Ayşe Hanım Teyzem 'not' işini soruyor

~ 29.03.2013, Güngör URAS ~

Ayşe Hanım Teyzem, “Türkiye’nin durumu düzeliyormuş. Bunun için notumuz artmış? Benim durumumda bir düzelme olmadı. Kimin durumu düzeldi de notu artırdılar?” diye soruyor.
“Teyzeciğim” dedim. “Not verenler hiçbir ülkenin notunu hatır için artırmaz. Ülkenin belli göstergelerini değerlendirirler. Ona göre not verirler. Ülkelerin göstergeleri 2 grupta toplanır. (1) Makro göstergeler. Bunlar bütçe açığı, cari açık, döviz rezervi gibi göstergelerdir. (2) Mikro göstergeler. Bunlar halkın yaşam sorunları, geliri-gideri, ülkedeki gelir dağılımı, esnafın, çiftçinin durumudur.
Dikkat ediniz hükümet ve piyasalar devamlı olarak neden not artırımı bekler. Neden hep artışının devamını ister? Not artınca ülkeye (1) Daha bol döviz girecek, (2) Ucuz döviz girecek.
(1) Cari (döviz) açığımız var. Döviz gelecek ki açık kapansın.
(2) Kamu dış kredi kullanmıyor. Kamu yerine özel sektör döviz ile borçlanıyor. Bunun için de özel sektörün ve bankaların kolay ve ucuz borçlanmaları gerekiyor.
(3) Özel sektör döviz buldukça Merkez Bankası’nın rezervi artıyor. Dış borçlar kolaylıkla çevriliyor.
(4) Döviz ucuz olunca, ucuz ithalat imkanı ortaya çıkıyor. Üretici, tüketici ucuz ithal mal kullanınca enflasyon da  kontrol altında oluyor.
(5) Ülkeye bol ve ucuz döviz girince, borsa şahlanıyor.
(6) Yabancılar döviz getirerek Hazine Borç Senetleri’ni satın alınca hem Hazine’nin TL borçlanma sorunu çözülüyor hem de faizler düşüyor.

Not riskin ölçüsüdür
Dövizi olanlar bir ülkeye hatır için, gönül için döviz göndermez.
(1) Önce ana paranın güvencesi önemlidir? O döviz geri gelecek mi? Ona bakılır.
(2) Bu dövizin getirisi ne kadar? Sonra ona bakılır.
Tekrarda yarar var? Bir ülkeye döviz gönderen (kredi veren) Ayşe Hanım Teyzem’in durumunu düşünmez. Onun işi bunu düşünmek değildir.
Dünyada çok sayıda ülke var. Dünyada para bol. Parasını bir başka ülkeye gönderenin, bu ülkeleri teker teker incelemek ve de ülkenin durumunu devamlı izlemek imkânı yoktur. Bu işi “Kredi Derecelendirme Kuruluşları” yapar.
Kredi Derecelendirme Kuruluşu ülkenin kredi riskini nasıl ölçer?
* Ülkenin bütçe açığı büyük mü? Bütçe açığı büyük olur ise ülkenin iç borcu artar. Kamu borç ödemekte zorlanır.
* Ülkenin cari (döviz açığı) büyük mü? Cari açık büyük ise ülke aldığı dış kredilerin ana parasını ve faizini ödeyemez.
* Merkez Bankası’nın döviz rezervi yeterli mi? Döviz rezervi zenginleşir ise, ülke kısa dönemde döviz çıkışları olduğunda, döviz bulmakta zorlanmaz.
* Ülkenin döviz fiyatında istikrar var mı? Döviz fiyatı kısa sürede birden artar ise, ucuz fiyatla döviz bozduran yabancı, çıkarken pahalı fiyatla döviz alacağından zarar eder.
* Ülkeyi yönetenler büyümede iddialı mı? Ülke öz kaynaklarının ötesinde, yabancı kaynağa dayalı olarak büyümeye kalkar ise bütçe açığı ve cari açık da büyür. Ülke borçlandığı dövizleri geri ödemekte zorlanır.

Ayşe Hanım’a ne?
Not verenler, not verirken Ayşe Hanım Teyzem’in hatırını sormuyor, durumu ile ilgilenmiyor. O halde not artmış, artmamış, Ayşe Hanım’a ne yazar?
Gerçekçi olalım... Ülkenin “Makro dengeleri”nin düzgün olması, ülkenin borçlanacağı dövizleri ödeyebilecek durumda olması, ülkeye bol ve ucuz döviz girmesi, böylece döviz sorunu ile karşılaşılmaması bu ülkede yaşayanların tamamı için ve Ayşe Hanım Teyzem için “genelde” iyidir ama “özelde” Ayşe Hanım Teyzem’in durumunu değiştirmez.
Fakat unutmayalım ülkenin makro dengeleri bozulur, ekonomi batar ise, bundan herkes zarar görür. İşte Güney Kıbrıs’ın durumu ortada.
Ne var ki, üretime dayalı döviz geliri elde edilememesi sonucu, döviz ile borçlanıldığı için, cari açık sorunu ortaya çıkınca ve büyüme sınırlandırılınca, Ayşe Hanım Teyzem’in torunu iş bulamaz. Daralan ekonomide bütçe denk tutulunca, Ayşe Hanım Teyzem’in emekli maaşı artmaz. Sağlık hizmetlerinde, iyileşme gerçekleşmez. Gelir dağılımı düzelmez.

Arsaya, borsaya nur...
Ayşe Hanım Teyzem dinledi dinledi... “Anladım... Bana doğrudan bir yararı olmayacak da... Kime ne yararı olacak?“ diye sordu.
Ben de anlattım.
Ayşe Hanım Teyzeciğim dedim, not arttığı için (1) Döviz girişi artacak. (2) Faiz düşecek. (Bu arada mevduat faizi de düşecek) (3) Döviz fiyatı ucuzlayacak (veya tırmanışa geçmeyecek). (4) İthal malların fiyatı artmayacak. (5) Not rüzgarı ile borsada hisse senetleri fiyatları artmaya devam edecek.
Bütün bunların sonunda (1) Varlık fiyatları artmaya (varlık fiyatları balon oluşturmaya) devam edecek. (2) Döviz fiyatı artacak diyerek dövize yatırım yapanlar ağlayacak. Döviz borcu olanlar rahatlayacak. (3) Parasını mevduatta tutanların anaparaları enflasyon karşısında erirken, arsaya (gayrı menkule) borsaya (hisse senedine) para yatıranlar mutluluktan uçacak.

(Milliyet)

Güngör URAS | Tüm Yazıları
Hits: 1407