AKP avukatlığı bitirmeye kararlı

~ 26.04.2014, Yeni Yaklaşımlar ~

Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü’nce hazırlıkları tamamlanan Avukatlık Kanunu Taslağı tartışma yarattı. Taslak, yalnızca avukatları değil, aynı zamanda yetkilerinin kısıtlanması yönüyle baroları da yakından ilgilendiriyor.

Serdar Nazım Yüce
Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden yayımlanan Avukatlık Kanunu Taslağı, mesleki alandaki sorunların çözülmesi bir tarafa, derinleşeceğine işaret ediyor. Türkiye Barolar Birliği (TBB), kanun taslağı ile ilgili barolardan görüş ve değerlendirmelerini alırken çeşitli hukuk platformları ise sorunların tırmanacağı görüşünü paylaşıyor. Maddi durumu avukat tutmaya el vermeyen yurttaşların hakkını aramasının önüne bir engel daha konurken, baroların dava açma yetkisi ellerinden alınıyor.

İlk darbe vatandaşa
Yürürlükteki Avukatlık Kanunu’nda, avukat ile temsil ettiği yurttaş, özellikle ceza alanında sanık haklarının korunması açısından zorunluyken taslağın 28. maddesi ile değeri 25 bin liradan fazla olan dava ve icra takipleri ile idari yargıda değerine bakılmaksızın her türlü iptal davalarında avukat ile temsil zorunluluğu getiriliyor. Bu düzenleme ile vatandaşın herhangi bir avukat tutmadan kendi hakkını aramasının kapsamı daraltılıyor. Adli yardım kapsamına giremeyecek, ancak vekalet ücretini de ödeyemeyeceklerin dava açma hakları, avukat tutma zorunluluğu ile ellerinden alınmış oluyor.

Taslağın anlamı ne?
Taslakta dikkat çeken düzenlemelerden biri de baroların dava açma yetkisine getirilen kısıtlama... 128. madde ile baroların nitelikleri arasında, mesleki birçok konunun yanında “hukukun üstünlüğü, insan haklarını korumak ve savunmak” da sıralanıyor. Ancak taslakla baroların dava açma yetkisi mesleki konularla sınırlandırılarak hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında dava açma yetkisi kaldırılıyor. Bu düzenleme ile meslek örgütlerinin dava açma haklarının kaldırılması planı avukatlık alanında ilk kez tescillenmiş oluyor.

Meslek içi eğitimde, Adalet Akademisi’ni de işin içine sokan taslağın yasalaşarak yürürlüğe girmesi durumunda, hukuk fakültesine girecek olanlara hem staja başlamak için hem de stajdan sonra avukatlığa kabul için sınav zorunluluğu getiriliyor.

Taslağın, özellikle İstanbul’da sayıları binleri geçen işçi avukatlar için getirdiği düzenlemeler ise avukatlık yapmayı zorlaştırıyor. Ayrıca, işçi avukatın kendi adına iş ve dava kabul edemeyeceği belirtiliyor. Böylece, bir işçi avukat, birlikte çalıştığı işveren avukata vekalet verilmemesi halinde kendi ailesinin dahi avukatlığını yapamayacak.

Vekillere kıyak
Taslak, TBB’nin işçi avukatlar için düzenlediği yönergedeki tüm kazanımları yok ediyor. TBB yönetmeliğinde, işçi avukatın işveren avukat ile meslek ortaklığını pekiştiren düzenlemeye saldıran taslak, aylık maaşı yoksulluk sınırının da altına indiriyor. Taslağın binlerce işçi avukata biçtiği ekonomik sınır, iki sınavdan geçmiş ve üç yıl staj yapmış genç işçi avukatlar için de uygulanmış olacak.

Ayrıca, avukat olup milletvekilliğine seçilenler  avukatlık  yapamayacak ama avukatlık şirketlerindeki ortaklıkları sürecek. Şimdiki kanunda yasak olan reklam da serbest bırakılarak rekabet piyasa koşullarına teslim edilecek.

‘İktidar gerçekleri çarpıtıyor’
Konuyla ilgili Adalet İçin Hukukçular adına soL’a değerlendirmelerde bulunan Avukat Murat Kara, taslağı “AKP’nin avukatlık mesleğine yaptığı geçici bir makyaj” olarak değerlendirdi. Avukat Kara, “Avukatların sorunlarını kullanıp, baroların dava açma yetkisini, vatandaşın hak arama hürriyetini kısıtlama fırsatı yakalamaya çalışıyorlar” diye konuştu.

“Bu taslak, gerekçesi itibarıyla yargıdaki sorunları, avukatlık donanımına bağlaması açısından gerçeği çarpıtmaktadır” diyen Kara, taslağın gerçeklerin üzerini örtmesine asla izin vermeyeceklerini vurguladı. Avukat Kara, “En temel bilgilerimiz bile bağımsızlığını yitirmiş” dedi.‘AKP’nin hükmünü reddediyoruz’

Taslak hakkında soL’a konuşan İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezi Sözcüsü Avukat Onur Güneş, işçi avukatlarla ilgili olan 67. maddeden başlayarak taslak hakkında açıklamalarda bulundu. Güneş, AKP’nin sınıfsal konumu gereği bu maddeyi bu biçimde tasarladığına şaşırmadıklarını dile getirirken, “Ama bu maddenin bu haliyle yasalaşmasının önündeki en büyük engel de yine biz olacağız” ifadelerini kullandı. Avukat Güneş, “Meclis Bilim Komisyonu’nda patron avukatlıktan gelme 3-5 milletvekilinin, hakkımızda verdiği hükmü reddediyoruz. Aksi halde, işçi avukatların bu ücretli kölelik halini asla kabullenmeyeceklerini ve haklarını mutlaka alacaklarını bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.

solhaber

Hits: 957