Eyvah “O” döndü!
Döndü ve gösterdi ki; giderken protestocular için yaptığı benzetme, kendisine daha çok yakışıyor:
Tencere Tava Hep Aynı Hava!
Gitti “O” Tayyip, geldi “O” Tayyip!
Gidip gelme arasındaki fark, üç can kaybı, on kadar kör olan göz, çok sayıda sakat, astım komaları ve daha neler!
Ama o geldi ve hemen faiz lobisini sorumlu tuttu!
Oysa uzun zamandan beri, “Faiz Lobisi” dediği herifler yok!
Tayyip bey aynen İmam Hatipli gibi değil de, biz haylaz “Klasik Lise” öğrencileri gibi!
Yazılıdan beş alırsa “Beş aldım” diye hava basıyor, iki alırsa “Hoca iki verdi! Zaten bana taktı!” diye bozuk atıyor!
Yabancı kredi notu veren heriflere de aynı tavır!
Not düşükse herifler birilerinin adamı, not yükseldi mi, her başarının başı Tayyip beyin çok büyük başarısı!
Tayyip bey dönüşte kesinlikle kalabalık “istemiyor”du!
Ama AKP İstanbul’un “Alaboracı” başkanı Babuşçu beyin emrindeki teşkilat yan cebine koydu, binlerce insanı topladı!
Yan ceptekiler bağırıyordu:
“Recep Tayyip Erdoğan’ın askerleriyiz!”
Kime karşı?
Herhalde “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” diyenlere karşı!
Tayyip Erdoğan’ın askerlerinden birinin elinde de, koliden kesme kocaman bir kartonun üzerinde şu yazıyordu:
“İşaretin yeter!”
Erdoğan’ın baş destekçilerinden Bahçeli’yi dinleyenler “Öl de ölelim!” dediği zaman çok ayıp, “İşaretin yeter!” çok makul!
“İstemem yan cebime koy” mitinginin “hazin” tablolarından biri de, otobüs üzerinde arka sırada kalan “özürcü” Bülent Arınç’ı, Emine hanımın neden sonra ön tarafa çağırması idi..
Arınç’ın görüntüsü, çok mahcuptu, çok büyük yanlış yapmıştı!
Onca insanın önünde Arınç bu duruma düşünce Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül ile karşılaştığında “Alooo seni ben Cumhurbaşkanı yapmadım mı!” türü muhabbet olur mu acep?
Neticede anlaşıldığı kadarıyla, en başta yazdığımız gibi, tencere tava hep aynı hava!
“O” hâlâ yaşam tarzlarına karışılmasını istemeyen ve ancak şiddet gördükleri zaman savunmaya gençleri, Vandal sanıyor!
Çünkü “O” kendi tornasından çıkmış, dayak yerken dayak atanın ayağını öpen gençler istiyor!
“O” nun gibi düşünenler hâlâ Soğuk Savaş döneminin ABD askeri olduğu için, bu çocukların komünist olduğunu sanıyor!
Bu iş uzadıkça, gerçekten provokatörün devreye gireceğini anlamıyor ve çocuklarla provokatörü birbirine karıştırıyor!
Başbakan’da, Tencere Tava Hep Aynı Hava!
Bunun nedenini anlamak için, 16 Şubat 1969 günü hem de Fatih Camii’den çıkıp, ABD Altıncı Filosu’nu kovmak isteyen gençlere saldıranların listesini görmek lazım!
Ama şimdiki gençler Fatih Camii’nden çıkıp Taksim’de yoga yapan kardeşleriyle kucaklaşıyor, beraber kandil kutluyor!
16 Şubat 1969 Kanlı Pazar Kafası, bu barışı sevmez!
Kabul edemez!
(Yurt Gazetesi)
