Doğan Grubu'na 'Kumpas', Neyin Nesi?

~ 06.03.2014, Emre KONGAR ~

“Kumpas” sözcüğü, “komplo” karşılığı... Siyasal edebiyatımıza, AKP iktidarı mensupları tarafından sokuldu:
“Paralel yapı” tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne “kumpas” kurulduğu ifade edildi.
Şimdi aynı tür bir “kumpasın” bizzat AKP iktidarı tarafından Doğan Medya Grubu’na karşı kurulduğu ortaya çıkıyor.

***

Konuyu, dün gazetelerde yer alan “Doğan Grubu Açıklaması”ndan özetleyelim:
YouTube’daki “Başçalan” hesabından yayınlanan ve 2 görüşmeden oluşan ses kaydının ilkinde Başbakan Erdoğan, Adalet Bakanı Ergin’e, Aydın Doğan hakkında Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Yasası’na muhalefetten açılan davanın duruşmasının salı günü olabileceğini hatırlatıyor. SPK’deki bağlantıların dikkate alınmasını ve bakanın davayı yakın takibe almasını isteyerek “İhmale uğramasın, yazık olur” diyor.
İkinci görüşmede ise Başbakan Erdoğan, “Geçenlerde Bakanlar Kurulu’na da getirdin” diyerek hatırlattığı davada verilen beraat kararından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.
Adalet Bakanı Ergin, söz konusu yargıcın “Alevi” olduğunu belirterek, “Orada münferit bir hâkim geleceğini buna adamıştır. O şekilde bir yaklaşım sergiliyordur. Olumsuz birisi olduğunu da söylediler” diyor.
Başbakan Erdoğan buna karşılık 2 Temmuz’da çıkan karar üzerine SPK’nin şoke olduğunu vurguluyor. Aynı konuşmanın devamında Ergin, dosyanın Yargıtay Genel Kurulu’na gideceğini söylerken Erdoğan, “Oradaki durum ne olacak” sorusunu yöneltiyor. Ergin orada sorun olmayacağını, genel kurulun kalabalık bir yapı olduğunu, bu işin sökmeyeceğini belirtiyor.
SPK’nin bu konuda çok hassas olduğunu, Bakan Ergin’in işi yakın takibe almasını tekrar isteyen Başbakan Erdoğan’ın “Bunların mahkûm olması lazım” sözü dikkat çekiyor.
Ardından eski Adalet Bakanı Ergin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı ile Bakanlar Kurulu öncesi görüşeceğini, gerekli hassasiyetleri sağlayacağını ifade ediyor.

***

Aynen rüşvet ve yolsuzluk olaylarında olduğu gibi, sorunlar çok önemli:
Birinci sorun yargının vahim durumu:
AKP iktidarı için “yargı bağımsızlığı” diye bir kavram yok.
Üstelik müdahale, Yargıtay’a kadar uzanıyor ve bu kurumun saygınlığını da önemli ölçüde zedeliyor.
İkinci sorun, AKP iktidarının basın ve ifade özgürlüğü konusundaki çağ gerisi tutumu:
Türkiye’de ana akım medyanın temsilcisi durumunda olan bir grubu bitirme “kumpasına”, Maliye’den sonra, adalet mekanizması da dahil ediliyor.
Üçüncü sorun da, Alevi kimliğinin ayrımcı bir biçimde kullanılması.

***

Uzun vadede ne olacağını daha önce de yazmıştım:
Siyaset ve sermayenin farklı olan doğaları gereği, AKP iktidardan gider, Doğan Grubu varlığını sürdürür.
Ama bu arada olan, Türkiye’nin demokratik rejimine olur!  

Emre KONGAR | Tüm Yazıları
Hits: 1413