ORTA DOĞU ve TÜRKİYE

~ 30.09.2013, Adnan AYDIN ~

Emperyalistlerin şekil vermeye, yeniden haritalarını çizmeye çalıştığı bölgemizde, savaş kapımıza kadar dayandı. Biraz da bizim gayretlerimizle, kan gölüne dönen Suriye, can çekişiyor. Toplama savaşçılarla, terör örgütleriyle, Esad’a karşı açılan cephe, gün geçmiyor ki, acımasız işkenceleriyle devam etmesin…

Yanlış adımlar attık. Şimdi nasıl toparlayacağız diye karmaşık politikalar içerisindeyiz. ABD ve RUSYA anlaştı. Ofsayta düştük. Düdük çalıyor, ama biz yine duymazdan geliyoruz.

“Stratejik ortağımız” dediğimiz ABD, son olarak resmi yayınında Güneydoğu’yu ayrı bir harita olarak çizdi. Aynı zamanda bizimkiler açılım paketi açıklayacaklar.

Tesadüf mü dersiniz?

Şayet tesadüf ise; Ortadoğu Eş Başkanlığı da tesadüftür… Öyle ya, bu bölünmeye hizmet edeceğini düşünemeyiz. Olsa olsa demokratik hakların iadesinden başka bir şey değildir… Çizilen haritaları ciddiye almamalı, sürecin önünü tıkayanlardan olmamalıyız…

Vatandaşa susmak yakışır… İdare edenlere sandıkta yetkiyi verdi nasılsa. Beğenmezse, sandıkta oy vermez, iktidardan alır. Güneydoğu şimdilik özerk olacakmış, ilerde bağımsız… Şartlar oluştukça adım atılacakmış. Vatandaşa ne? Gitsin sandığa, oyunu versin, otursun oturduğu yerde…

Cumhuriyetin değerleri de; bunların  paralelinde gün geçtikçe, darbe üstüne darbe yiyor. Bir daha, geri getirilemeyecek kadar tahribatlar yapılıyor. Yeni değer yargıları oluşturulmaya çalışılıyor. Hızlı değişimler insana düşünme fırsatı vermeden bir yenisini getiriyor. Hiç hayra alamet şeyler değil bunlar…

***

Adamın biri, her insanın, hayatı boyunca mutlaka bir defa Hızır ile karşılaşacağını duymuş. Nasıl olsa bir defa görebileceğine inandığı için, evinin önünde oturup beklemeye başlamış. Aradan günler, aylar, yıllar geçmiş. O inancını bozmadan bekler dururmuş.

Derken, bir zaman, sıradan bir adam yaklaşmış, selamını vermiş.

“Her geçişimde seni burada otururken görüyorum, bir beklediğin mi var ağa?” demiş.

Bizimki;

“Evet demiş, Hızır Aleyhisselam’ı beklerim.” demiş.

“Peki. Sen, Hızır Aleyhisselam’ın neler yapabildiğini bilir misin?” diye sormuş adam…

Bunu söylerken de elini uzatmış damdan birkaç kiremit alıp adamın dizinin dibine koyarken “bak!” demiş, “Hızır damdaki kiremitleri merdiven olmadan da alır. Yere koyar. Sonra yine yerden alır. Dama koyar.” diyerek, kiremitleri tekrar yerine koymuş.

Adam,

“Tabii.” Demiş. “Hızır bu, elbette yapar.”

Gelen kişi, “Hadi bana eyvallah.” demiş.

Adam gidenin ardından “Güle güle.” demiş…

Bu ülkeye bir Atatürk geldi, kendini gösterdi ve gitti… Kurtuluşu beklerken, getireni görmeyi beceremeyen ve hala başka bir yol arayan insanların gittiği yol, doğru yol değildir. Bu cumhuriyet kolay kurulmadı. Tüm Ortadoğu ülkelerinden farklıyız. Bu cumhuriyet insanı, ”Allahuekber” çekerek insan ciğeri yemez, insan derisini canlı canlı yüzmez. Bu cumhuriyet insanı, her dine her inanca saygı duyar, kimsenin mezhebiyle ilgilenmez, ayrıcalık yapmaz…

Bugün kapımıza dayanmış acımasız savaşın, nasıl sorunlar yarattığını görüyoruz. Dersler almak yerine, biz de ayrıştırmaya başladık ve yanlış yollara girdik. Atatürk’ün” “Yurtta sulh, cihanda sulh.” özdeyişiyle alay edilir oldu. Yazık oluyor…

Suriye’de İslam kisvesi altında savaşan terör gurupları, istedikleri kadını kocasından alıp el koyar oldu. Bunlara biz nasıl yardım ederiz? Bizim paralarımız bunlara nasıl gider? Özgür Suriye Ordusu’nda savaşanların yüzde sekseni Suriyeli değil, nasıl özgürlük savaşıdır bu? Esat gidecek de, yerine insan ciğeri yiyenler mi gelecek?

El insaf…

İsrail, El Kaide’yi desteklediğini resmen açıkladı. Hani, “One minute.”duymadık…

Yüzyılların temizleyemeyeceği bir husumet yaratıyoruz. Suriye, nesiller boyu bunu unutamayacaktır… Bu düşmanlık tohumlarını, komşularımıza ekmeye, kimsenin hakkı olmamalı.

Hızır’ı kapıda oturup bekleyenlerle, çalışıp ortak değerler üretenlerin çatışmasıdır bu. Atatürk’ün bize gösterdiği çağdaş yol, bilim yolu, her zaman kazanmak zorundadır. Değilse, işte ”Ortadoğu”

Seçim bize kalıyor…

 

Adnan AYDIN | Tüm Yazıları
Hits: 1572