Sıcak mı!

~ 08.07.2015, Hüsnü MAHALLİ ~

Okullar kapandı, sınavlar bitti ve olanakları olanlar tatile çıkmaya başladı.

Tatilde olanlar ya da şehirlerde kalanlar bastıran sıcaklardan şikayetçi.

Herkes uflanıp duruyor.

Kliması ya da en azından havalandırma olanakları olanlar rahat.

Olmayanlar da farklı yöntemlerle serinlemeye ya da sıcaklardan korunmaya çalışıyorlar.

Buna da şükür.
Bu sınıflandırmaların içine giremeyenler de var.
Suriye, Irak, Yemen, Libya, Somali ve Mısır'da milyonlarca insan.
Ortalama sıcaklık: 40-45 derece.
Birçok yerde elektrik ve su yok.

Savaş bölgelerinden kaçarak yurt içinde ya da dışında çadırlarda ya da sığıntı olarak başkalarının yanında yaşamak zorunda bırakılan milyonlarca insan.

Su, elektrik, yıkanma, sağlıklı beslenme, okul ve insanca hiç bir ortam ve koşul yok.

Bu sözcükleri öylesine kuru kuru okumayın.

Beş dakikalığına kendinizi o insanların yerine koyun.

Örneğin bir anne olarak.

En az 5-6 kişi ile birlikte ailece çadırda yaşıyorsunuz ama elektrik, su, klima, temizlik, banyo ve en basit insani ihtiyaçlarınızı karşılamak için hiç bir şey yok.

Çocuklarınız ağlar, sağlıklı yiyecek yok ve her an herkes hastalanıyor.

Dertleriniz asla bitmez.

Dayanmak için çelikten yüreğiniz olmalı.

Coğrafyanın kahraman ve onurlu kadınları.

Ölüm korkusu, bomba sesleri, IŞİD'in öldürme fantezileri, tecavüz ve pazarlarda satılmalar. Okullar yok ve çocukları toplayıp intihar eylemcisi olarak yetiştiren ruh hastası bir IŞİD...

Temmuz sıcağı dediğiniz de.
Bunun bir de kışı var.
Soğuktan kırılanlar için.
Sefalet bu coğrafyanın kaderi.
Sefil liderlerinden dolayı.
Bu coğrafyada ilk büyük güçün acısı 1915'e Ermenilere yaşatılmış.
İki yıl sonra İngilizler Filistin'i Yahudilere bir vatan olarak hediye etmiş.
Sanki babalarının tapulu malı.

1947'de Filistin toprağı üzerinde İsrail devleti kurulduğunda yüzbinlerce Filistinli ülkesinden kovuldu. Bugün sayıları 5 milyon. Geri kalanlar ( 4 milyon) 67 yıldır Gazze ve Batı Şeria'da işgal ve kuşatma altında yaşıyorlar.

Sefalet ve acı altında.

Tıpkı Suriye, Irak, Yemen, Somali, Libya, Mısır ve diğer ülkelerde olduğu gibi...

Üstelik ülkelerinde işgal yok.
'Özgürlük ve demokrasi' mücadelesi var.

'Sünni'lerin Alevi, Şii, laik, liberal, aydınları özgürce öldürme demokrasisi'.

Birileri onalara özgürlüğü öyle öğretmiş.
'Arap Baharı' olunca 'buyurun uygulayın' demiş.

O da yetmemiş öldürmek için her tür alt ve üst yapı yardımda bulunmuşlar.

Milyarlarca dolar, tonlarca silah, sınırsız lojistik destek, binlerce cami, imam, din adamı, radyo, televizyon, sosyal medya hesabı ve hepsini pazarlayacak satılık medya ve medyacılar.

Ne demişler ruh hastalarına 'Allah ve din düşmanlarını yok etmek için haydi cihada'...

Benzerini CIA Sovyet işgaline karşı örgütlenen Afgan mücahitlere söylemişti.

Usame Bin Ladin 'İslamı ve Cihadı' öğretti onlara.

Düşman 'Allahsız komünistlerdi' şimdi 'Allahsız Aleviler, Şiiler, laikler ve dostları'.

İnanın bana Arap ülkelerinde ve 'cihatçıların dünyasında' durum bu kadar vahim.

Bunun belki de baş sorumlusu AKP'nin stratejik müttefiği Suudi ve Körfezin kral, emir ve şeyhleri.

Onlar olmazsaydı Erdoğan-Davutoğlu hiçbir şey yapamazdı.

Adamlar tarih boyunca ihanet içinde olmuşlar ve öyle devam edecekler.

Her tarafı altın kaplama saraylarında oturuyorlar ama Körfezin o 'nemli cehennem sıcaklarını' insanlarımızın üzerine salıyorlar.

Terimiz kan ve göz yaşı oluyor.

Temmuz sıcakları bizlere vız gelir.

Ölür ölür diriliriz.

Acıyı bal eyleyerek.

Ama onlar henüz adını bilmediğimiz bir ayın cehennem sıcağında sonsuza dek yanacaklar.

Temmuz sıcağında acı çektirdikleri onurlu kadınlarımız ve bebeleri için.

Beddua bile etmiyorlar.

Âmin.

 

Hüsnü MAHALLİ | Tüm Yazıları
Hits: 1062