Suriye kapanı

~ 20.03.2012, Rıfat SERDAROĞLU ~

Birleşmiş Milletler Mülteciler Komisyonu’nun rakamlarına göre  Amerika’nın Irak’ı işgalinden bu yana, Suriye’de 110 binden fazla Iraklı mülteci yaşıyor. Suriye yıllardır bu zavallı insanları barındırıyor, yediriyor, bakıyor.  

Bu insanlar Amerikan işgali sonucu vatanlarını bırakıp Suriye’ye sığındılar.
Şimdi, aynı Amerika yanına İngiltere’yi de alarak, Türkiye’yi Suriye’de  bir “tampon bölge” kurmaya ve Suriye’yi işgal oyununun ortağı yapmaya çalışıyor.   Gerekçe ise; Suriye’deki Esad rejiminin zulmünden Suriyelileri korumak !...  Irak’ta 1,5 milyon insanı yerinden yurdundan eden Amerika, şimdi Suriye vatandaşlarını koruma görevini üstlenmiş!.. Kimi inandıracaksa…
Türkiye’yi  bu kapana sokmak için İngiltere, Türk devlet yetkililerine madalya vermekten, İngiliz gazetelerinde ve BBC yayınlarında Türkiye’nin Suriye topraklarına girmesi gerektiğine kadar her türlü baskıyı uyguluyor.
Amerika üst yönetimi ve CIA Başkanı Türkiye’de kamp kurdular. Utanmasalar Başbakanlıkta yatacaklar…
T.C Başbakanı, ABD İstihbarat Başkanı ile neden görüşür?  MİT Müsteşarı ile görüşmek niçin bu adama yetmez?  CIA Başkanı, Başbakan Erdoğan’dan hangi konuda siyasi karar beklemektedir?. MİT Müsteşarımızın şimdiye kadar herhangi bir ülkenin Başbakan’ı  ile görüşmüşlüğü var mıdır?
Başbakan Erdoğan’ın  siyaset arkadaşlarını dinlemediği, okumadığı, bürokrasiye ve gerçek uzmanlara danışmadığı,  kafasının dikine gitmeyi marifet saydığı  bugüne kadarki davranışlarından ve konuşmalarından anlaşılmaktadır.  
AKP’li bakanların, milletvekillerinin Başbakan Erdoğan’ı uyarmaları ve Suriye’nin bizim “iç meselemiz” olmadığını ve Suriye’ye “insanî yardım” dışında bulaşmamamız gerektiğini ona anlatmaları gerekmektedir.
Kimse unutmamalıdır ki, siyaset  insana “müteselsil sorumluluk” yükler. 
Hele ülkenin geleceği söz konusu olursa…
Başbakan Erdoğan’ın Türk Devleti’nin üniter yapısına, birliğine, bütünlüğüne verebileceği zararlar bu asil millet tarafından zaman içinde giderilebilir. 
Fakat Türkiye, emperyalist devletlerin oyununa gelir ve Suriye kapanına düşerse, bu korkunç yanlışı onarmak mümkün olmayabilir.
Başbakan Erdoğan’ı halk tabiriyle bugün “gazlayan” ABD- İngiltere-Suudi Arabistan-Katar gibi ülkelerin  Ortadoğu bataklığında tarih boyunca  adam sattıkları çok görülmüştür.  İlk dönemeçte Başbakan Erdoğan’ı da satacaklardır.
Suriye ile çatışmaya girmek;
*Cemaat ve PKK arasında sıkışmış olan AKP yönetimindeki Türkiye için felaket olacaktır.
*Afganistan da olduğu gibi, vatan evlatları bir hiç uğruna can vereceklerdir.
*Türkiye, ekonomik olarak çökecektir.
*Türkiye, hiç hak etmediği halde karşısında Rusya ve İran’ı bulacaktır.
*Türkiye bu belalarla uğraşırken, Barzani- PKK-çevre ülkelerin kışkırtması ve provokasyonlarıyla yaşanabilecek bir kalkışmada, bölünme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
*Bütünlüğü zedelenmiş, ekonomik olarak çökmüş bir Türkiye, bölgede gözü olanların iştahını kabartacak, işler iyice içinden çıkılmaz hale gelecektir.
Türkiye gibi büyük bir ülkeyi yönetmek için Başbakan Erdoğan’ın tarih ve insan faktörlerine çok dikkat etmesi gerekir.
Tarih, bünyesinde barındırdığı onlarca olayla Suriye kapanına düşmememizi adeta haykırıyor.
Türk insanının tamamına yakını da Suriye olayına, insanî yardım dışında karışmamamızı istiyor.
O halde bu ısrar, bu acele niye, ve kimler için ?...
 
(Yurt Gazetesi)
Rıfat SERDAROĞLU | Tüm Yazıları
Hits: 1473