Sivil Toplumun Ölümcül İkilemleri!

~ 04.12.2012, Bedri BAYKAM ~

Geçen hafta CHPnin Tehlikeli İkilemleri başlıklı yazımı eminim Y-CHPye kızan onca Atatürkçü ve sivil toplumcu, hak vererek gündemine aldı. İşte bunlar CHPnin kulağına küpe olsundiye birçok arkadaşımın bu yazıyı yaydıklarını biliyorum. Bu seferki yazıma verecekleri tepki ise ne olursa olsun Türkiyenin önümüzdeki seçimlerini ve kaderini etkileyecek.Türkiyede bugün 29 Ekimlerde meydanları dolduran ve milyonlarla ölçülen muhalefetin içinde ADDliler, ÇYDDliler, TGBliler, İPliler, DİSKliler, sendikacılar ve sandıklara gitmeyenler var. Her toplumsal eylemde kol kola girip beraber yürüdüğüm bu kardeşlerimin her biri, bu iktidardan kurtulmak istediklerini haykırıyorlar. Peki, nasıl başaracaklar? Tek seçenekleri AKPyi sandıkta yenmek değil mi? Bu veriye göre hareket edeceklerse, bakalım ellerindeki kozlar hangileri...Herhalde tüm dinamik yapısına rağmen İPyi bir iktidar alternatifi olarak görmek mümkün değil. Son sondajlarda yüzde 2ye yükselmiş olması çok sevindirici olsa da, bu noktanın da uzaktan yakından AKPyi tehdit edebilecek bir potansiyel oluşturamayacağı ortada. DSP, Masum Türkerin sağlam şirinliklerine rağmen, Ecevitin son bitik döneminden de gerilerde. MHPyi alternatif bir muhalefet partisi sananlar, bunun bedelini siyasi gerilimlerin her kritik virajında acı şekilde ödemeye devam ediyorlar. Diğer küçük partilere hiç girmiyorum. Oturdukları apartmanda eşleri için Kocam parti başkanı diye komşularına böbürlenme şansı verme dışında hiçbir getirisi olmayan bu uğraşı kritik günlerde hâlâ sürdürebildikleri için Allah akıl fikir ihsan eylesin diyorum. Demek ki, ortada bir tek gerçek var: CHP dışında, uzaktan yakından AKP ile rekabet ihtimali olan parti yok. Halbuki girişte söz ettiğimiz o tepkisel kitlenin büyük bir kısmı, CHP seçmenleri arasında değil. Sorsanız, her biri CHPye -çoğu sonsuz haklı sebeplerden- tepkili. Zaten bu gerekçeleri geçen hafta özetledik. Yani sandıkta elleri CHPye gitmiyor; ama bu iktidardan kurtulmak için neredeyse yaşamlarından olmaya razılar! Peki, bu ikilemi aranızda anlayabilen var mı? Dünya tarihi daha trajikomik bir çelişki gördü mü?Tabii bir kesim daha var. Onlar bu derneklerde çalışıp, bu meydanlarda yürüyüp, hatta belki CHPye oy verip, kamuya açık siyasi söylemlerinde hiçbir şekilde CHPye destek vermeyenler. Onlara göre Biz her partiye eşit uzaklıktayız gibi standart saçma lafları orta yere bırakmak çok daha garantili. Ama ortaya yaydıkları bu belirsizlik, iktidara yarıyor. Yani Ben taraf tutmam, ben CHPli değilim tavrıyla bu sözde muhalefet, resmen intiharına koşuyor! Çünkü seçimlere koşarken tek bir B planları yok! Hem de tüm sivil-imam toplumcuları, var güçleriyle kapı kapı gezip iktidarı savunurken... Silivriye gidip bir sorun bakalım demokrasi nöbetçilerimize, aferin derler mi bizim tarafsızlara?Peki, CHPye kızgınsın, diyelim ki üzerinde siyaset yaptığı zemini kaypak buluyorsun, hatta genel başkanından şu ya da bu vekiline kadar birçok siyasisini ölesiye eleştiriyorsun... İyi de bu partinin içine girip eleştirdiğin dağlara kılıç sallamaktan başka seçeneğin yok ki... Pardon var! O da CHPyi yıpratacak her tavrı ve tepkiyi gösterdikten sonra, seçimlerde AKP bilmem kaçıncı zaferine koştuğunda, oturup şikâyet edip ağlamak, Eyvah şimdi bu sonuçla bu adamlar kim bilir daha neler yaparlar devrimler aleyhine! diye hayıflanmak... Bu durumu algılayan bir yabancı siyasetçi ne der biliyor musunuz? Siz sahte muhalifsiniz. İktidardan şikâyet ettiğiniz filan yok. Gibiyapmakla yetiniyorsunuz. Çünkü gerçekten arkadaşlarınızın hapiste olmasından ve faşizmden yakınsanız, ne yapar eder, CHPye seçimi kazandırmak için ölesiye çalışırsınız. Ama siz tam tersine ya tarafsızızdiye tempo tutuyorsunuz ya da daha ileri gidip CHP aleyhine çalışıyorsunuz. İnandırıcılığınız kocaman bir sıfır!

Herhalde bu ülkede CHPyi benim kadar eleştiren 2-3 yazar ya vardır ya yoktur. Buna rağmen her seçimde yapılan tüm abartılı parti içi gafa, hataya ve komik derecede hatalı aday seçimlerine rağmen CHPyi destekliyorum. Neden mi? Çünkü ben ilkokulda, matematikte sınıfın en iyilerinden biriydim ve hangi sepette daha çok bilye olmasını istediğimi biliyordum da ondan. Rakibi olduğum sepeti kazandırmak istercesine asalak bir hedefe koşmuyorum; siyasi hedeflerime bakıp öyle kararlar alıyorum, ideolojimi uçurumdan aşağı itmiyorum da ondan. Bilmem anlatabildim mi? Haftaya devam!

4 Aralık 2012 - Cumhuriyet

Bedri BAYKAM | Tüm Yazıları
Hits: 1268