Anayasa Yapılacaak. Yaap!

~ 15.01.2016, İlhan CİHANER ~

Aşama aşama gidelim; Davutoğlu’nun CHP ziyareti sonrası CHP’den yapılan açıklama neydi, hatırlayalım:

“Başkanlık sistemi hakkındaki tavrımız aynıdır.” Yani Başkanlık sistemine karşıyız!

Peki Davutoğlu’nun MHP ziyareti sonrası MHP’den yapılan açıklama neydi:

“Sayın Başbakan’a ‘Parlamenter sistemin aksayan tarafları varsa bunlar tekrar gözden geçirilmeli ve bu şekilde yola devam edilmeli’ dedik. Başbakan da bu görüşümüze karşı çıkmadı ama başkanlık sistemini de tartışmamız gerektiğini söyledi. Biz de ‘Tartışırız, fakat başkanlığı asla kabul etmeyiz’ cevabını verdik.” Yani Başkanlık sistemine karşıyız!

Ziyaret iptal edilse de HDP ne diyor Anayasa konusunda:

“Demokratik bir sistem olarak başkanlık Türkiye’de de olabilir. Ama bu AKP ve Erdoğan zihniyetiyle mümkün değil. Türkiye felakete sürüklenir.” Yani (bu koşullarda) başkanlık sistemine karşıyız!
(HDP cenahından yapılan açıklamalar, demokratik özerklikle/özerklikle uyuştuğu, uyumlulaştığı oranda başkanlık sistemini -en azından- müzakere edebileceklerini gösterse de tırmanan şiddet ve AKP’nin yeni rejimin hukukunu inşa ederken tercih ettiği ideolojik yönelimler bu yolu - şimdilik - kapatmış görünüyor.)

Peki TBMM çoğunluğunu elinde bulunduran AKP ne diyor?

 



“Doğru olan başkanlık sistemidir… başkanlık Türkiye için gerekli… 2010’da hayır diyenler, şimdi dolaylı yollardan hayır demenin peşinde. Biz AK Parti olarak başkanlık sisteminin Türkiye için gerekli olduğunu söylüyoruz. Gelin zihninizdeki bütün önyargılardan arındırın, küçük hesaplar yapmayın. AK Parti olarak bizim hiçbir önşartımız, önyargımız yok. Doğru bildiğimizi söylüyoruz… Başkanlık sistemi Türkiye’nin kaderi…” Yani başkanlık sistemi olmazsa olmazımız!

TBMM’nin ve aynı zamanda kurulacak Uzlaşma Komisyonu’nun başkanı da benzer şeyler söylüyor. Erdoğan’ın başkanlık sevdasını ise anlatmaya gerek yok.

Yani AKP uzlaşma komisyonunu, başkanlık sistemini gerçekleştirmek için yeniden oluşturdu ve tek amacı bu. Ama diğer partiler başkanlık sistemine karşılar. Buna rağmen komisyona üye veriyor tüm partiler! Üstelik aynı oyun 2011 seçimleri sonrası kurulan komisyonda da sahnelenmişti. O zaman, Anayasa ve başkanlık sistemi tartışmaları birbirinden ayrılamayacağına göre ilk birkaç ayında başarısızlıkla sonuçlanacağı açık olan yeni bir “istikşafi” oyununa/trajedisine taraflarca neden gerek duyuluyor?

Başkanlığa dair niyetler dışında her gün, yeni bir güvensizlik hatta düşmanlık içeren açıklama yapılıyor. Güvensizlik açıklamaları muhalefet partileri tarafından da karşılıklı olarak yapılıyor. Sayısız örnek verebileceğimiz bu açıklamaların yanında başka şeylerde söylüyor AKP cenahı. Onlara göre “CHP terörü destekleyen bir yapı… Başka ülkelerin çıkarını savunan gayri milli bir parti.” HDP ise “PKK, IŞİD, DHKP-C, üst akıl, Esad hepsiyle beraber ve bombaları onlar patlatıyor, en azından onaylıyor.” O nedenle aralarında eş başkanları da olan birçok HDP’linin dokunulmazlığı kaldırılmalı. Hatta HDP kapatılmalı. Bu tezlerini de öyle söyleyip geçmiyorlar. Kamu olanaklarıyla yemledikleri medya aracılığıyla, 24 saat propaganda yapıyorlar. Montajlı fotoğraflarla, kamu kaynaklarıyla kuşakların kolektif hafızasına düşmanlık ekiyorlar.

Başka bir şey daha yapıyor AKP, “Cuma Genelgeleri” yayınlıyor! Tam da Anayasa tartışmaları başlatmışken yayınlanan bu genelgeler, AKP’nin dayatacağı Anayasa’nın laik olmayacağının da ispatı. Ve biliyoruz ki laik/seküler nitelik taşımayan bir esas teşkilattan/Anayasa’dan demokrasinin “d” si bile çıkamaz. Örneği yoktur. Çoğunluğu muhafazakar olan seçmeni rencide etmemek, feodal desteklerden yoksun kalmamak gibi gerekçelerle laiklik konusunda adeta “felç” olmuş muhalefetin komisyonda AKP’nin bile “ilerisine” geçmesi ciddi bir risktir. “Alevilerin haklarını veriyoruz” ayağına da yatınca kim karşı çıkabilir ki laiklikten geri kalanların ortadan kaldırılmasına?!

Tüm bu koşullara, düşünceyi açıklama hürriyetinin boğulduğu siyasi iklimi ekleyin. AKP ile Anayasa masasına oturmak TBMM başkanlık seçiminden sonra ikinci kez AKP’ye hayat öpücüğü vermek değil de nedir?

Ama muhalefetin buna uyması uzun ve yavaş siyasi intihar süreçlerinde bileklerine bir çizik daha attıkları anlamına gelir.

 

birgün

İlhan CİHANER | Tüm Yazıları
Hits: 965