Allah Müslüman mıdır?

~ 20.04.2013, Ruhat MENGİ ~

Ben Müslüman’ım, sen Müslüman’sın, o Müslüman, bizler.. sizler.. onlar da.. Diğer dinlerden, inançlardan olan vatandaşları da bir yana bırakalım ve farz edelim ki çevremizdeki, ülkemizdeki herkes Müslüman.. Peki Allah, o Müslüman mı? Son din olsa da, Yaradan’ın “belli bir dine ait olduğunu” kim iddia edebilir?
 

***



Fazıl Say hakkında “kendi yazmadığı” sadece retweet ettiği cümleler nedeniyle verilen 10 ay hapis cezası için AB Bakanı Egemen Bağış “keşke yargı bunu saçmalama özgürlüğü olarak değerlendirseydi” dedi.. Oysa AB Komisyonu Sözcüsü duyduğu anda “Türkiye ifade özgürlüğü konusunda AİH Sözleşmesi’ne ve bu konudaki AİHM kararlarına uymak zorundadır” demişti..

Cumhurbaşkanı Gül ise Muş’ta kendisine sorulduğunda “Şimdi çok daha önemli bir meseleyi konuşuyoruz” dedi. Konuştuğu konu “PKK’nın terörü bitirmesi” ama bunu yapması için terör örgütünün şart koştuğu “yeni anayasa” konusu oldukça karışık ve “PKK’lı teröristlerin serbestçe çıkıp gitmesini” de öngörüyor.

Hangi dini aşağılıyor?

Peki teröristlerin serbest olduğu bir dönemde Fazıl Say gibi dünya çapında bir sanatçının hapis cezası alması “önemsiz” midir? Değildir.. Ömer Hayyam dörtlüğü kendisine ait değil, ceza aldığı diğer cümle de kendisine ait değilmiş, onu da başkasından retweet ettiğini avukatı açıklamış, zaten kendisi de yazarken belirtmiş. Tamam, bu tür bir cümle yazılmamalı, retweet de edilmemeli diyebilirsiniz ama “kim bilir kaç kişiyi öldürmüş” teröristlerin “çözüm adına” serbest dolaştığı devirde “ifade özgürlüğü kapsamında alınması gereken ve zaten başkasının yazdığı cümleler için” 10 ay hapis ne demek?

Bana ait değil dediği cümle şöyle; “Bilmem fark ettiniz mi ama nerde yavşak adi magazinci hırsız şaklaban varsa hepsi Allahçı, bu bir paradoks mu?” Yani yazan şahıs, “magazincilerin yavşak ve adi olanlarının, hırsız ve şaklabanların hep Allah adını dilinden düşürmediğini, inanır göründüğünü” söylemiş. Peki bu cümlede hangi din aşağılanmaktadır?

Dine inanmayan da...

Dünyada kimbilir kaç milyon “hiçbir dine inanmayan ama Allah’a inanan” insan yaşıyor. Müslümanlık’tan önceki dinleri de Allah göndermiş, biz buna inanıyoruz, o dinlere mensup olanlar da aynı Allah’a inanıyor. O zaman “hepsi Allahçı” sözü ile bir dinin veya dinlerin aşağılandığı nasıl iddia edilebilir?

Dün gazetelerde Say’ın “O tweetleri ben atmadım” diyen cümlelerini okurken fark ettim bunu.. Eğer ortada bir yanlış, bir aşağılama, bir suç varsa bu “Allah’a karşı” işlenmiş, bu nedenle de cezasını vermek Türk yargısının görevi değil, ancak Allah değerlendirebilir..

Kısacası, dava baştan yanlış açılmıştır, karar da aynı yanlışın devamıdır!

İyi ki o programa çıkmamışım!

Açıkçası ben Habertürk kanalının çoğu yayınını (gazetesi gibi) beğeniyorum, tabii eleştirdiğim noktalar, yazılar, programlar var ama genelde okuduklarım, izlediklerim arasındadır.. Didem Yılmaz ’ın yaptığı programı da diğerlerine göre daha iyi bulduğum için zaman zaman izlerdim.

Sanatçı politika yapmaz mı?

Hatta bir süre önce beni arayarak programına davet ettiğinde ‘TV Programlarına katılmadığımı ama fikir değiştirecek olursam onun programına katılabileceğimi’ söylemiştim kendisine.. Çarşamba akşamı “Türkiye’nin Nabzı” programına katılan sanatçı Müjdat Gezen’e sorduğu garip soruları, en garip soru karşısında onun verdiği cevaba karşılık sanatçıyı azarlamasını ve sonra programın bir saat iken yarım saate alınmasını, programın tekrarında Gezen’in konuşmalarının sansürlenerek çıkarıldığını duyunca ‘iyi ki katılmamışım’ diye düşündüm.

Onun gibi bir sanatçıya “Bir sanatçı sizin kadar politikayla ilgilenmeli mi” diye sorulmaz, her ülkede halka mal olmuş ünlü sanatçılar siyasi görüşlerini açıkça bildirirler. Ki o da “sanatçı siyaset yapmamalı ise Başbakan neden akil insanlar arasına sanatçıları kattı” cevabını vermiş.

Madem ki “siyaset yapmaması gerektiğini” düşünüyorsunuz, o zaman da “Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Milliyetçi mi, ulusalcı mı, laik mi, Kemalist mi” diye sorulmaz.. Kaldı ki zaten bir milliyetçide bunların hepsi bir arada olabilir, kime ne? Gezen bu soruya karşılık “Siz hakim misiniz, yargıç mısınız, insanları böyle kategorize etmek hoş değil, bu soru şeklini kabul etmiyorum” demiş (SÖZCÜ, 19 Nisan).

Uzatmayayım, Müjdat Gezen “12 Eylül dahil Türkiye’de böyle bir sansürün uygulandığı döneme tanık olmadım” diyor. Medya adına bir kez daha ne üzücü bir durum!
 
(GazeteVatan)
Ruhat MENGİ | Tüm Yazıları
Hits: 1329