Dünya 'dan Haberler 37

~ 14.01.2013, Ali ER ~
Kürt sorununda çözüm arayışları devam ederken PKK’nın kurucularından Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’in Paris’te öldürülmesinin yansımaları önümüzdeki günlerin en can alıcı gündem maddesi olmaya aday.
ABD Başkanı Obama ikinci dönemi için çalışma arkadaşlarının seçerken yaptığı seçimler Dünya gündemini de yakından ilgilendirmeye devam ediyor. Radikal gazetesi dış haberlerden Fehim Taştekin “Çak' Hagel'a, İsrail ve lobileri kazansın!” başlıklı yazısında olası gelişmeleri değerlendirmiş. Bu arada Yunan hükümeti de Ege denizinde Yunan kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarını belirleyen bir belgeyi Birleşmiş Milletler’e iletmeye hazırlanıyor. Milliyet’te Sami Kohen konu ile ilgili değerlendirmesinde; “Ege’de kriz yaratmanın sırası mı?” diyor haklı olarak. Paris’teki olayın arkasındaki gerçekleri Fransız polisi araştırırken; bu haftaya söz konusu iki değerlendirme ile başlayalım.
'Çak' Hagel'a, İsrail ve lobileri kazansın!
ABD Başkanı Barack Obama'nın Savunma Bakanlığı'na güvenlik danışmanı Chuck Hagel'ı aday göstermesine karşı anında protesto cephesi oluştu...
ABD Başkanı Barack Obama’nın Savunma Bakanlığı’na güvenlik danışmanı Chuck Hagel’ı aday göstermesine karşı anında protesto cephesi oluştu. Obama’nın İsrail’in güvenliğine sadakati sorgulanmaya başladı. Hagel’ın suçu şu: İsrail’e Hamas’la, ABD’ye Tahran’la diyalog önermiş; İran’a yaptırımların işe yaramadığını söyleyip askeri saldırı seçeneğine karşı çıkmış; senatörlerin İsrail’e destek çağrısı yapan, AB’ye “Hizbullah’ı terör listesine al” diyen, George W. Bush’a “Arafat’la görüşme” diye akıl veren, yine 2006’da Bush’a “Hamas’ın seçimlere girmesini engelle” diyen mektuplarına imza atmamış.
Bastır-kazan ilişkisi
Koparılan fırtınaya rağmen İsrail ve Yahudi lobisi gayet iyi biliyor ki, ABD başkanları her koşulda İsrail’in koruyucusu olacaktır! İsrail’e destekte Evangelist selefinden geri kalmayan Obama’nın kasımdaki seçimde Yahudilerin % 70’inin oyunu aldığını unutmayalım. Peki, durum buysa bu gürültü neden? Bir kere peşinen şunu söylemek lazım: İsrail ile Amerikan yönetimleri arasında bir süreden beri devam eden ‘soğuk savaş’, iki devlet arasında bir soğukluk değil aktörler arası uyuşmazlıktan kaynaklanıyor. Amerikan siyasi yelpazesi henüz “Başka birçok ülkeyle ilişkilerin bozulması pahasına İsrail’i koşulsuz destekleyerek Amerikan politikalarını Yahudi lobisinin ipoteği altına sokmak zorunda mıyız?” sorusunu sorabilecek cesarette değil. Nitekim Hagel’a arka çıkanlar da “Hayır, Hagel İsrail’e sadıktır” savı üzerinden gidiyor. Hagel’ın kendisi de Senato onayından geçebilmek için İran’a karşı tüm seçeneklerin masada olduğu klişesini yineledi. Hagel’ın senatörken söylediklerini Pentagon’da politikalara dönüştürmesini kimse beklemiyor.
