Erdoğangiller...

~ 01.12.2014, Nazım ALPMAN ~
NAZIM ALPMAN

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) için ciddi anlamda “sınav günleri” içindeyiz. Elbette yaptıkları bakımından... Ve de belkemiklik halleri açısından...

Bu “güruh”un siyaset söz konusu olduğunda nasıl bir anda ödleri patlayıp beyaz bayrak çektiklerini yaşayarak görüyoruz.

Örneğin 17-25 Aralık skandalı patladığında “şehirleri TOKİ’leme” bakanı Erdoğan Bayraktar NTV’nin öğle haberlerine telefonla bağlanarak kendisini kenara ayırıp, her şeyi “faş etmiş” en baştakini ele vermişti:

-Ne yaptımsa Başbakanın talimatıyla yaptım! Ben değil o istifa etmelidir!
Erdoğan Bayraktar bu itirafı en küçük bir baskı ve şiddet görmeksizin kendiliğinden yapmıştı.

Geçen hafta içinde de TBMM Araştırma Komisyonu’na ifade verdi. Komisyon Başkanı Hakkı Köylü “tek başına” (!) aldığı kararla yayın yasağı istedi mahkeme de anında koydu!

Neyse ki Türkiye’de gazetecilik ölmemişti! Yasakları tanımıyoruz diyen “bir kısım” dik duruşlu medya her şeyi yazdı.

Şehirlerin yağmalanmasından sorumlu eski Bakan komisyonda yine döküldü:

-Bu Ali Ağaoğlu bela bir adam!.. Oğlum Abdullah’a 20 defa söyledim, bu adamla görüşme diye... Ama görüştü. Sonunda da buldu belasını!

Komisyon Başkanı Köylü araya girip “daha ilerisini boş ver şimdi” diye uyarıyor. Oysa soruştuma yapan komisyonun başkanı. Her şeyin aydınlanması için görev yapacak!?

Bir bunlara bakıyorsunuz bir de 12 Eylül’de işkence altında gerçek adını-soyadını bile polise söylemeyen devrimcilere... İşte, serbest piyasacısından İslamcısına, faşistinden ümmetçisine sağcıların “zor” altındaki farkları!

Bu yüzden en başlarındaki Erdoğan cesaret, direngenlik, yiğitlik örnekleri vereceği zaman devamlı olarak sol gelenekten ödünç anılar alarak kürsülere çıkmıştı.

Çünkü kendilerinde tek direnç örneği yok! Hepsi anında dökülüyor. Ne olacak ki:

-Hepsi Erdoğangillerden!..

Nazım ALPMAN | Tüm Yazıları
Hits: 1387