Dünkü gazeteleri açıp Başbakan Erdoğan’ın boks eldivenleriyle fotoğrafını gördüğümde, bu kroşenin gelecegini sezmiştim.
HSYK yaz kararnamesi “güm” diye kendi otonom derebeyliğini ilan eden özel yetkili mahkemeleri dağıttı. Pardon ben ne diyorum? Sıcak başıma vurdu herhalde. HSYK bağımsız bir yapı ve dünkü kararlar savcıların “kendi isteğiyle” yapılan terfiler!
Gazetelerden devam edelim....
Zaman gazetesi, dün BDP’li Aysel Tuğluk’a fi tarihinde yaptığı konuşmalardan dolayı 14 yıl hapis cezası verilmesini birinci sayfadan eleştirel bir üslupla aktarmış. Çok önemli. Bu noktada Zaman’ın Kürt meselesi ve özgürlükler konusunda liberal bir dil tutturması gerçekten Türkiye’yi rahatlatır. Kürt sorununun çözümü için siyasette BDP’ye yönelik dilin yumuşaması lazım. Umarım hükümete de örnek olur bu...
Ancak aynı gazetenin manşet haberinde, uzunca süredir yaptığı gibi, ”illegal dinlemeleri” ya da genel anlamda ”polis dinlemelerini” sahiplenmesine hiç anlam veremedim.
Eğer manşetin amacı, ‘ÖYM’ler ve illegal dinlemeler demokrasinin garantörüdür’ gibi bir tez ise, ben son günlerde yayınlanan ses kasetlerinden pek ikna olmuş değilim.
Mesela bakın dünkü kasete. Dün Zaman, tutuksuz yargılanan Ergenekon sanığı Şener Eruygur’u evinde ziyaret eden bir emekli subayın ”Ergenekon olayı bitti, yakında tahliyeler başlayacak” sözünü manşete çekmiş. Gazete bu ifadeyi, derin devletin derin pazarlıklar yaptığı, bu pazarlıklarla Ergenekon, Balyoz gibi davaların sümenaltı edileceğinin göstergesi olarak algılamış. Zaten hem Zaman hem de Gülen camiasının dinlemelerin yayınlanmasına getirilen kısıtlamalar ve Özel Yetkili Mahkemelere yönelik olası bir düzenlemeye karşı olduğunu duymayan kalmadı.
İyi de, bırakın demokrasi açısından tehdit içermeyi, verilen diyalog tam bir deli saçması! Bu kadar ciddiye almaya değer miydi merak ediyorum? Yanlış anlaşılmasın, Eruygur ve temsil ettiği çizgiyi günahım kadar sevmem. Ergenekon soruşturması bir yana, bu gibi isimlerin emekli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nden uzaklaşmış olmasını bir şans olarak görüyorum.
Ancak dört yıldır Ergenekon’da yargılanan kuvvet komutanının psikolojik açıdan çok iyi durumda olmadığını, hatta bu yüzden Silivri’de değil evinde yattığını biliyoruz. Yayınlanan ses kasetinde komutanı evinde ziyarete gelen emekli istihbaratçı Ömer Faruk Gürüz ise, zaten geçen haftalarda 28 Şubat soruşturmasında tutuklanmış bir isim. Yani biri dışarıda iki emekli asker sanık arasındaki lakırdıdan söz ediyoruz. Ziyaretçi eski komutanına ”Siz önce bir kendinize gelin, Allah’ın izniyle ayaklanın” dedikten sonra komutanın eşi ”Bizim işimiz Ergenekon bitince ancak biter” diyor. Bunun üzerine 28 Şubat’tan tutuklu olan emeli subay ”Bitti o. Obama’yla bitti. Clinton açıklama yaptı. Türkiye’de ılımlı İslam devleti olmaz, dedi” diye. Haydaaa! Bu nereden çıktı? Ben okumadım öyle bir açıklama.
Eruygur inanıyor. İstihbaratçı, ya moral vermek amacıyla ya da dünyayı tamamen komplolar üzerinden algılayan biri olduğu için olsa gerek, anlatıyor da anlatıyor. ”Kerkük, Felluce, Ermeni sınır kapısı... vs.” Mukaddes Eruygur ”Yani Amerika fikrini mi değiştirdi?” diye soruyor. Belli ki bu insanlar, Ergenekon, Balyoz falan her şeyin ABD tarafından organize edildiğine inanan tipler. Yazık. Bir zamanlar TSK’nın en tepe noktasını işgal eden isimlerden söz ediyoruz. İstihbaratçı ”Obama kendini geri çekti” diye sanki Obama’nın Ergenekon’un E’sinden haberi bile varmış gibi devam ediyor. Dedim ya, tam bir deli saçması...
Zaman muhtemelen bu kaseti dinleme ve özel yetkili mahkemelerin ne kadar faydalı olduğunu kanıtlamak için yayınlıyor.
Ben ise okurken, vay zavallı memleketim, diye düşünüyorum İstihbaratçısının dünya algısı bu kadar sığ, komutanının hali buysa, biz nasıl bu kadar yıl bu coğrafyada hayatta kalabildik, diye düşünüyorum.
İster özel yetkili mahkeme, ister düz mahkemede görülsün, darbecilik bir suçtur ve suç olmaya devam edecek. Ama artık acıklı duruma gelmiş insanlara bakıp da sürekli ”Eyvah geliyorlar”, ”Vay darbe yapacaklar” demenin de anlamı yok.
Artık bu ülkede büyük bir el sıkışma, helalleşme vakti geldi. Yanlış mıyım?
(Milliyet)