Obama’nın eli rahat
Gerilimin birkaç boyutu var: Birincisi İsrail ve Yahudi lobisi Hagel üzerinden Obama’ya çakarak müstakbel çıkarları garantiliyor. Hagel ‘İsrail karşıtı’ damgasını yedikten sonra Tel Aviv’in isteklerine direnemez. İkincisi Yahudi oylarının İsrail’e endeksli olmadığını gören ve yeniden seçilme kaygısı olmayan Obama, 2. dönemde Yahudi lobisinin baskılarından daha azade hareket etme şansına sahip. Ayrıca kuyruk acısı var. İsrail, ABD seçimlerine fazlasıyla burnunu sokmuştu. Mesela Knesset Başkan Yardımcısı Danny Danon, Jerusalem Post’ta Obama aleyhine zehir zemberek bir yazı kaleme alacak kadar Cumhuriyetçi Mitt Romney’in sözcüsü kesilmişti. Beri tarafta İsrail’in aşırı sağa yatması hem Demokratlar hem de liberal Yahudiler arasında kaygı nedeni. Çünkü Tel Aviv’in mevcut yönelimi, İsrail’i yalnızlaştırıyor ve savunulması güç bir noktaya taşıyor.
Yalnızlaşanlar...
Son olarak BM’de Filistin’e oy hakkı olmayan devlet statüsü verilirken sadece 8 devlet İsrail’in yanında yer aldı. Aslında bu sadece uluslararası toplumda değil ABD yönetimi nezdinde de örtülü bir tecride işaret ediyor. Obama, Filistin lideri Mahmud Abbas’a “Bu işten vazgeç” dese de tehditkâr bir tutum sergilemedi, üstelik BM’deki ‘Hayır’ cephesini büyütmek için fazla bir şey yapmadı. Aksi takdirde ABD’nin de yalnızlaşması pahasına Obama’nın sözünü dinleyenler Kanada, Panama, Çekya, Palau, Marshall Adaları, Nauru ve Mikronezya ile sınırlı kalmazdı. Filistin hesabına kazanılan zaferin Batı’nın muhatabı ve İsrail’in ‘barış ortağı’ Abbas’ı siyaseten dirilttiğini de not edelim. Hiç kimse Fetih’in 2007’de kovulduğu Gazze’de yıllar sonra devasa kitleyle 48. yılını kutlayacağını beklemiyordu. Siyaseten kadavraya dönüşen Abbas’ın dirilişi, Hamas’ın aksine İsrail devletini tanıyan Fetih’in de şahlanışı oldu. Bundan İsrail siyasetinin güvercin kanatları ve Batılı müttefikler de hoşnut olmalı. Filistin’deki bu eğilime karşın İsrail’de üretilmiş korkulardan beslenen aşırı sağın yelkeni şişiyor. 22 Ocak’taki seçime birlikte giren Başbakan Benyamin Netanyahu’nun partisi Likud ile Avigdor Lieberman’ın partisi Beytune oy kaybetse de zafere oynuyor. Likud-Beytune’den kaçan oylar sola değil daha sağcı Naftali Bennett’in Yahudi Evi’ne gidiyor. Şahin dış politikanın İsrail’i getirdiği yer Cumhurbaşkanı Şimon Peres’i de kaygılandırmış olmalı ki geçenlerde elçilere ‘Düşman değil dost kazanın’ öğüdünü verdi. Velhasıl İsrail askeri üstünlüğünü ve dokunulmazlığını ABD’ye borçlu. Obama belki asıl patronun ABD olduğunu hissettirmek istiyor. Ve son not: Hagel tercihi, 2. dönemde Obama’dan İran ve Suriye’ye müdahale umanlar için düş kırıklığı olabilir.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1116355&Yazar=FEHIM-TASTEKIN&CategoryID=100
Ege’de kriz yaratmanın sırası mı?
Olay geçen haftanın başında “To Vima” gazetesinde çıkan bir haberle başladı. Habere göre, Yunan hükümeti Ege denizinde Yunan kıta sahanlığının sınırlarını belirleyen bir belgeyi Birleşmiş Milletler’e iletmeye hazırlanıyor.
Amaç, bildirilecek olan koordinatları temel alarak, kendi Münhasır Ekonomik Bölgesi’ni (MEB) ilan etmek ve oralarda petrol arama faaliyetini başlatmak... Nihai hedef de (zengin kaynakların bulunacağı umuduyla) Yunanistan’ı şimdiki mali krizden kurtarmak...
