Sanki Yargıtay kararı...

~ 07.12.2011, Hasan PULUR ~

Ooooo, biz bu işlerden ne kadar uzak kalmışız, meğer neler olmuş neler?
Bizim zamanımızda savcılar iddianameyi hazırlar, mahkemeye sunar, mahkeme gün verir, duruşma başlardı.
Evet, iddianamenin haber değeri varsa yayımlanır, lakin iddianamede adı geçen sanık mahkûm sayılmazdı...
* * *
Sonra duruşmalar başlar, sanığın sorgusu yapılır, dinlenir, dosyada eksik evrak varsa tamamlanır, karara geçilirdi...
* * *
“Gereği düşünüldü” diye başlayan hüküm fıkrası “Temyiz yolu açıktır” cümlesiyle biterdi.
Bu iki cümleye gelinceye kadar neler geçerdi, şahitler bulunamaz ihzar çıkarılır, polis marifetiyle getirilir diye ceza hatırlatılır, hatta bazı davalarda mahkeme bilirkişi tayin eder, onların verdiği raporun tartışılması da uzun sürerdi.
Ya savunanlar?
Avukatlar “savunma hakkı” diye bir başladılar mı, bazı hâkimleri çileden çıkarırlardı.
* * *
Savcılar da zaman zaman bu tartışmalara katılır, bazen duruşma savcısı iddianameyi bile değiştirmiş olurdu.
En çok sanık avukatlarıyla savcılar tartışırdı.
Avukatlar için laf dokundurulurdu; avukat öyle bir savunma yapmış ki hâkim sanığa sormuş:
“Ne diyorsun?”
Sanık boynunu bükmüş:
“Ben de ne yaptığımı merak ediyorum, meğer neler yapmışım!”
Her neyse duruşma biter dosya Yargıtay’a giderdi, savcılar bile kararı temyiz ederdi.
Ondan sonra Yargıtay süreci başlardı.
Yargıtay, kararı ya onaylar ya da bozardı, yeniden duruşma başlardı.
Bunun itirazı var, tashih-i kararı var.
* * *
Şimdi öyle mi?
Şike davasında iddianame açıklandı, sanki iddianame değil “Yargıtay Genel Kurulu’ndan çıkan karar” sanırsınız, bazı gazetelere ya da televizyonlara, özellikle futbol programlarına bakın kimin ne kadar yatacağı, yasaklanacağı, açık açık belli!
Dedik ya!
Sanki kesinleşmiş Yargıtay kararı...
Dedik ya biz çok geri kalmışız, neler değişmiş neler!
* * *
Ya Sayın Bülent Arınç’ın tuhaflıkları...
Cumhurbaşkanı kanunu veto etti ya, hemen hüküm:
“Bu kanuna Meclis’te bir daha oy veren milletvekili çıkmaz...”
Peki, kanun çıkarken, Cumhurbaşkanı’nın önüne giderken siz neredeydiniz, niye karşı oy vermediniz.
Sayın Arınç’ın nerede olduğunu, kanunu açıkça savunan Bakan arkadaşı Suat Kılıç bilir herhalde...

(Milliyet)

Hasan PULUR | Tüm Yazıları
Hits: 1382