Başka ülkenin isyancısı sevimli, bizim isyancımız sevimsiz ve suçlu

~ 20.03.2012, Yaşar SEYMAN ~
Ne adaletli bakış?
 
Çiçekçinin ziliyle uyandım…
Doğum günümü kutlayan çiçeği verdi.
Güneşli bir Ankara sabahına uyanmak karakıştan sonra bahar gibi.
Yazı günü sabahlarını çok seviyorum.
Bir de yangın yeri olmasa yurdum.
Bir de ülkedeki adaletsizlikler, haksızlıklar canını sıkmasa insanın.
Gazeteleri gözlerimle tarıyorum.
“Köşk’te Bir Aktivist”
Yemenli Tevekkül Karman
Geçen yıl ‘Nobel Barış Ödülü’nü alan üç kadından biri.
Mücadelelerini selamladığım, gönül galerime giren, kıskandığım üç kadından gazeteci olanı.
Yemenli Tevekkül Karman, Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve aktif İnsan Hakları Örgütü Başkanı.
 
Türkiye Gazeteciler Sendikası, TGS Başkanı Ercan İpekçi henüz köşke çıkamadı.
Başbakanın öfkesinden payına düşeni çoktan aldı.
 
Türkiye İnsan Hakları Derneği üyelerinin hepsi potansiyel suçlu.
 
Başka ülkenin aktivisti olmak bizimkilere sevimli geliyor.
Tevekkül Karman, Türk yurttaşı olmak istiyor.
Başbakan, yurttaşlık işlemlerinin başlatılması için talimat veriyor.
Umarım bir gün Türkiye’deki haksızlıkları, adaletsizlikleri, barış özlemini, yıllardır cezaevlerinde yatan gazetecileri savunursa; sevimsiz görünmez.
 
BAŞKA ÜLKE KATLİAMI KINANIR
BİZDEKİ KATLİAM ONANIR…
 
 
Başka ülkede yapılan katliam kınanır.
Bizde yapılan “SİVAS Katliamı davası”nın zamanaşımı için ülkenin Başbakanı “hayırlı olsun” diyerek sadece Alevileri değil vicdan sahibi herkesi yaralar...
 
Çifte standart böyle bir şey…
 
 
İSYAN EDİN!
 
Bir yıl önce bir söyleşi okudum ve yazı panoma taktım:
O söyleşiyi dostum Selami İnce BirGün’de yazdı:
Stéphane Hessel, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni Haziran 1948’de kaleme alan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun yaşayan tek üyesi. Hessel, Fransa’da yaklaşık 1,5 milyon adet satarak kendisini 93 yaşında ‘bestseller yazar’ yapan 19 sayfalık ‘İsyan Edin’ kitabı ile herkesin dilinde. Hessel şimdiden 18 dile çevrilen bildirgesinde gençlere sesleniyor ve “öfkelenin, isyan edin” diyor. Öfkeyi ve isyanı, insan olmanın en önemli koşulu olarak görüyor.
 
VİCDANI OLMAYAN SİSTEME İSYAN
 
‘İsyan Edin’ şöyle başlıyor: “93 yıl. Bu biraz sanki son etap gibi. Son artık çok uzak değil.” Stéphane Hessel, ölmeden önce vasiyetini yazmış, mirasını gençlere bırakmış gibi. Gençleri ‘isyana teşvik’ ediyor ama niçin? Belki de bu sorunun cevabını kitaptaki şu cümlede bulmak mümkün: “Ait olmaktan gurur duyabileceğiniz bir toplumun yaratılması için…”
Hessel’e katılıyorum…
Ait olduğumuz toplumdan gurur duymak istiyorsak; tepki koymalıyız.
Haksızlıklar karşısında mücadele etmeliyiz.
Korkuyu yenmeliyiz.
 
(Yurt Gazetesi)
Yaşar SEYMAN | Tüm Yazıları
Hits: 1405