“To Vima”nın bu haberi Atina’daki diplomatlar -ve onların bağlı olduğu merkezler- için sürpriz oldu. Bunun hemen ardından diğer Yunan gazeteleri de aynı konuda ayrıntılı yazılar yayınlayınca, Başbakan Andonis Samaras’ın böyle hazırlıklar içerisinde olduğu anlaşıldı.
Nitekim Yunan hükümetinin bu girişimini ocak ayı içinde gerçekleştireceği ve BM’nin ilgili dairesine kıta sahanlığına ilişkin bildirimi (haritaları ile birlikte) ileteceği belirtiliyor.
Amaç ne?
Atina durup dururken neden bunu yapıyor?
Bu mesele yıllardan beri Türkiye ile Yunanistan arasında görüşülüyor. “İstikşafi müzakereler” sürecinde son zamanlarda bazı önemli ilerlemelerin kaydedildiği de biliniyor.
Bu müzakerelerin temel prensiplerinden biri, iki tarafın kıta sahanlığı üzerinde tek yanlı herhangi bir harekette bulunmamasıdır. Oysa şimdi Samaras yönetimi -müzakere süreci devam ettiği halde- kendi başına eyleme geçiyor.
Yunan basınına göre, Samaras bunu daha çok ülkesini ekonomik krizden kurtarma niyetiyle yapıyor. Yani, bu girişimin ardından Yunanistan Ege’de ilan ettiği MEB içinde petrol-gaz sondajlarını başlatacak, bu zenginlikleri değerlendirip bir “altın yumurtlayan tavuk”a kavuşmuş olacak!..
“Anlaşmalara sadık kalma” prensibini ve son zamanlarda benimsenen “diyalog ve işbirliği” politikasını bir yana bıraksak dahi, Samaras’ın bu çıkışı ne kadar gerçekçidir ve Yunanistan’ın çıkarlarına ne kadar uygundur?
Bugünkü Yunan Hükümeti MEB’i tek yanlı olarak ilan etmekle ve ardından petrol arama işine girişmekle Türkiye’yi karşısına alacağını ve bölgede durup dururken bir kriz ve gerginlik yaratacağını hesaplamıyor mu?

Sonucu belli
Atina bu yönde adım attığı gün, Türkiye de buna karşılık verecek, kendi MEB’ini ilan edecek ve kendi sondaj faaliyetine girişecektir.
Daha önce birkaç kez böyle krizler yaşanmış (1987’de Taşoz, 1995’te Kardak) hatta neredeyse bir savaşın eşiğine dahi gelinmişti. Sonrası malum...
Samaras’ın bu çıkışını daha çok “iç politika” nedenleriyle yaptığı söyleniyor. Amaç dikkatleri içerideki sıkıntılardan “hamasete” çevirmek, kamuoyunu oyalamak, milliyetçi kesimleri nötralize etmek de olabilir.
Nedenleri ne olursa olsun, böyle bir girişim yeni bir kriz yaratmaktan başka bir sonuç vermez. Bu ise Yunanistan’ın yaşamakta olduğu bunalımı daha da ağırlaştıracaktır. Ayrıca Türkiye’yi de zora sokacaktır.
Sağduyu ve gerçekçilik, diyalog ve işbirliği politikasına bağlı kalınmasını gerektiriyor. Ege’de şu sırada ihtiyaç olan da budur, sürtüşme ve gerilim değil..
http://dunya.milliyet.com.tr/ege-de-kriz-yaratmanin-sirasi-mi-/dunya/dunyayazardetay/12.01.2013/1654311/default.htm
Susturucuyla 5 kurşun
Ankara, Kürt sorununa çözüm arayışlarını sürdürürken, dün Paris’te PKK’nın kurucularından Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Leyla Söylemez, susturuculu silahla vurularak öldürüldü. Olayla ilgili çeşitli anlatımlar arasında PKK’lı kadınların cinayeti işleyenlere kapıyı kendilerinin açtığı iddiası da var. Paris Cumhuriyet Savcılığı çift yönlü soruşturma başlattı.
Erdoğan: İç hesaplaşma olabilir
Aralarında PKK'nın kurucularından Sakine Cansız'ın da bulunduğu üç Kürt kadının Paris'ta öldürülmesiyle ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir iç hesaplaşma ya da provokasyon olasılığına işaret etti.
