Bir otobüse binip şehirlerarası gündüz yolculuğu yaparsanız, yol üzerindeki mezarlıklara dikkat edin..
Neredeyse tüm mezarlıklarda üstünde bayrak dalgalanan bir veya birkaç şehit kabri görürsünüz..
İşte İmralı meselesini, bu bayraklara bakarak değerlendirmekte fayda var..
O köylerde o bayrakların çoğalmaması için, İmralı’ya gidilmesine razı olanlar bulunduğu gibi, Öcalan’ın gönüllü cellâdı olmayı düşünen çok sayıda vatandaşımız mevcut!
Sinop, arkasından Samsun, bu konuda turnusol kağıdı oldu..
Duruma bu açıdan bakarsanız, Başbakan Erdoğan’ın barış dediği süreç için samimi olduğundan ciddi kuşku duymak mümkün..
Başbakan bir taraftan çözüm için risk aldığını söylerken, öte taraftan her tarafa posta üzerine posta koyuyor..
Sonra da kalkıp, “Milliyetçiliği ayaklar altına aldık!” deyip, milliyetçilik konusunda hassasiyeti olan kesimin, İmralı işine ters bakmasına yol açıyor..
Daha dün Devlet Bahçeli ile Apo’yu asma konusunda yarışa girmişken, bugün barıştan söz ediyor..
Yine daha dün BDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldırmaktan bahsederken, bugün onları İmralı’ya göndermek için isim istiyor!
İmralı’ya kimlerin gideceği meselesi, neredeyse gırgır konusu olacak hale geldi..
Başbakan yaptırdığı anketlere güvenerek, bu işe soyundu..
Kendini bu havaya öyle bir kaptırdı ki, şimdiden kendini, Süleyman Soylu’nun dediği gibi, Türkiye’nin ezeli ve ebedi başkanı görüyor olmalı ki, mikrofona geçti mi, mangalda kül kalmıyor!
Eğer bu mesele İmralı görüşmeleriyle çözülmek isteniyorsa, her iki tarafın da tabanını umutlandıracak bazı jestler gerekli!
Meselâ, PKK’nın kaçırıp uzun zamandır elinde tuttuğu, kaymakam adayı, askerler ve öğretmenleri serbest bırakmaları lazım..
KCK tutukluları birer ikişer serbest bırakılırken, karşı taraftan bir hareket gelmemesi pek samimi görünmüyor..
Bu iş hâlâ pamuk ipliğine bağlı..
Sinop’ta eğer işi iyi bilen bir provokatör işini ustaca yapıp orada bir yangın çıkarabilseydi ya da heyetten birini Allah saklasın öldürseydi, bugün ortalık kan gölüne dönmüştü!
Acaba diyorum, Başbakan da mı bu işi provoke ediyor?
Kendisinin “Milli Görüş” ten gelme olduğunu unutup, milliyetçi kesime hakaret ederek, onları tahrik ederek!
Arada bir idam ipini sallayarak MHP tabanına göz kırpsa da, Milli Görüş gömleğini çıkarıp, BOP gömleğini giyince ortada milliyetçilik falan kalmıyor!
Ben sürekli gelgit halinde olan ve çark eden Başbakanın, bizimle kafa yaptığını düşünüyorum..
Dün de sormuştum, siz ne diyorsunuz kafa bulma işine?
(Yurt Gazetesi)
