Çocuklar ve Filozoflar

~ 14.07.2011, Zeynep ORAL ~
Guten Tag! Günaydın! Korkma bu sadece bir çarşaf. Benim adım Karl Marx. Artık o kadar genç sayılmam. Pek yakında iki yüzüncü doğum günümü kutlayacağım Ama böyle hayalet gibi dolaşmama bakıp beni ölü sanma. Öldüğümü söyleyenlere, dönüp bir daha söyleyenlere, bıkmadan öldüğümü tekrar tekrar söylemeye bayılanlara, hiç inanma”...
***
Karl Marxın Hayaleti kitabı işte bu yukarıdaki satırlarla başlıyor...
Sevgili okurlar nicedir sizlere Metis Yayınları’nın Küçük Filozoflar” başlıklı seri kitaplarından söz etmek istiyor ama fırsat bulamıyordum.
Ülkemizde bırakın çocukları, yetişkinlerin bile felsefeyle aralarının pek iyi olduğu söylenemez...
Düşün düşün; b..tur işin gibi veciz deyişlerimiz;Amma kafa ütüledin! Felsefe yapma!gibi parlak çıkışlarımız bu konuda yeterli ipucu verebilir...
Kurulduğu günden beri bizleri edebiyatın en nitelikli ürünleriyle buluşturan... (Tam da 80 faşist darbe sonrasındaki o kuruluş günlerini, o günlerin acılarına meydan okuyan heyecanı ve umudu ben çok iyi anımsıyorum...) Bilim kurgudan kuramsal kitaplara, araştırmadan güncel sorunlara ışık tutan kitaplara, geniş bir yelpazeye yayılan eserlerle dünyamızı zenginleştiren Metis Yayınları ilk kez çocuklara yöneldi... Mayıs ayından bu yana 9 yaş üstü çocuklara, gençlere seslenen -daha doğrusu meraklı çocuklara seslenen- kitaplar yayımlıyor. Her kitap bir filozofun hikâyesini ve meselesini anlatıyor. Her hikâye, o filozofun çocukluğundan başlıyor; çocukluğunda sorduğu sorulardan yola çıkıyor.
Metis’in yaklaşımı açık seçik ve dolaysız: Filozof olmadan önce onlar da çocuktu. Merakları vardı. Soruları vardı… Onlar sorunlarının peşinden gitti. Siz niye sorularınızın peşine düşmüyorsunuz?
İlk üç kitap “Descartes Amcanın Kötü Cini”, “Profesör Kantın en Çılgın Günü ve “Bilge Sokratesin Ölümü”. Üçünün de yazarı Jean Paul Mongin. Dördüncü kitap ise “Karl Marxın Hayaleti”. (Yazarı: Ronan de Calan). Her biri farklı sanatçılarca en eğlenceli ve renkli biçimde resimlendirilmiş. Türkçe çevirileri (Savaş Kılıç, Bural Şaman, Necmiye Alpay ve Cemal Yardımcı) özenli.
Dizinin editörleri Savaş Kılıç ve Semih Sökmen bu diziye Metis’te yer verme nedenlerini, “düşünmenin, kişinin kendi sorularıyla başladığına olan inancımız diye açıklıyor; filozoflarla çocukların sorularının birbirine çok benzediğini vurguluyorlar. “Her ikisi de sorulara hazır cevaplar vermeyi reddediyor; hazır cevaplara kuşkuyla bakıyorlar” diyorlar.
Çocuklara filozofları örnek vermek bence de harika bir düşünce! Çocukları, sus, konuşma, otur, okuma, sorma, merak etme, kes sesini bombardımanına tutmaktansa, onları meraka, sormaya, kendi sorularına sahip çıkmaya yöneltmek… Sorularını bastırmamayı öğretmek… Cevap aramayı sürdürmeye teşvik etmek… Ah! Keşke, keşke, keşke!
İlk dört kitabı incelerken, yalnız çocuklar değil, yetişkinler, analar babalar da bu kitapları çocuklarıyla birlikte okumaya yönelirlerse, nasıl da farklı bir topluma dönüşürüz diye hayal âlemine dalmaktan kendimi kurtaramadım.
Daha önce Günışığı Kitaplığı “Çıtır çıtır feslsefe” dizisiyle, daha da küçük yaşlardaki çocuklara yönelik birbirinden sevimli kitaplarla onları hak ve haksızlık, iyilik ve kötülük, yaşam ve ölüm, savaş ve barış ve daha birçok kavram ve çelişki üzerine düşünmeye yöneltmişti...
Bu kitaplarla büyüyen çocukların, kendilerinden önceki kuşağın yapamadığını yapacaklarına, daha güzel bir dünya yaratacaklarına inancım sonsuz!
Çok mu hayalperestim?

(Cumhuriyet 14.07.2011)

Zeynep ORAL | Tüm Yazıları
Hits: 1836