Paris saldırıları İngiltere basınında
Sebebi konusunda farklı görüşler ifade edilse de, birşeyin kesin olduğuna dikkat çeken Guardian, bu ölümlerin Türkiye'de on yıllardır süren ve en az 45 bin kişinin ölümüne yol açan çatışmayı sona erdirmek amacıyla Türk yetkililer ve Abdullah Öcalan arasında başlayan temasları etkileyeceğini yazıyor.
Edğasu ehlam
Beşar Esad 7 ay sonra ilk kez Suriye halkına hitap etti. Müttefiki Rusya’dan dün gelen “Görevi bırakacak” iddiasını Arapça iki sözcükle yalanladı: “Edğasu ehlam.” 5 maddelik yol haritasındaki tek yeni taviz ise muhaliflere genel af vaadi oldu. Batı’nın satın aldığı kuklalarla mı müzakere edeceğiz? Biz efendiyle görüşürüz, köleyle değil. Siyasi çözüm istiyoruz ama muhatap bulamıyoruz. Ben halktan geliyorum. Mevkiler gelip geçer; ama vatan bâki kalır. Koltuğu bırakmama yönelik tasarılar ancak  ‘edğasu ehlam’dır (yorumlamaya değmeyecek rüyalardır).
ABD, Esad'ın yol haritası konuşmasını kınadı
ABD Dışişleri'nden gelen tepkide, Beşar Esad'ın öne sürdüğü barış planı ''gerçeklerden kopuk'' ve ''rejimin iktidara tutunma çabalarından biri'' olarak nitelenerek reddedildi. Avrupa Birliği de Beşar Esad'ın iktidardan inmesi gerektiği görüşünü yineleyerek, Suriye liderinden siyasi dönüşüm sürecine izin vermesini istedi. Birleşmiş Milletler yetkilileri, Mart 2011 tarihinde başlayan ayaklanmadan bu yana Suriye'de ölenlerin sayısının 60 bini geçtiğini söylüyor.
Muhalefet için çözüm Esad'ın bırakması
Sabra, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, ''Esad görevini bırakmadıkça, krizin çözümü için sunulacak hiçbir girişimi Suriye muhalefeti kabul etmeyecek'' dedi.
‘Haklı talepleri anlamamış’
 Bu açıklamaları kapalı salonda değil, kendi halkı içinde yapsın” dedi. Davutoğlu, “Maalesef, Beşar Esad ne Ortadoğu’da olanları ve Ortadoğu halklarının o haklı taleplerini, ne de kendi ülkesinde 2 senelik büyük yıkımın sorumlularını anlamış görünüyor” diye ekledi.
Rusya ile kritik Suriye görüşmesi
Türkiye ile Rusya, Suriye krizini bir kez daha ikili düzeyde masaya yatırıyor. Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, bugün Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Arap ülkeleri Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov ile Moskova’da kapalı kapılar ardında temaslarına başlayacak.
'Esad planını bize de danıştı'
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın dün açıkladığı plana destek verdiklerini belirten İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın danışmanı Seyyid Mücteba Semere Haşimi, "Halktan yana olduğunu iddia edenler ve Suriye'nin kalkınmasını isteyenler, bu önerinin hayata geçirilmesini desteklemeli" dedi.
Türkiye’ye yağmacılık suçlaması
Suriye Dışişleri Bakanlığı BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Güvenlik Konseyi'ne hitaben yazdığı mektupta, “Halep kentinde bin kadar fabrikanın yağmalandığı ve çalınan malların Türk hükümetinin yardım ve bilgisi dâhilinde Türkiye'ye transfer edildiği” iddiasında bulundu.
İbrahimi: Yeni süreçte Esad olamayacak
Rusya ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcıları Mihail Bogdanov ve William Burns ile bugün Cenevre’de buluşacak olan özel temsilci El Ahdar el İbrahimi, Cenevre Mutabakatı’nda olmamasına rağmen Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın geçiş hükümetinde yeri bulunmadığını belirtti. Reuters’a konuşan İbrahimi, “Şüphesiz Esad, bu hükümetin üyesi olmayacak” dedi.
