Ekonomide Aşırı Isınma

~ 13.07.2011, Erinç YELDAN ~
Bu haftayı iki önemli veri seti ile açtık. İlk olarak mayıs ayına ait Ödemeler Dengesiistatistikleri yayımlandı. Söz konusu istatistiklerde en önemli bilgi cari işlemler açığının boyutları idi. Artık hemen her kesimin Türkiye ekonomisi için ciddi bir kırılganlık unsuru olarak değerlendirdiği cari işlemler açığı bu yılın ilk beş ayında 37.3 milyar dolara, on iki aylık dönemde ise 68.5 milyar dolara yükselmiş bulunuyor. Bu rakam Türkiye’nin son bir yıllık gayrisafi hasılasına oranlandığında yüzde 8’lik bir boyut sergilemekte.
Ödemeler Dengesi İstatistikleri arasında dikkat çeken bir başka veri ise çoğunlukla kayıt dışı, yerli sıcak para akımlarının bir göstergesi sayılan net hata ve noksan kalemindeki hızlı yükselme. Net hata ve noksan kaleminden kaynaklanan yerli sıcak para sermaye girişleri mayıs ayında 4.5 milyar dolar düzeyine ulaşmış. Bu rakam 2009’un ilk aylarından bu yana ilk kez bu denli bir düzeye çıkmış durumda ve özünde kayıt dışı sermaye hareketlerinin bir yansıması olarak cari işlemler açığının finansmanının da kalitesiz nitelikte olduğunu belgeliyor.
***
Haftanın ikinci önemli verisi The Economist yayın kuruluşunun bir çalışmasına ait. The Economist, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu yaklaşık otuz gelişmekte olan yükselen piyasa ekonomisi için aşırıısınma endeksi yayımlamış. Söz konusu aşırıısınma endeksi, altı unsurun bileşeninden oluşturulmuş: tüketici fiyat enflasyonu; milli gelirin büyüme hızı; işsizlik oranı; özel sektör kredileri; faiz oranları ve cari açık. Türkiye, bu endekse göre ilk yedi ülke arasında ve The Economist araştırmacılarının ifadesiyle cazırdayan grup içerisinde yer alıyor.
Türkiye ekonomisinin sağlıksız ve kırılgan bir aşırı ısınma görünümünde olması, kuşkusuz, cari işlemler açığı ve saman alevi misali sergilenmekte olan yüksek büyüme hızının yanında yurtiçi kredi hacminin olağanüstü genişlemesine dayanmakta. Merkez Bankası verileri, mevduat bankalarınca yurtiçine açılan kredi hacminin mayıs ayı itibarıyla 49.6 milyar TL olduğunu belgeliyor. Yurtiçi kredi hacmi bir sene öncesinde 34.4 milyar TL idi ve dolayısıyla son bir sene içerisinde kredi hacminin yüzde 44.4 oranında artmış olduğunu hesaplayabiliyoruz. Kredi talebinde böylesi bir sıçrama elbette dış açığın da ana kaynağını oluşturmakta.
***
Bu gözlem cari işlemler açığına dönük olarak önerilen istikrar tedbirlerinin de aslında kamu sektörüne değil; özel sektöre yönelik olması gerektiğini vurguluyor. Neoliberal istikrar reçetesinin standart unsurları arasında artık klişeleşmiş söz oyunlarına dayanan mali disiplin, kamu bütçesinin daraltılmasıve benzeri öneriler, yapısal olarak özel sektör kararlarından kaynaklanan cari işlemler açığının çözümüne katkıda bulunamıyor.
Pazar ekonomisinin piyasa aletleri içerisinde kalarak özel sektörün risk algılaması ve tasarruf-tüketim kararları nasıl değiştirilebilir ve cari işlemler açığı üzerine olan baskısı nasıl hafifletilebilir soruları ise neoliberal dünya görüşünün iktisadi gerçekleri algılama sınırlarını zorluyor.

(Cumhuriyet 13.07.2011)

Erinç YELDAN | Tüm Yazıları
Hits: 1797