Candide!

~ 11.06.2011, Necati DOĞRU ~

Diyorum ki!

Biz de bir Candide bulsak.
Akıl danışsak.
Görüş istesek.
Onun verdiği fikirle seçim sandığına gitsek. Oylarımızı atsak.  Okuyanlar bilir; ünlü yazar Volter’in romanındaki kahramanı Candide, bir bilge kişiliktir.
Bilgiyi anahtar yapar.
Güçlükleri çözer.
 
Bilgiyi ışık yapar.
Karanlığı aydınlatır.
Bilge Canide dünyayı gezer. Kuzeye gider. Güneye iner. Batıya yönelir. Doğuya ulaşır.
Çin’e gelir.
Hindistan’a geçer.
Hindistan’da mihraceyle tanışır. Mihrace ondan etkilenir ve “danışmanı olmasını”rica eder. Candide danışman olmayı kabul eder.
Mihrace de hemen derdini açar.
 
Xxx
 
“Derdim çok büyüktür” der.
“Uğraştım, çözemedim” diye yakınır ve büyük derdini açar: Devlet adamı bulamakta zorlanıyorum. İnanıyorum. Güveniyorum.  Seçiyorum. Hırsız çıkıyorlar. Bana akıl verin. Ben ne yapayım?
Şöyle yap Mihrace!
Danslı büyük bir parti düzenle. Devletin bütün üst yönetimindekileri, kilit ve önemli makamlara gelmeye aday olanların ve meclisleri dolduracakların hepsini eşleriyle birlikte bu danslı partiye davet et.
Balo, büyük mekanda yapılsın.
Gelenlerin hepsini alsın.
Balonun yapılacağı büyük salona bir koridordan geçilerek gelinsin.
Mihrace, “tamam” der.
Dediğini yapacağım.
“Sonra ne olacak” diye sorar.
Candide’nin cevabı kısadır:
Sen davet mektuplarını yolla.
Balo günü suprizim var.
 
Xxx
 
Balo günü gelir. Bilge danışman Candide, Mihraceyi razı eder, danslı partinin verileceği geniş salona giden uzun koridorun iki yakasına devletin hazinesindeki altınları, safirleri, zebercetleri, incileri doldurur.  Koridorun iki duvarı dibinde kapağı açık sandıklarda, elini uzatıp aldığın zaman bir parçası kişiyi zengin edecek ziynet eşyası vardır.
Koruma da yoktur.
Kamera zaten icat edilmemiş.
Bir yukarda Allah, bir sen!
Önünde hazinenin altınları!
Konuklar gelirler. Koridordan geçerler. Balo salonu dolar. Şampanyalar içilir. Yemekler yenilir. Neşe… Kahkaha…Ve orkestra çok canlı, havada uçarcasına dans etmeyi gerektiren parçalar çalmaya başlar. Danışman Candide’nin öğüdü üzerine Mihrace, bütün davetlileri “dans etmeye” çağırır.
Bir kişi dansa kalkar.
Uçarcasına dans eder.
Niçin başka dansa kalkan yok? Orkestra yeni bir hareketli parça çalar. Hayret! Dansa kalkan yine aynı kişi olur.
 
Xxx
 
Danışman Candide, Mihraceye döner; “işte sana bir dürüst adam.. Al onu Hazine’nin başına koy. Çünkü o koridordan geçerken sandıktaki Hazine ziynetinden hiçbir şey almadı. Bu yüzden uçarcasına dans etmekten korkmadı. Diğerlerinin hepsi bir parça yürütüp ceplerine attıkları için dans ederken çaldıkları düşer diye yerlerinde oturdular” der.
Seçime gidiyoruz.
Biz de dürüst adam arıyoruz.
Dürüst parti lideri!
Çalmayacak ve çaldırmayacak!
Dürüst bakanlar!
Dürüst milletvekilleri.
Nasıl bulup, seçeceğiz.
Biz de Volter’in Candide’si gibi yapsak. Anadolu dansları partisi versek. İki duvarının önünde içi Hazine altınları ile dolu kapakları açık sandıkların önünden geçirsek.
Bizimkiler oyun teorisi biliyorlar.
Böyle bir “Anadolu dansları folklor partisinin” niçin verildiğini hemen anlarlar. Koridordan geçerken altınları almazlar.
 
Xxx
 
Partiyi ikinci kez verelim.
Altınları yine almazlar.
Üçüncü kez  tekrarlıyalım.
Yine çalmazlar.
Bizimkiler, bizi “kendilerinin dürüst olduğuna” inandırlar. Başa geçince çalarlar.
Bizim Başbakan bile ima etti.
Eski bazı bakanları aday yapmadı.
Şimdi yenilerini bulacak.
Onlara birer işadamı yardımcı verecek.
Necati DOĞRU | Tüm Yazıları
Hits: 2352