Kapitalizmin sonu

~ 08.08.2011, Serdar TURGUT ~
BU dünyada kapitalizm, ruhuna en uygun ve en saf biçimiyle Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanıyor. Bugünlerde bu saf kapitalizmin çöküşüne şahit oluyoruz.
Hayır kredi notlarının düşürülmesinden veya borsalarda yaşananlardan bahsetmiyorum. Borsalar filan bir Marksist iktisatçı açısından görüntülerin, yansımaların dünyasıdır, sermaye içi çatışmaların geçici kriz alanıdır. Her kriz döneminde sermaye unsurları arasında çelişkiler artar ve borsalarda sermaye içi güç dağılımları yeniden yapılır. Bu her zaman olur da, bugün şahit olduğumuz çok daha derinde... Kapitalizmin gerçek biçiminin çöküşünü, iflasını görüyoruz.
Dünyanın en güçlüsü olarak bilinen ABD'de bu durum neden ortaya çıktı?
Bunun temel nedenlerini şöyle sıralayabiliriz.
1 - Amerika tarihsel nedenlerle Avrupa'da kapitalizmin tuttuğu yolu reddetti. Avrupa'da sosyal demokrasi kapitalist gelişme sürecinde yaşanabilecek kriz ve gerilemeler sonucunda olabilecek sosyal ve bireysel zararları karşılamak için sosyal devletini kurdu.
ADALETSİZLİĞİN İÇSELLEŞTİRİLMESİ
2- Amerika da bunu 1930'lu yıllarda denedi ve Keynesçi politikalarla sosyal devlet benzeri adımlar atıldı Amerika'da. Ama saf kapitalist ideoloji öylesine güçlü ki, bunu Amerika'nın ideolojik hegemonyası nedeniyle bireyler öylesine içselleştirmişler ki. Bireyler kendi lehlerine bile olacak sosyal devlet uygulamalarını reddettiler. Ve kazanamayan, yarışta başaramayan ölsün ideolojisine gönülden sahip çıktılar. Avrupa'da kapitalizm sosyal demokratlar ve sosyalistlerin etkisiyle hiçbir zaman Amerika'da olduğu kadar acımasız olmadı. İnsanları için hep bir güvence ağını hazır tuttu orada sistem. Ama Amerikan insanı bunu gönüllü ve heyecanlı bir şekilde reddetti. Ve bireyler son derece acımasız olabilen sistem karşısında güvencesiz kaldılar. İşinizi kaybettiğiniz an mahvolmaya başladığınız bir ülke oldu Amerika. Sokakta görülen evsizlerin büyük bölümü zamanında evleri ve işleri olan ortalama sıradan insanlardır. Sistem bir anda öylesine vurup dağıtıyor ki bir anda evsiz serserilere dönüşebiliyorlar.
FRIEDMANCI DEVRİM
3- Amerika sistem olarak bu tür acımasızlıklar üzerine kurulmuştur. Bir de 1970'li yıllarda sistemi daha da acımasız yapacak bir fikir devrimi gerçekleşti. Bir aralar sosyal devlet benzeri uygulamalar yapan Keynesçi düşünceye karşı merkezi Chigago Üniversitesi'nde bulunan bir ihtilal gerçekleşti. Milton Friedman ve arkadaşları, tamamen serbest rekabete dayalı ideolojilerini, siyasi sonuçlarıyla birlikte Amerika'da yerleştirdiler. ABD'de Ronald Reagan ve İngiltere'de Margaret Thatcher bu devrimin siyasi sonuçlarıydılar. Turgut Özal da bu fikirlerden etkilenmiştir. Güçlü bir sendika ve sosyal devlet geleneği bulunan İngiltere'de Friedmancı görüş hiçbir zaman Amerika'da olduğu gibi acımasız uygulanamadı. Amerika'da ise insanlar güçlü sendiklardan ve her türlü sosyal devlet korumasından mahrum bir şekilde yaşamaya mahkûm edildiler.
Bu sistemin kırılmadan sosyal krizsiz devam edebilmesi kapitalizmin kesintisiz sürekli büyümesine bağlıydı. Yeni iş imkânları üretebildiğinde sistem çökmeden gidebiliyordu.
ABD KORKU CUMHURİYETİ
Sonunda ne oldu Amerika'da biliyor musunuz? O ülkede bir korku cumhuriyeti kuruldu. Devamlı ağır biçimde çalışmak zorunda olan Amerikan insanı, devamlı korku içinde de yaşamaya başladı. Ben 2 ay arayla gitsem bile sistemde yaşanan bozulmayı gözlerimle görebiliyorum; korku ve endişeleri hissedebiliyorum.
Krizler Marx'ın yaptığı analize göre sermaye içi çatışmaların bir sonucudur. Kapitalizmin evrelerine göre bir sermaye fraksiyonu diğerinden zenginlikleri kendine krizler aracılığıyla aktarır. Ancak bugün yaşanmakta olan kriz çok daha derin bir sermayenin toptan krizidir. Bir birikim süreci, bir sistem tamamen çökmekte.
Kapitalizm sosyal devletli biçimiyle tıkandı, sosyal devletsiz saf biçiminde ise tamamen çözümsüz kaldı. Galiba artık bu sistemin alternatiflerinin düşünülmesi zamanı çoktan geldi de geçiyor bile.

(Habertürk 08.08.2011)

Serdar TURGUT | Tüm Yazıları
Hits: 1806