HSYK tartışmasında Bakan başarılı, Barolar Birliği Başkanı başarısızdı

~ 07.10.2010, Aydın AYAYDIN ~

CNN Türk’te Taha Akyol’un Pazar akşamı konukları Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Vedat Ahsen Coşar. Konu HSYK kanun taslağı. Bakan Ergin’in taslaktaki maddeler için ne söyleyeceğini tahmin ettiğim için açıkçası fazla da merak etmedim. Çünkü Bakan Ergin’in bu konudaki düşüncelerini biliyordum. Bunları inanarak mı savunuyor, yoksa işine öyle geldiği için mi savunuyor, bunu tam anlamış değilim. Ancak Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar’ın her halinden hazırlıksız olduğu, her konuda Bakan Ergin’i neredeyse teyit eden konuşmasını duyunca şok oldum ve onun adına çok üzüldüm.

Bakan Topu taca atıyor

Bakan Ergin konuştukça parmaklarımı ısırıyorum. Söylediklerinin gerçekle ilgisi yok. Kendisine göre yorumluyor ve ezberlediği şeyleri tekrar ederek izleyiciler nezdinde başarılı bir grafik çiziyor. İzleyicilerden gelen sorulardan bazıları can alıcı, ancak Bakan Ergin o soruya da kendisine göre cevap veriyor. TBB Başkanı Coşar da demiyor ki “Sayın Bakan, hayır bu söyledikleriniz doğru değil, doğrusu bu…” Neredeyse Sayın Bakan’ı söylediklerinden dolayı tebrik edecek ve yanaklarından öpecek. Gayet iyi anlaşıyorlardı. Elbette kavga etmelerini beklemiyordum. Ancak Sayın Bakan’ın bu kadar cevapları saptırdığı konuları en azından bir hukukçu olarak doğru tespiti ortaya koymasını bekliyordum.

Sorularım cevapsız kaldı

Taha Akyol’a Bakan’a sorulmak üzere 2 soruyu kapsayan mail gönderdim. Akyol; “Ayaydın’dan iki soru var” deyince Bakan Ergin’in renginin değiştiğini gördüm. Akyol ilk sorumu “Kurul’da 3 daire var. 1. Daire; hakim ve savcıların tayin ve yetkilerini karara bağlar. 2. Daire; disiplin ve mesleğe kabule bakar. 3. Daire de denetim ve soruşturmalara bakar. Danıştay’dan iki üye Kurul’da olduğuna göre, neden Danıştay’dan gelen üyeler en önemli 1. ve 2. Daire yerine, 2 ve 3 no’lu Daire’de görevlendiriliyor? Bunun sebebi hakim ve savcıların tayin ve yetkilerinde Danıştay’ı devre dışı bırakmak” şeklinde sorumu soruyor. Bakan Ergin, “Danıştay’dan sadece 2 üye olduğu için birini 2 nolu Daire’ye, birini 3 no’lu Daire’ye veriyoruz. Çünkü 3 no’lu Daire denetim ve soruşturma gibi çok önemli işlere bakacak” diye topu taça atıyor. TBB Başkanı Coşar da demiyor ki, “Madem 3 nolu Daire çok önemli o zaman müsteşarınızı 1 no’lu Daire’ye değil de 3 no’lu Daire’ye verin, onun yerine de Danıştay’dan gelen üyeyi verin.” Bakan bu cevapla da kalmıyor. Diyorki, “Dairelerde denge kurmaya çalıştık. Adli ve idari yargıdan gelenler ile Cumhurbaşkanı’ndan gelenler ile dengelemeye çalıştık.” Coşar demiyor ki, “Sayın Bakan zaten Cumhurbaşkanı’nın atayacağı 4 üye Sayın Bakan ve müsteşarı ile yüzde 100 aynı yönde oy kullanacak üyelerden olacak. Amacınız denge kurmak ise öncelikle Danıştay’dan gelen 2 üye hakim ve savcılarla ilgili iki önemli dairede temsil edilsin.”

