Adalet diye diye

~ 20.06.2012, Nail GÜRELİ ~

Meşhur sözdür; özgürlük diye diye özgürlüğü katlettiler demiştir, elin Fransız’ı.
Neyse bizde daha henüz özgürlük katledilmedi; onun mücadelesini toplumca veriyoruz. Ama adalet derseniz; sizlere ömür.
Niye mi?
Gazetelerde hemen her gün sütun sütun haberler:
Gizli tanık ortada yok, onun dayanaksız delilsiz ifadesiyle (belki de iftira) insanlar aylardır, hatta yıllardır içerde.
Bir ihbar telefonu, hapsi boylamanıza yetiyor.
Gizli tanıkla, ne idüğü belirsiz ihbar telefonuyla bu iş olmaz; nihayet bu memlekette hâkimler var demeyin. İş yargıçlara gelinceye kadar, infaza dönüşen tutuklamalarla zaten maksat hasıl oluyor.
Hatta o hale geldik ki, tek adamın işaretiyle içeri alınıyor, sonra üzerine münasip şekilde “suç inşa” ediliyor.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) düzenlemeleri dışında kalan yargıçların işi gerçekten zor.
Hakkâri’yi mi istersin, Şemdinli’yi mi?
Bu gidişatın bir iyiliği oldu. Düne kadar tek adamın ileri demokratik reformlarıyla yargının bağımsız hale geldiğini savunan kimi yazarlar, gazeteciler, bugün yargının bağımlı oluşundan yakınıyorlar. Eski yazılarıyla yüzleşmek diye bir dertleri yok.
Yüzleşmekten söz edince, yılların gazetecisi ve günümüzün Vatan yazarı Mustafa Mutlu’yu anmak ve ayrı tutmak gerekir.
Geçmişte iz bırakan yazılarının izini sürerek bugün yazdıklarıyla karşılaştırıyor ve bunları kitaplaştırıyor. (Etik Yayınları, Haziran 2012). Kitabının alt başlığında belirttiği gibi, “hesaplaşma yazıları, yazı hesaplaşmaları” ortaya çıkıyor. Kitabın adı: “Maraton’da Sona Doğru”.
Titiz bir çalışma ve cesaret ürünü olan kitapta, Mutlu’yu yakından tanıyan meslektaşlarının görüşleri de yer alıyor. Biz, Mustafa Mutlu’nun onca hasletinden birine, “güven” olgusuna dikkat çekmişiz. Birkaç cümleyi sizlerle paylaşalım:
“Önce gazetecinin kendisine güvenmesi gerekir. Bu özgüven, gazetecinin en sağlam dayanağıdır.
Gözünü budaktan esirgemiyorsa (ki Mustafa Mutlu öyle bir gazeteci) bunun kaynağı ve dayanağı, sürdürülebilirliği kendine güvendir. Çünkü gazeteciliği dışında hiçbir ilişkisi ve düşüncesi yoktur.
Böyle olunca da gazeteciliğin temel işlevi olan muhalefet ve eleştiri görevini tam yapar (...)
Hem de gazeteciliğin en sıkıntılı dönemlerinde; Mustafa Mutlu için bu, böyledir.”

Bir şiir
Şimdi size gazeteci Mustafa Mutlu’nun şair yanını takdim edelim. Kitabın son sayfasındaki “Ve Son Söz”den bir dörtlük:
Güneş, sönecek bir gün, ay gizlenecek.../ Yağmayacak yağmur; eriyecek buzlar.../Ve... yüreğindeki sevdamızı solduracak yar.../Zor da olsa bitecek, bitmez sanılan rüyalar!”

(Milliyet)

Nail GÜRELİ | Tüm Yazıları
Hits: 1263