Demokrasi, Hukuk Devleti, Balyoz

~ 27.09.2012, Nilgün CERRAHOĞLU ~

Ayrıntı!” diyorlar

Malum CDler ve kanıtların manipülasyonunu;Kafa karıştıran ayrıntıları bir yana bırakın!savsaklaması ile geçiştiriyorlar

Büyük fotoğrafa bakalım!diye üsteliyorlar:İsveçte yaşamıyoruz. Türk ordusu darbecilik geleneği ile maluldür. 2003 yılında da bir darbe tezgâhı yapıldığından kimse kuşku duymuyor. Balyoz kararıyla TC tarihinde darbeler ilk defa cezalandırıldı. Demokrat olanların bu karardan kıvanç duyması gerekir. Zaferin tadını çıkarmak varken kararın dayanaklarını çürütmeye, bizim keyfimize limon sıkmaya kalkanlar darbe sempatizanlarıdır. Onların kim oldukları malum!

Cumadan beri demokrasi şampiyonlarımızdanbu lafları işitiyoruz

Deveye sormuşlarNeren eğri?diyeNerem doğru ki!demiş.

O hesap

Büyük demokrasi zaferiadına ileri sürülen bu savlar; hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti kavramlarından ne denli uzak yaşadığımızı ve tüm bu kavramları içselleştirmekten hâlâ ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor bana sadece

Hukuk devletiiçermeyen, içi tın tın boş demokrasi ezberleri dinliyoruz...

Usul esası belirler

Ben -heyhat!- hukukçu değilim. Ancak hukuk devletideğerleri ile az çok aşina olan herkes; hukukun üstünlüğünün az buçuk kale alındığı bir yerde, maddi delilleri tam oluşmamış bir teşebbüsünbalyoz gibi inen cezalarla karşılanamayacağını bilir

Hukuk devleti koşullarında suçun kuşkuya yer vermeyecek kesinlikle ispatışarttır

İspat için gereken delillerin toplanmasında da, hukuk kurallarına eksiksiz riayet gerekmektedir.

Çünkü sonuçta usul esası belirler!

Yöntemlerin hukuk devleti kuralları ile çatıştığı bir yerde esasta zedelenir

Bizde zerrece umursanmadığı anlaşılan bu temel usul, esaskuralının yanı sıra, TCnin enkritik demokrasi davası, devlet içinde devlet oldular!sözleriyle kapatılan özel yetkili mahkemelerde görülüyor...

Başka deyişle kilometre taşısayılan davada kararları, hukuka uygun bulunmadıkları için tasviye sürecine girmiş olan mahkemeler alıyor

Ayrıntıdenen meselelerde bunlar da var

Hukuk devleti prensipleri böylelikle ayrıntıgözüyle bakılan konularda bir bir yerle bir edilmiş oluyor.

Tek başına sandık yetmiyor

Darbecilikle mücadele eden demokrat kesimlerin,hukuk devletikurallarına herkesten fazla titizlenmesi beklenmez mi?

Hukuk devletiniayaklar altına alan askeri cuntalar karşısında sivil yönetimleri savunan kişilerin, hukuk devletikurallarına çok daha büyük hassasiyetle kol kanat germesi ve moral üstünlüklerini tam da bu temel üzerinden kurmaları gerekmez mi?

Böylesi bir moral üstünlükortaya konamıyorsa, olay sadece sandık gücüne indirgenmez mi?

Sandık gücü ne var ki tek başına bir ülkeyi demokrasi yapmaya yetmiyor. İşte yanı başımızdaki komşularımızİran ve Rusya!

Bu ülkelerde de sandık kuruluyor. Ama hukuk devletiolmadıkları için, onlara demokrasidenmiyor.

Hukukun üstünlüğününolmadığı yerde; geriye yalnızham güç kavgalarıkalır.

Türkiyede cereyan etmekte olan da yalnız bu: Göz gözü görmeyen bir güç mücadelesi

Bu mücadeleye, “demokrasi masallarıylataraf olan aydınları -elimde değil!- hâlâ derin bir hayretle izliyorum

Yazdıkları yazılar, verdikleri nutukları;Nasıl bu kadar gamsız ve umursamaz olabiliyorlar?duygusu ile takip ediyorum.Ham güç kavgasıbelli mi olur? Gün gelir ayrıntıdenen konular bakarsınız, kendilerini de vurabilir...

Hukuk devletinin bunca kolay yara alabildiği bir yerde, yarınlarından kim emin olabilir?

Ertaş’a veda

Bu satırları yazarken bir yandan da TVde Bozkırın Tezenesinin cenaze törenine bakıyorum...

Neşet Ertaşa veda etmek için ta Hollandadan gelenler var. Ama buna rağmen cemevi-cami polemiğinde gene güçlü taraf kazandı ve Ertaşın naaşı, Kırşehirin Ahi Evran Camisine getirildi. İnançlara, insanların farklı tercihlerine ölümdebile en ufak duyarlılık ve saygı göstermeyen birdemokrasi anlayışı(!) ile yönetilen topraklar burası….

Daha çok söylenecek söz var da burada kesip, büyük ozanı hemen şu anda dinlemekte olduğumAllı Turnamtürküsü ile uğurlayalım:

Allı turnam ne gezersin havada/ Devrildi arabam, kaldım burada/ Gülüm gülüm kırıldı kolum/ Tutmuyor elim turnalar ey/ Ne onmamış kul umuşsun dünyada/ Akşam olsun allı turnam dön geri/ Gülüm gülüm kırıldı kolum/ Tutmuyor elim turnalar ey…”

Can âşığa güle güle

(Cumhuriyet)

Nilgün CERRAHOĞLU | Tüm Yazıları
Hits: 1558