aklı her türlü bayağılığa, her türlü uyduruk cin fikre, kötücül virüse karşı savunmasız merdiven altı yapımı çürük çarık bir bilgisayar. Daha doğrusu böyle bir bilgisayarla dolaşan hatırı sayılır bir oranda vatandaşla çevriliyiz. Hemen her ülkede durum böyle. Şu geçtiğimiz gün “skandal” kaseti yayınlanan MHP’li milletvekilinin bahsettiği “gülle” gibi, yuvarlak, köşesiz seçmen kitlesinden bahsediyoruz.
İşte bu kesimin aklını çelmek için her türlü numara serbest. Proje tek bir cümle olarak fena mı? Değil. Ama kim yarım saat düşünse, bu tür başka bir büyük proje getirebilir aklına. Böyle projeleri hangi iktidar uygulayacak? Önemli olan bu.
Ülkenin tüm derelerini satan, ırmakları borulardan geçirip tabiatın kökünü kurutan, ağaç düşmanı, yeşil düşmanı, para fetişisti, zenginlik hayranı, yoksul düşmanı bu iktidar veya buna benzer bir iktidar altında en iyi projeler bile yıkım projesine, insani sefillik projesine döner.
İnsan aklının derin zaaflarını alabildiğine ve alay edercesine sömürüyorlar. İşte YGS sahteciliği. Niye şifre vardı bu sınavda. Niye? İnsanların gözlerinin içine baka baka bu ilk ve en basit soruya cevap vermiyorlar ve yine koltuklarda kalıp atıp tutabiliyorlar.
Bugün İngiltere’de “Kraliyet düğünü” var. Şaşaa ile, şımarıklık ile büyük törenler yapılıyor. 2 milyardan fazla insan seyredecekmiş dünyada bu aptallığı. İngiltere’de 5 binden fazla sokak partisi yapılacakmış. Bu devirde nedir bu krallar, kraliçeler, saraylar, hanedanlar… Pek az kişi soruyor. Nasıl bir demokrasi bu, nasıl bir ilkellik… Avrupa’da! Nasıl bir insan kitlesi ağzı açık bunları seyreden. Pek az kişinin aklına takılıyor.
Esas çılgınlık bu insanla, bu malzemeyle güzel bir dünya kurmanın mücadelesini vermek.
(SolHaber 29.04.2011)
Kaan ARSLANOĞLU | Tüm Yazıları
Hits: 1723