Sosyal güvenlikteki dramatik tablo

~ 06.06.2011, Şükrü KIZILOT ~

SOSYAL Güvenlik Kurumu’nun (SGK) gelirlerinin giderlerini karşılayamadığı ve sürekli açık verdiği, açığın finansmanı için de bütçeden aldığı transferlerin ciddi bir yük oluşturduğu herkesçe bilinen bir durum.

SGK’nın gelir ve giderlerinin birbirini karşılayamamasından daha dramatik olan, SSK (4/a), Bağ-Kur (4/b) ve Emekli Sandığı (4/c) kapsamında prim ödeyenlerin, ödedikleri primlerin bile emekli aylıklarını karşılayamaması.

KAYIT DIŞI İSTİHDAM ORANI YÜKSEK

Bu dramatik tablonun en önemli nedeni, kayıt dışı istihdamın yüksek olması.
TÜİK’in 2011 Şubat dönemi istihdam verilerine göre, yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların yani kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 41.

Tarım sektöründe kayıt dışı çalışanların oranı daha yüksek. Tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı yüzde 83.3, tarım dışı sektörlerde yüzde 27.3. Bunlara ek olarak bir de “kayıtlı olanların kayıt dışılığı” yani düşük ücretle gösterilip prim ödenmesi olayı var.
Kayıt dışı istihdamın bu kadar yüksek olmasının temel nedeni, istihdam üzerindeki vergi ve vergi benzeri (sigorta primleri) yükümlülüklerin yüksek olması.

NE YAPMALI?

Tabloda da görüldüğü gibi, SGK açıkları her yıl giderek tırmanıyor. Açığın üçte ikisi de SSK (4/a)’dan kaynaklanıyor.
Hemen belirtelim, 2000 yılı ile 2010 yılını kıyaslayarak “giderler ve SGK açığı 10 kat artmış” demek de anlamlı olmaz. Yıllar itibariyle dolara ya da enflasyona endeksleyerek bir hesaplama yapıldığında, 10 katlık makas biraz kapanıyor. Ancak giderlerin ve açığın reel olarak da arttığı ayrı bir gerçek.
Torba Yasa ile prim borçlarının yapılandırılması sonucu toplanacak para, önümüzdeki iki-üç yıl için ciddi bir gelir kaynağı oluşturacak. Ancak bunun geçici bir iyileşme sağlayacağı açık. Tablonun değişebilmesi için;
- Kayıt dışı istihdam engellenmeli, kaçak işçi çalıştırılmasına göz yumulmamalı.
- İstihdam üzerindeki yükler azaltılmalı.
Yoksa, sosyal güvenlik, yıllardır olduğu ve giderek büyüdüğü gibi, “ekonomide kara delik” olmaya devam eder...
 

 

(Hürriyet 06.06.2011)

Şükrü KIZILOT | Tüm Yazıları
Hits: 1865