Sınırda korkulan oldu
Soğuk hava Ortadoğu’yu da etkisi altına alırken Türkiye’ye giremeyen Suriyeli mültecilerin oluşturduğu korsan kamplarda ölümler başladı. The Times gazetesi, Atme kampında çıkan yangında bir ailenin 8 çocuğundan 6’sının öldüğünü yazdı.
http://www.hurriyet.com.tr/planet/22337127.asp                       
Kimyasal silahımız varsa kullanmayız
Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü olarak Suriye’ye çeşitli uyarılarda bulunduk. Mesela Dışişleri Bakanı Velid Muallim’e üç hafta önce gönderdiğim mektubun cevabı geldi. Muallim cevabında “eğer varsa” vurgusuyla, bu silahların hiçbir surette ve hiçbir koşulda kullanılmayacağına ilişkin teminatta bulunuyor. Bizimde beklentimiz bu yönde çünkü Suriye sözleşmeye taraf olmamakla beraber, KSYÖ sözleşmesine bakıldığında taraf olan devlet, ya da olmayan devlet ayırımı yapılmaksızın, yeryüzündeki kimyasal silahların imha edilmesi ve hiçbir surette kullanılmamasını öngörüyor.
İç savaşın kronolojisi
2 yıllık iç savaşın kronolojisi Suriye’de iki yıldır süren isyanda Birleşmiş Milletler’e göre 60 bin kişi hayatını kaybetti. Başbakanlık Müşaviri ve Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Cemal Haşimi, Milliyet için iç savaşa dönüşen isyanın kronolojisini çıkardı.
48 İranlıya karşı 2 bin 130 tutuklu
Türkiye ve Katar'ın arabuluculuğu sonuç verdi. Esad rejimi, Suriyeli muhaliflerin rehin tuttukları 48 İranlıya karşılık, aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu 2 bin 130 sivil tutukluyu serbest bırakmayı kabul etti. Tahliye işlemi bu sabah başladı.
'Barzani İmralı görüşmelerinden umutlu'
Barzani'nin sözcüsü Ümid Sabah, yayımladığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: ''Sayın Mesut Barzani, Türkiye ve Abdullah Öcalan arasında gerçekleşen görüşmelerden çok mutlu ve umutlu, Barzani görüşmeleri çok büyük bir adım olarak değerlendiriyor ve takdir ediyor. Yapılan görüşmenin, savaşın ve şiddetin sonlanması, barışın pekiştirilmesi, Kürt meselesinin barışçıl çözülmesi yolunda ciddi ve etkili bir başlangıç olmasını temenni ediyor.''
Barzani: Bu adımlar sorunun çözümünde başlangıç olsun
IKBY Başbakanı Barzani: "Türkiye'nin attığı bu adımları çok önemsiyoruz ve bu adımların devamının gelmesini umuyoruz. Bu adımlar, sorunun bitmesi için bir başlangıç olsun". Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, “Sınır kapısını kapattığımıza dair yapılan haberleri reddediyoruz. Bugün IKBY, Suriye'den kaçan ve bize sığınan yaklaşık 60 bin Suriyeli mülteciyi barındırıyor” dedi.
'Barzani Türkiye üzerinden ilk kez petrol sattı'
Uluslararası haber ajansı Reuters, sektör kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Kuzey Irak'taki Bölgesel Kürt yönetiminin, ilk kez kendi adına dünya pazarlarına Türkiye üzerinden ham petrol ihracatına başladığını belirtti. Söz konusu gelişme, Irak'ın tüm petrol kaynakları üzerinde tam yetkiye sahip olduğunu savunan merkezi Bağdat yönetimini zor durumda bıraktı.
ABD'den Büyükelçi Tan'a yanıt
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, Irak'ın hidrokarbon kaynaklarının idaresi üzerindeki ihtilaflara anayasal bir çözümü desteklediklerini ve Irak federal yetkililerinin onayı olmadan Irak'ın herhangi bir kesiminden petrol ihracatını desteklemediklerini söyledi.
