Adım adım kaosa

~ 13.05.2013, İlker BELEK ~

Tam;

Başbakanın, bölgemizde çevrilmekte olan dolapların ele alınacağı ABD ziyareti öncesinde…

İsrail Suriye’yi, askeri tesislerini ve Golan Tepelerini vuruyorken …

Bunun üzerine, İran, Suriye ordusuna askeri eğitim verme teklifinde bulunmuşken…

Lübnan Hizbullah’ı İsrail saldırılarına karşı Golan Tepeleri’ni savunmak için Suriye’den silah talep etmişken…

ABD ve Rusya, muhalefeti ve Esad’ı temsil eden, ama Esad’sız, bir ortak hükümet formülü üzerinde anlaşmaya varmak üzereyken…

ABD yönetimi, Türkiye topraklarından Suriye’ye girip emperyalistlerin kontrol edemediği işler beceren şeriatçı silahlı çetelerden rahatsızlığını daha sık dile getiriyorken…

Tam…

Reyhanlı’da bombalar patladı.

* * *

AKP’nin Suriye politikası kirlidir, karanlıktır ve iflas etmiştir.

Uzun dönemdir BM’in, NATO’nun ve/veya ABD’nin Suriye’ye askeri müdahalesini talep eden AKP bunda başarılı olamamış, emperyalist muhataplarını ancak ÖSO’nun ve şeriatçı çetelerin silahlandırılmasına ikna edebilmişti.

Esad muhalefetinin insanlık dışı savaş taktiklerinin yarattığı uluslar arası tepkiler, emperyalistlerin bile bu silahlı güruhun arkasında durmasına imkan tanımadı.

Esad’ın, emperyalistlerin ve AKP’nin hiç beklemediği direncinin gelişmesinde ve Suriye halkının Esad’ın arkasına yığdığı destekte, muhalefetin bu kirli karakterinin etkisi vardır.

Esad’ın direnci ve Rusya’nın Suriye’ye verdiği pasif destek emperyalist taktiklerin değiştirilmesinin nedenidir.

AKP ise bütün bu değişimin farkına varamamış, bildiğini okumaya, büyüklerini açık bir saldırı için provoke etmeye, Suriye muhalefetinin toparlanmasının önündeki en önemli aktör olan şeriatçı çetelerle iş becermeyi sürdürmüş ve emperyalistlerin Suriye denkleminde önemi azalan bir askeri-siyasal stratejiye kendisini mahkum etmiştir.

* * *

Şimdi Reyhanlı’da, daha önce Akçakale’de, Cilvegözü’nde ve Mayıs ayının başında Akçakale sınır kapısında yaşanan bombalamaların tümü, AKP’nin bu şeriatçı çetelere mahkumiyetinin sonucudur.

Hatırlanacağı gibi, bu olayların hepsinin hemen sonrasında, elde somut hiçbir kanıt olmaksızın, saldırılardan Suriye yönetimi sorumlu tutulmuş, sonra da unutturmayı amaçlayan bir taktik izlenmişti.

AKP’nin Suriye konusunda yaptıklarının ve söylediklerinin hiçbir inandırıcılığı yoktur.

Reyhanlı’daki patlamalar sonrasında hükümet üyelerinin, saldırıları barış sürecini baltalamak isteyenlere ve Suriye rejimine yıkmaya yönelik apar topar açıklamaları ve daha bombaların dumanı dağılmadan İçişleri Bakanı’nın sorumlunun El Muhaberat olduğu yönündeki delilsiz ve afaki sözleri AKP’deki telaşın ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik, inandırıcılıktan yoksun politikasının bir başka kanıtı olarak okunmalıdır.

* * *

Suriye rejiminin Reyhanlı’yı bombaladığını düşünmek akla tamamen terstir.

Güneyden İsrail Suriye’yi aktif olarak savaşa çekecek provokasyonlar peşinde iken ve nihayet Esad İsrail saldırılarının açık bir savaş ilanı anlamına geldiğini açıklamak zorunda kalıyorken, Suriye’nin, yeni bir sıcak savaş cephesinin açılmasını tetikleyecek böyle bir saldırıyı gerçekleştirme olasılığı yok gibidir.

Suriye’yi suçlamak AKP’nin bilinen tavrıdır.

AKP kendi başına Türkiye’yi açık bir savaşa sürüklemeye cesaret edemediği için provokatif bir tutum sergilemektedir.

* * *

AKP olayların kontrolünü kaybediyor.

Bu işi kamu mallarının yok pahasına satılması çapında bir vakıa sandılar. Osmanlıyız denildiğinde hükümetlerin, halkların dizi dizi önlerinde el pençe duracaklarını zannettiler. Stratejik Derinlikleri politikadaki çapsızlıklarının kanıtıdır.

Suriye ile ilişkili gelişmelerde kontrol AKP’den çıkıyor. AKP emperyalistler gözündeki inandırıcılığını da yitiriyor.

AKP sandı ki hiperaktif politikası kendisini vazgeçilmez kılacak. Şeriatçı çeteleri istediği gibi maniple edebilecek.

Oysa şimdi şeriatçı çeteler AKP’ye ayar vermeye çalışıyor.

Reyhanlı bombalamaları, tam Erdoğan ABD’ye gidecek iken, tam ABD şeriatçı çetelerden rahatsızlığını açıklıyor iken, tam ABD ile Rusya anlaşıyor iken, Türkiye’yi savaşa sokmak, emperyalistlerin Türkiye üzerinden aktif bir cephe açmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Olayların siyasi mantığı, bu pis işin şeriatçı çetelere ait olduğunu düşündürüyor.

Emri doğrudan AKP vermemiş olsa bile, Türkiye’nin başına bu belaları saran AKP’dir.

(SolHaber)

 

İlker BELEK | Tüm Yazıları
Hits: 1220