Coşar, Bakan’ı savundu

Taha Akyol ikinci sorumu, “Mevcut düzenleme ile seçilmiş Kurul üyelerinin işlediği suçlar ile ilgili soruşturma ve kovuşturma yetkisi Genel Kurul’a veriliyor. Oysa Yargıtay ve Danıştay’dan gelen üyeler Anayasa’nın 154. ve 155. maddeleri ile, Yargıtay ve Danıştay kanununa göre nasıl kovuşturulacağı belli. Yani Anayasa’nın güvencesi altında. Şimdi siz Anayasa ile kendilerine verilen bu güvenceyi ortadan kaldırıyor ve çoğunlukta olan siyasi iradenin vereceği Genel Kurul kararına bağlıyorsunuz. Bu açıkça Anayasa ihlali değil mi?” şeklinde sorunca da Sayın Bakan; “Kurul’da seçilmiş tüm üyelerin aynı haklara sahip olmasını istiyoruz. Birileri hakkında Genel Kurul, diğerleri ise farklı kurumlar yetkili olursa eşitlik bozulur. Kaldı ki; Yargıtay ve Danıştay kanununda bunlar düzenlenmişti. HSYK yasasına bunu koyunca bu özel bir yasa oluyor. Özel yasalar da, genel yasaların önüne geçtiği için yeni düzenleme geçerli oluyor” şeklinde cevaplıyor. Bizim TBB Başkanı Coşar, hazırlıksız çıktığı için kem küm diyor bu açıklamaya, ancak Bakan’a net “Hayır bu arkadaşlar Anayasa’nın 154. ve 155. maddeleri gereğince güvence altında. Onların bu kazanılmış haklarını ve güvencelerini ortadan kaldıramazsınız” demiyor. Eğer Kurul üyelerinin hepsine aynı muameleyi uygun görmek istiyorsanız o zaman kendisinizi ve müsteşarınızı neden bu işte devre dışı bırakıyor ve sadece seçilmiş üyeler ile sınırlandırıyorsunuz. Belki siz ve müsteşarınız da HSYK’daki görevinizden dolayı bir suç işleyeceksiniz. O zaman neden Anayasa’daki dokunulmazlık maddesinin arkasına sığınacaksınız. O zaman onu da kaldırın, sizi de Başkanı olduğunuz Genel Kurul soruştursun ve kovuşturmayı yürütsün.

Bakan Ergin farklı konuşuyor

Taha Akyol, Bakan Ergin’e “Bürokratlarınızın adaylıkları tartışılıyor. Ne dersiniz?” deyince Bakan Ergin, “Anayasa diyor ki 1. sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar aday olabilir. Onlarda halen bu ünvanı taşıdığına göre aday olmaları normaldir.” Coşar, demiyor ki, “Sayın Bakan evet Anayasa öyle diyor, buna diyeceğimiz yok ancak siz meydanlarda ve TV haber programlarında ‘Benim bürokratlarım da bu kontenjandan aday olacak’ demediniz. Siz bas bas bağırdınız dediniz ki, ‘Kürsü hakimleri bu kontenjanı kullanacak.’ Şimdi size soruyorum, bürokratlarınız kürsü hakimi mi? Demek ki seçmeni aldattınız.”

Taha Akyol, dinleyicilerden gelen soruları sormaya devam ediyor; Sayın Bakan, hakim ve savcılara “Şu adaylara oy verin“ derseniz, hakim ve savcılar o adaylara oy verir mi? Bakan Ergin; “Olur mu Taha Bey benim hiçbir etkim olamaz.” Coşar’a sorun bakayım. Bizim Coşar, Bakan Bey’i teyit ediyor. “Hayır kimse Sayın Bakanı dinlemez” diyor. Oysa herkes biliyor ki Sayın Bakan hakim ve savcılar üzerinde öyle bir yetki ve etkiye sahipki yeni yapıdaki kuruldan dilediği kararı çıkarır. Bizim Coşar, coştukça coşuyor bir de örnek veriyor. Diyor ki “Bizim 81 ilin baro başkanları da Ankara’ya gelecek Anayasa Mahkemesi’ne üye seçecek. “Ben nasıl bunlara etki edemeyeceksem Sayın Bakan’da oy kullanacak hakim ve Savcılar’a etki edemeyecek.” İkisi bir mi Sayın Coşar? En iyisi hazır baro başkanları seçim için toplanacak, gündeme bir de bu konuşmanızdan sonra kendinizle ilgili bir de güven oylaması koyun bakalım, nasıl bir sonuç çıkar?

(GazeteVatan)

Aydın AYAYDIN | Tüm Yazıları
Hits: 1828