Irak'ta meclis çalışmalarına Maliki engeli
Irak Milli Meclisi'nin bugünkü oturumu, Başbakan Nuri el-Maliki'nin lideri olduğu Kanun Devleti Koalisyonu üyelerinin oturumda çıkardığı sorun sebebiyle yarına ertelendi. Şii lider Mukteda Sadr'a bağlı Sadr Hareketinin meclisteki grubu olan El Ahrar Kitlesi Başkanı Baha El-Araci, oturumdan sonra El-Ahrar üyesi milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, Maliki'nin başkanı olduğu Kanun Devleti Koalisyonu'nu bugünkü oturumu sabote etmekle suçladı.   
'Talabani öldü iddiası yalan'
Basın Danışmanı Mustafa, ''Gazetede yer alan haber gerçeği yansıtmıyor ve  gerçek olmaktan uzak. Cumhurbaşkanı'nın sağlık durumuyla ilgi yapılan açıklamalar doğru değil ve doktor ekibinden alınan bilgilere göre, sağlık durumu istikrarlı ve her geçen gün daha iyiye gidiyor'' ifadelerini kullandı.
Irak cumhurbaşkanlığı: Talabani'nin sağlık durumu iyiye gidiyor
Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklama, bir Fransız gazetesinde Talabani’nin sağlık durumunun kötüye gittiği haberlerinin yazılması ardından yayınlandı. Bildiride Talabani’nin tedavisini denetleyen sağlık ekibinin ifadelerine göre, Talabani’nin tedaviye tahmin edildiğinden daha hızla yanıt verdiği belirtildi. Ekip zor durumun aşıldığını ve ilaç tedavisinde azaltmaya gidildiğini belirtti.
İran: Patriotların amacı İsrail'i korumak
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, Patriot füze bataryalarının olası savaşta İsrail'i İran füzelerine karşı koruma amacıyla Türkiye'de konuşlandırılmak istendiğini iddia etti.
İran: Suriye konusunda Türkiye’yle uyumluyuz
İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Suriye’deki sorunun çözümüne ilişkin Türkiye ile istişare halinde olduklarını, ‘iki ülkenin önerilerinin yüzde 70’inin birbiriyle uyumlu olduğunu’ açıkladı.
Hindistan-Pakistan sınırında çatışma
Hindistan ve Pakistan ordu birlikleri, Keşmir bölgesindeki sınır hattında çatıştı. Pakistan yönetimi, Hindistan birliklerinin bir karakola baskın düzenlediğini, saldırıda bir askerlerinin öldüğünü diğerinin de yaralandığını duyurdu. Hindistan ordusu sözcüsü ise "ateşkes ihlali" olan bir duruma karşılık verdiklerini söyledi ancak sınırı geçmediklerini belirtti.
Çin'de sansür anlaşmazlığında 'çözüm'
Çin'de bir başyazısının sansüre uğradığını söyleyerek greve giden haftalık gazetenin çalışanlarının, bir anlaşma sağlanması üzerine işyerlerine döndükleri bildiriliyor. Haftalık Güney gazetesinde çalışan gazeteciler, Yeni Yıl mesajının değiştirilmesi nedeniyle, propaganda bürosu başkanının istifa etmesini istediler. Gelen haberlerde, Komünist Parti'nin bölgedeki liderlerinden Hu Çunhua'nın duruma müdahale ederek gerilimi azalttığı belirtiliyor.
Peres: Obama İran’ı vurur
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İran’a askeri müdahalesine karşı çıkan Cumhurbaşkanı Şimon Peres (89), müzakereler sonuçsuz kalırsa bu müdahaleyi ABD’nin yapacağını iddia etti.
Hamas'ın kalbinde gövde gösterisi
El Fetih, 48'inci kuruluş yıl dönümünde Batı Şeria'nın ardından Gazze'de de büyük bir etkinlik düzenledi. Kutlama nedeniyle on binlerce kişi Filistin ve El Fetih bayraklarıyla Gazze'deki Seraya Meydanı'nda toplandı. El Fetih'in iki yöneticisi, Gazze'deki Hamas yönetiminin Başbakanı İsmail Haniye ile de bir araya geldi.
