Bile bile isteye isteye küçülüyoruz

~ 09.02.2013, Güngör URAS ~

Sanayi üretimi aralıkta “beklenmedik” ölçüde yavaşladı. Toplam sanayi üretimi 2011’de yüzde 11.5 arttı. 2012’de yüzde 3.5 azaldı. 2012 Aralık’ta imalattaki azalma yüzde 4.7 oranında.
n Ankara frene basınca, 2012 yılının ilk 3 aylık döneminde imalat sanayinin üretim artışı yüzde 1.8, ikinci 3 aylık döneminde yüzde 3.1, üçüncü 3 aylık döneminde yüzde 2.2 olmuştu. Son 3 aylık dönemde imalat sanayinde üretim artışı beklenmedik şekilde yüzde 0.8 oldu.
n Sanayi sektörü ve özellikle imalat sanayi, büyümenin lokomotifidir. İmalat sanayinin yarattığı katma değer, milli gelirin büyüme hızını belirler. Yakın döneme kadar imalat sanayinin üçer aylık büyüme hızı ile milli gelir oluşumuna katkı sağlayan katma değer artışı birbirine yakın çizgide olurdu. Son yıllarda üretim artışı ile katma değer artışı birbiriyle uyumlu görülmüyor ama, son 3 aylık dönemde imalat sanayi toplam üretim artışının yüzde 0.8’de kalması, 2012 yılında milli gelirdeki büyümeyi yüzde 3’ün altında bırakacak.
Sanayi üretimdeki yavaşlama, büyümede Ankara’nın “büyümeyi küçültme hedefi“ olan yüzde 3.2’nin de altını işaret ediyor. Buna “bile bile, isteye isteye küçülme” denilir. Krizden etkilenen ve etkilenmeyen ülkeler büyümeyi nasıl artırırız derdinde iken, Ankara ayağını frene basmayı sürdürüyor. Frene basmanın gerekçesi “cari açık”. Cari açık ya büyümeden devamlı olarak fedakarlıkla küçülür ya da üretimde ithal girdinin ağırlığını azaltacak politikalarla küçülür.

Saman paramız yoksa...
Basit anlatım ile saman almak için döviz harcamak istemiyorsanız, boş duran tarlalarda saman üretimini teşvik edeceksiniz. Hem besicilerin hem otçuların geliri artacak. Üretim arttığı için ülke daha hızlı büyüyecek.
Aralıkta belli üretim kesimlerinde şaşırtıcı ölçüde üretim gerilemesi var. Örneğin gıda ürünlerinde aylık üretim gerilemesi yüzde 14.5, ana metal sanayinde yüzde 7.1, elektrikli teçhizatta yüzde 8.8, motorlu kara taşıtlarında yüzde 13.0 oranında azalmış durumda. Ekonominin sorunları üretimi frenleyerek değil, üretim artışını engellemeyecek tedbirler ve politikalarla çözülür.
(Nasrettin Hoca’nın hikayesini unutmayınız. Hoca saman parasını azaltmak için her gün merkebine verdiği arpayı kesmiş. Bir gün bakmış ki
merkep cansız yatıyor. ‘Yazık oldu.
Tam açlığa alıştırmak üzereydim. Beceremedim’ demiş.)

(Milliyet)

Güngör URAS | Tüm Yazıları
Hits: 1360