Öküze döndürülmek...

~ 23.04.2013, Av. Sabri KUŞKONMAZ ~

Geçen hafta, “A” harfinin kökenine değinmiştim. Alfabenin bu ilk harfi öküz başının stilize edilmesiyle ortaya çıkmıştı. Günümüz okuryazarlığını değerlendirirken de, geriliğe dikkat çekmek için, yazı öncesine dönüş anlamında “öküze dönmek” yargısına varmıştım.

Son bir haftanın tartışmalarını ve gelişmelerini düşündüğümüzde, bu yargı için biraz erken davrandığımı görüyorum.

Yanlışlık öküzde değil, kullandığım fiilin etken veya edilgen biçimiyle ilgili. Öküz temelinde bir dönüşüm var, ama bu daha çok döndürülmek biçiminde “zuhur” ediyor!

Antik çağın düşünürlerinden Protogoras’ın kitapları M.Ö. 411 yılında Atina’da yakılmıştı. M.Ö. 213 yılında, Çin imparatoru sadece bir kişinin veya bir düşünürün değil, okumaya son vermek için ülkedeki bütün kitapları yaktırma gayretine girmiş.

M.S. 1. yüzyılda Roma imparatoru Augustus, dönemin şairleri Cornelius Gallus ile Ovidius’u sürgüne yollamış, kitaplarını yasaklamıştır. Caligula ise Homeros, Vergilius ve Livius’un bütün kitaplarını yaktırmak istemiştir.

Roma Engizisyonu, Katoliklerin Yasaklı Kitaplar Listesi olan İndex’i 1559’da uygulamaya koymuştur. Bu index en son 1948’de gözden geçirilerek yayımlanmıştır. 1966 yılında Kilise bu uygulamadan vazgeçmiştir. Listede Voltaire, Diderot, Colette, Graham Greene gibi birçok tanıdık isim vardır.

Amerika’da, kölecilik döneminde, özgür veya köle tüm siyahlara okuma öğretilmesini yasaklayan katı yasalar vardı. Bu yasalar, kölecilik kalktıktan sonra bile hemen ortadan kaldırılmadı. Köleler ve siyahlar, dinsel metinleri, yani İncil’i bile okusalar, bu metinlerdeki özgürlükle ilgili sözcük ve kavramlarından etkilenebilirlerdi.

Frankfurt’ta bir kitap yakma törenini izleyen genç Goethe, “Cansız bir nesnenin cezalandırıldığını görmek başlı başına korkunç bir şey” diye yazmıştır (Okumanın tarihi, A. Manguel, çev. Füsun Elioğlu,, YKY).

Kitap yakmanın geldiği uç nokta; 10 Mayıs 1933, Berlin: Goebbels 20 bin kitabı törenle yaktırmıştır.

Bütün bu örnekler, iktidarların insanlığı öküze döndürülme yöntem ve uygulamalarıdır. Kronolijiyi görünce sanki geçmişte kalmış gibidir.

Bizim ülke, temel ve hak ve özgürlüklerde geri bir düzeydedir. Son AB raporundan çıkan sonuç budur. Dünyanın en gelişmiş 16. ekonomisi söylemleri yanında BM verilerine göre insani gelişim düzeyinde, 187 ülke içinde 90. sıradadır. Ülke, ifade özgürlüğü bakımından gerilemiş, 173 ülke arasında 158. sırada olmayı “başarmıştır”.

Bizim ülkede, kültüre, sanata, düşünceye ilişkin günümüz iktidarın temel söylemi ile Alman faşizminin ideologlarının söylemi ve uygulaması paraleldir. Kaynaklarda bu konuda, “Yozlaşmış Sanat Sergisi” başta olmak üzere, bolca örnek bulabilirsiniz.

Fazıl Say kararına bu aşamada hiç değinmiyorum bile.

Uygar ülkeler için tarihsel bir kronoloji olan öküze döndürülme, bizim için daha buzağı aşamasında. Barış sürecinde hukuk bile artık bir mecaz haline getirildiği için, kültür bahsinde de öküzlü buzağılı bir ahırdayız vesselam...

 

Haftaya dize; “Goca çamın gürlemesi dalinen” (Halk türküsü)

(Birgün)

Av. Sabri KUŞKONMAZ | Tüm Yazıları
Hits: 1375