''Despot hükümetler yıkılıyor''

~ 27.09.2011, Enver AYSEVER ~

Yukarıdaki cümleyi CNN uluslararası televizyonuna söyleyen kişi bizim başbakan. Söz ettiği coğrafya Ortadoğu! Bölgemizde demokratik olmayan hükümetlerin artık ayakta kalma şansları olmadığını söylüyor. Burada taraf olduğundan dem vuruyor. Güzel…

Yani yeniden sınırları çizilecek bölgemizin sürecine dair bize açık istihbarat veriyor. Buna göre Irak nasıl yok edildiyse, Libya, Mısır işgal edildiyse sırada Suriye olacak ve ardından büyük lokma İran! Tüm bu devletler demokratik rejimlerle yönetilmedikleri için ölümü hak ediyor(!)

Elbette burada halkının canına okuyan tek adamlar var ve bizim onların yanında durmamız mümkün değil. Değil de Suudi Arabistan kaç zamandır demokrat Allahaşkına? Neden kimse ona gık demiyor? Herhalde halkının zenginliklerini hiç eden, ABD uşaklığını yeryüzünde en güzel yerine getiren devlet Suudi Arabistan değil! Tersine orada özgür seçimler yapılıyor, düşünce özgürlüğü var, demokratik bir anayasa söz konusu…

ABD bölgede Sünni hükümetlerle farklı biçimlerde uzlaştı ve işbirliği yaptı tarih boyu. Hala da yapıyor. Ama bir biçimde daha soğuk savaş döneminden kalan Alevi-Şii cephesini yıpratamadı, yıkamadı. Bunu aşmak için geliştirdiği Kapitalist/Ilımlı İslam tezi için en uygun lider de Erdoğan. Şimdi dünyada benzeri görülmemiş rejim tarifleri yapmak da ona düşüyor.

İSLAM LAİKLİĞİ

Artık siyaset bilimine yeni kavramlar sokmanın zamanı geldi. Benim bildiğim ve okulda öğrendiğim LAİKLİK hayli önemli bir kavram. İnsanlığın Tanrı üzerinden kendini açılaması, yönetmesi, ölçmesi ve etik yargılar koymasına karşı gelen; aklı özgürleştiren, inanç alanını devlet alanının dışına koyan ve esasen insanları eşitleyen bir olgu. Şimdilerde AYDINLANMA’nın bu kavramını tuhaf biçimde eleştirenleri gördükçe eyvahlar olsun diyorum. Ne aydınlanmayı, ne akılcılığı, ne laikliği bilmeden sallıyorlar. Laiklik yoksa, demokrasi yoktur! O yüzden de teslim olan, iman eden biri asla DEMOKRAT OLAMAZ. Ama demokraside yaşayabilir.

Neyse… Başbakan turnede Ortadoğu halklarına laiklik anlatmaya kalktı. ‘Biz söylersek tepki alırız, Müslüman biri söylesin’ diye ABD tarafından desteklenen lider, kendinin hiçbir zaman inanmadığı, bence kavramadığı bir kavramı o halklara uygun bir dille izah etti. Etti mi?

Müslüman Kardeşler hemen ‘Bi Dakka’ dedi. Başbakan hemen ‘Canım benim dediğim laiklik o sizin bildiğiniz laiklik değil’ dedi.  Hoş biz de hala bilmiyoruz ya neyse…  süreç tıkır tıkır işliyor. Engel tanımıyor. Şu soruyu da kimse yüreklice sormuyor;

“Tüm Ortadoğu’ yeniden biçimlenirken biz niye olduğu gibi kalalım?”

ÖZGÜRLÜKLER VE OTORİTERLİK

İnsanlar yıllarca hapiste tutuklu kalıyor, aileleri perişan oluyor, işlerinden oluyorlar ve belki de yaşam boyu onarılmayacak travmalar açılıyor ruhlarında. Ama burası özgür ülke, otoriter değil!

İddianameler hazırlanıyor, özel hayatlar ortaya dökülüyor, Kasetlerle liderler değişiyor, partiler biçimleniyor ve rejim dönüşüyor. Ama burası özgür ülke, otoriter değil!

Devletin dini var. Aleviler, gayrimüslimler yok sayılıyor. Zorunlu din dersleri koyuluyor. Üstelik en üst düzeyde mezhepler, farklı dinle aşağılanıyor. Gayrımüslimler general olamıyor, Aleviler diyanette görev alamıyor. Ama burası özgür ülke, otoriter değil!

Her gün kadınlar dayak yiyor, öldürülüyor. Adına aşk cinayeti, töre cinayeti diye geçiştiriliyor. Parasız eğitim isteyen çocuklar aylarca yargılanamadan tutuklu kalıyor: Ama burası özgür ülke, otoriter değil!

Hükümlülerin gazetecilere mektup yazması yasak… Çağın davasına bakan hakim sürgünde, avukatların suçlu gibi üstleri aranıyor. Ama burası özgür ülke, otoriter değil!

Üniversite hastaneleri çöktü, hastalara bakacak hekim yok. YÖK canavar gibi bilimin ensesinde. Ama burası özgür ülke, otoriter değil!

Neyse. Bence hep birden Ortadoğu halklarına seslenmek lazım;

“Hayde demokrasici gel hanımmm. Hem de laik!”

(Birgün 27.09.2011)

Enver AYSEVER | Tüm Yazıları
Hits: 1696