Kudüs'te camiye ve Osmanlı mirasına saldırı
El-Aksa Vakıf ve Kültür Mirası Kurumu, Yahudi grupların Kudüs'teki tarihi Davud Peygamber Camisi'ne saldırdıklarını açıkladı. Tarihi camiye düzenlenen saldırının Kudüs'te öfkeye sebep olduğu belirtilen açıklamada, bunun camiye düzenlenen ilk saldırı olmadığı kaydedildi.
Avrupa’da uçurum büyüyor                                                                    Ekonomik durgunluk ve borç krizi, Avrupa’yı giderek zora sokuyor. Sadece işsizlik oranları artmakla kalmıyor, işini kaybedenlerin yeni bir iş bulması da giderek zorlaşıyor. Avrupa Birliği Komisyonu'nun Avrupa'nın sosyal durumuna ilişkin son raporu, bu acı gerçeği bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, Avrupa'da büyüyen sosyal uçurumu “AB’nin kriz politikasında kara bir leke” olarak değerlendiriyor.
Yunanistan askerlerini geri çağırdı
Daha önce ekonomik kriz edeniyle Eurovizyon'a katılmayacağını açıklayan Yunanistan şimdi de KFOR’da görev yapan askerlerini çekti.      
'Yunanistan Ege'de petrol arayacak' iddiası
Yunan basını, Başbakan Andonis Samaras'ın ekonomik krizden çıkış için Ege Denizi'nde petrol aranması talimatı verdiğini yazdı. Samaras'ın projesinin, Yunanistan ile Türkiye arasında krize yol açabileceği belirtiliyor. To Vima gazetesinin iddiasına göre Samaras hükümeti, Yunan kıta sahanlığının dış sınırlarını belirlemek için BM’ye başvuracak.
Davutoğlu: Biz de karşılık veririz
Davutoğlu, Yunanistan’ın Ege Denizi’nde petrol arama çalışması başlattığı haberleriyle ilgili bir soru üzerine konuyu yakından takip ettiklerini vurguladı. Davutoğlu, “Değerli dostum Sayın Dimitri Druças ile son görüşmelerimizde bu konuları konuştuk. Tabi herkes ulusal pozisyonunu biliyor. Böyle bir durumda Türkiye de mukabil adımlar atar. Ama buna ihtiyaç hissedilmeyeceğini ümit ediyorum” dedi.
Samaras çıldırmış olmalı!
Yunanistan’da yayınlanan To Vima gazetesinin, ‘Atina ekonomik krizden çıkış için Ege denizinde petrol ve doğalgaz aramaya karar verdi’ haberinin ardından Yunan basını dün de Yunanistan’ın arama yapmayı planladığı bölgenin haritasını yayınladı. Harita, Türkiye’ye Ege ve Akdeniz’de nefes alacak alan bile bırakmıyor.
Atina’dan Akdeniz’e provokasyon gemisi
Akdeniz ve Ege'de petrol ve doğalgaz aramaya karar veren Yunanistan, bir araştırma gemisini de bölgeye gönderdi. Avrupa Birliği’nin de desteğini arkasına aldığı iddia edilen Yunanistan, Türkiye’yle arasındaki tartışmalı bölgelerde petrol ve doğalgaz arama çalışması yapmak için harekete geçti. Kathimerini Gazetesi’nde dün yayınlanan bir habere göre; Atina yönetimi, kendisine ait olduğunu öne sürdüğü ancak Türkiye tarafından henüz tanınmayan Ege ve Akdeniz’deki bölgelerde petrol ve doğalgaz araştırması yapacağını geçtiğimiz yıl mayıs ayında Birleşmiş Milletler’e iletti. Yunanistan, bu konudaki bilgilendirmesini Türkiye’nin imza atmadığı 1982 tarihli Uluslararası Deniz Hukuk Sözleşmesi’ne dayandırdı.
Yunan çiftçiye ‘Ziraat’ kredisi
Türkiye, Yunan bankalarının kredileri neredeyse kestikleri bir dönemde, Ziraat Bankası’nın belirli şartlarla Yunan çiftçilerine, sanayicilere ve işadamlarına kredi olanağı sağlaması için düğmeye bastı. Yunan hükümetinin ‘evet’ demesi halinde dağıtılacak krediler ilk aşamada 40-50 milyon euroyu bulacak.
