Havada Darbe Kokusu Var

~ 17.01.2014, Can DÜNDAR ~

“Bir darbe girişimiyle karşı karşıyayız” diyor Başbakan...
İngiltere’de araç kullanan Türk hikâyesi akla geliyor.
Hani soldan akan trafiğe sağdan dalmış da polis telsizinden, “Bir araç ters yönde ilerliyor” uyarısını duyunca, “Ne biri, ne biri? Hepsi hepsi...” demiş ya...
Onun gibi?
Hangi darbe girişimi?
O kadar çok ki...

***

“Gezi”, Başbakan’ın inanmak istediği gibi bir darbe provası değildi, barışçıl bir sivil itaatsizlik eylemi, kendiliğinden bir halk ayaklanmasıydı.
Darbecilere yaraşan bir yöntemle, silahla, cebirle bastırıldı.
“17 Aralık”, “paralel devlet”in bir darbe girişimi midir?
Olabilir.
Çünkü bu kez işin içinde askere kumpas kuran, emre itaat etmeyen bir silahlı polis gücü var.
Bir yılı aşkın süre sürdürdüğü soruşturmayı bekletip hükümetin dershane hamlesine misilleme olarak gündeme süren Emniyet var.
Devletin istihbarat teşkilatı içinden bilgi, belge sızdıran, hükümet politikalarını sabote eden, sürece yönelik suikastlar yapan ajanlar var.
Başbakan’ın ofisine böcek yerleştirecek kadar yetkinleşmiş bir çete var.
Ekonomiyi zora sokacak adımlar atan lobiler var.
Güç dengesinin değişmeye başladığını sezip taraf değiştiren işadamları fikir, kanaat, tavır, karar değiştiren savcılar, yargıçlar var.
Buna destek amacıyla topyekûn harekete geçen medya gücü var. Onların doğrudan Başbakan’ı hedef alan kampanyaları var
Yani bir darbe girişiminin her alanda ayak izleri var.

***

Hükümet burada darbe girişiminden kuşkulanmakta haklı olabilir de kendi yaptığı ne?
Demokratikleşme atılımı mı?
Tersine:
Darbe girişimini önlemeye yönelik bir “karşı darbe” girişimi...
Poliste tasfiye... Yerine kendi polis şeflerini atama...
“Darbecilere çalışan” savcıları görevden uzaklaştırılıp yerine kendi savcılarını getirme...
Muhalif medyayı susturup yandaş medyayı devreye sokma...
Sanal ortamı kontrol ederek tüm itirazları cezalandırma... Rakibin elindeki eğitim ağını geri almaya dönük kararlar...
“Darbe” destekçisi işadamlarını cezalandırmaya yönelik operasyon...
Telefon, e-posta trafiğinin denetime alınması, ortam dinlemesi gibi yollarla izleme yapıp “rakip darbeciler”i karalama, teşhir kampanyası...
Hukuk alanında bakana bağlı yandaş hâkimler, savcılarla yargıyı tamamen ele geçirme hazırlığı...
Lideri yücelten, “darbeci”yi karalayan kampanyalar, bütün yetkileri tek elde toplamayı hedefleyen anayasal hazırlıklar...
Yani “anayasal nizamı değiştirmeye antidemokratik bir sistem getirmeye yönelik bir darbe girişimi...”

***

Bunları yapan ve muhaliflerine topyekûn savaş açan bir iktidarın, “Bize karşı darbe planlıyorlar” yakınması inandırıcı mı?
Bir küçük değişiklikle, kendi yolsuzluklarını soruşturan savcıları görevden alan, yargıçları atabilmek için yasa hazırlayan bir hükümet, en az rakibi kadar darbeci sayılmaz mı?
Görünen o ki;
“O darbe” önlenirse bizi bekleyen, “bu darbe” dir.
Gerçek şu ki:
Darbenin panzehiri demokrasidir.
Bütün darbecileri yargılayıp tasfiye edecek, peşinden temiz bir iktidar getirecek, gerçek bir demokrasi...  

Can DÜNDAR | Tüm Yazıları
Hits: 1488