Rum kilisesi doğalgaz işine giriyor
Kilisenin doğalgaz çıkarılması ve pazarlanmasına talip olduğunu açıklayan Başpiskopos, "Bazı İsrail şirketleriyle temas halindeyiz ve bu alana da gireceğimize inanıyorum. Kilise bu ülkeye doğru hizmetler yapmak istiyorsa faaliyette bulunmak, yatırım yapmak zorunda. Harekete geçmek için hükümetin değişmesini bekleyeceğiz. Çünkü bu hükümet ilerlemiyor" dedi.
Obama'nın yeni kabinesi belli oldu
ABD Başkanı Barack Obama, savunma bakanlığına eski Cumhuriyetçi senatör Chuck Hagel'i, CIA başkanlığına da Beyaz Saray Terörle Mücadele ve İç Güvenlik Danışmanı John Brennan'ı resmen aday gösterdi.
Ankara bayram yapıyor
Obama, bir aydır süren karşı kampanyaya rağmen dün Savunma Bakanlığı koltuğunu Cumhuriyetçi Chuck Hagel’a teklif etti. Atatürk hayranı, Türkiye’yi el üstünde tutan Hagel, Ankara için bayram sebebi.
‘El Kaideci’ Türk’e Fransa’da 8 yıl hapis
En ağır ceza Türk asıllı Hollandalı İrfan Demirtaş’a verildi. 53 yaşındaki Demirtaş’a sekiz yıl hapis ve 20 bin euro para cezası verildi. Demirtaş’ın ayrıca hapisten çıktıktan sonra Fransa topraklarına adım atması yasaklandı. Zanlılar, BM Güvenlik Konseyi’nin 11 Eylül saldırılarının ardından El Kaide’yle bağlantılı örgütler listesine aldığı Özbekistan İslami Hareketi isimli gruba para toplamakla yargılanıyordu.
'Türkiye gözünü Afrika'ya dikti'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 günlük Afrika gezisi dünya basınında ilgi odağı oldu. İngiliz Financial Times gazetesi, Erdoğan hükümetinin Avrupa pazarlarından uzaklaşırken, dünya genelinde ön saflarda bir role soyunduğunu yazdı.
Başbakan Erdoğan Nijer'de
Karşılama törenin ardından duyduğu memnuniyeti ifade eden Başbakan Erdoğan, izlediği son gösteride güzelliğe önem veren kabilenin yılda bir kez yüzlerini boyayarak müstakbel eşlerini aramak için bu dansı yaptıklarını anlattı. Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ak Parti Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ile Ömer Çelik, milletvekilleri ve işadamları da Nijer'e geldi.     
Türkiye’yi uyar’ mektubu
ABD’de aralarında Freedom House’un da bulunduğu bazı insan hakları grupları, ABD Başkanı Barack Obama’ya yazdıkları mektupta, ifade özgürlüğüne karşı oluşan düşmanca havaya karşı Türkiye’yi uyarmasını istedi.
‘Afganistan barışında kilit oyuncu Türkiye’
Hindistan ve Pakistan basını, Afganistan ve Taliban arasındaki barış sürecinde Türkiye’nin arabulucu olarak yükseldiğini yazdı. Hindistan’da yayımlanan The Times of India gazetesine göre Türkiye, barış anlaşmasının sağlanması durumunda Pakistan tarafından serbest bırakılan üst düzey Taliban liderlerine bile ‘evsahipliği’ yapmayı planlıyor. Ancak Taliban’ın Türkiye’de ofis açmasına sıcak bakılmıyor.
Hukukun mumla arandığı 2012’de "4+4+4" yetmiyormuş gibi, bir de "Başkanlık" sisteminin dayatıldığı 2013’de özellikle gençlerimiz için barış içinde gönençli gelecek umutlarının İmralı’dan değil Halkın iradesinden yeşerdiği bir Türkiye’de daha iç açıcı bir Dünya gündeminde görüşmek umuduyla saygılarımızı sunarız.
 
Hits: 13443