Mösyö Cuche... Dün sizi nasıl aradım, tahmin bile edemezsiniz!

~ 07.09.2012, Mustafa MUTLU ~

Afyonkarahisar’daki askeri mühimmat deposunda patlama oldu; olayın üzerinden bir saat bile geçmeden Afyon Valisi açıklama yaptı:

“Sabotaj ihtimali yok, sadece bir kaza...”

Afyon Belediye Başkanı ondan eksik kalır mı? Gecenin zifiri karanlığında yükselen kızıl alevleri arkasına dekor yapıp televizyon kameralarının karşısına kuruldu:

“Kaza canım... Allah’ın takdiri...”

Sonra onları Afyonkarahisar milletvekilleri...

Siyasi parti temsilcileri...

Kentin ileri gelenleri...

Akademisyenler...

Emekli askerler izledi:

“Yok, yok... Sabotaj olamaz; kaza bu, kaza!”
 

 

***



Gün aydınlandı; gözüme uyku girmedi... Sabaha kadar televizyonların Afyon’dan verdikleri haberleri izledim... Sunucular değişti; “yorumcular”ın açıklamaları değişmedi...

Gün öğle oldu, ikindiyi buldu; ekipler patlama ihtimali yüksek olan etrafa saçılmış mühimmat nedeniyle olay yerine girip cesetleri bile toplayamadı; yorumcular, adli bilirkişi raporlarını (!) çoktan hazırlayıp, bitirdi:

“Kaza, kaza... Yanlışlıkla olmuş işte... Bombanın biri yanlışlıkla patlamış... Onun şiddetiyle diğerleri patlamış... Suikast falan yok!”

***



Nereden biliyorsunuz palavracılar, orada mıydınız patlamalar olurken?

Hayatınızda kaç cephanelik patlattınız?

Kaç el bombası gördünüz?

Hepsini bırakın; bir askeri mühimmat deposuna kaç kez girdiniz?

İçeride neyin nerede olduğunu, her birinden kaçar tane bulunduğunu nasıl bu kadar ayrıntılarıyla sıralayabiliyorsunuz?

Gizli servis elemanı mısınız yoksa?

Birileri elinize cephaneliğin krokisini mi verdi ki; bu kadar tereddütsüz konuşuyorsunuz?

***



Cehenneme dönen o depoda 25 babayiğit öldü; boşboğaz beyler!

Allah hepinize insaf ve izan nasip eylesin...

Çok merak ediyorum; acaba patlayıcılar konusundaki uzmanlığınız nereden geliyor?

Yoksa çocukluğunuzdaki “maytap”lı “adam kovalayan”lı bayram kutlamalarında mı edindiniz bu tecrübeyi?

Sertifikanızı hangi “bakkal amca”dan aldınız?

Neden uzatılan her mikrofona konuşup, cahilliğinizi dünyaya ilan etmek için çırpınıyorsunuz ki?

***



Bu yazıyı kaleme aldığım dün saat 16.00’ya kadar tam 18 saat boyunca, haber kanallarının patlamayla ilgili yayınlarını not tutarak izledim.

Sekiz ayrı kanalda, 53 ayrı yorumcuyu dinlemişim...

Hepsi söz birliği etmişçesine, “Kazadır, kaza” dedi, başka da bir şey demedi!

Kimse de onlara, “Neden bu kadar acele ediyorsunuz?” diye sormadı!

***



Fransa’da 2008’de düzenlenen bir askeri gösteride yanlışlıkla gerçek mermiler kullanıldı.

Sonuçta 17 kişi yaralandı.

Dikkat edin, ölen olmadı!

Ve... Tek bir Allah’ın kulu televizyonlara çıkıp da, “Kazadır, kaza... Allah’ın işi, işte” demedi!

Çünkü Fransa Genelkurmay Başkanı Bruno Cuche, olayın hemen ardından, “Suçlu benim. Çünkü bu hata, en üst rütbeli komutanı olduğum Fransız Ordusu tarafından yapılmıştır” dedi ve istifa etti...

Bizde istifa etmek enayilik olarak görüldüğü için, herkes konuşuyor...

“Kazadır canım, kaza...”

***



Sahi; Genelkurmay Başkanı Özel, dün akşamüstü Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etti...

Acaba milyonda bir ihtimal bile olsa; istifayı düşündüğünü ima etmiş olabilir mi?

*****



ÖRNEK ÜLKELER!

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar’daki mühimmat deposunda meydana gelen patlamanın kaza sonucu meydana geldiğini belirterek, “Olay terör saldırısı değil, Hindistan’da, Pakistan’da sıkça yaşanan olaylar gibi bir olaydır” dedi.

Bu sözler, AKP iktidarının hangi ülkelerle yarıştığının ve bize hangi hayatları layık gördüğünün itirafıdır...

Takdir, necip Türk milletinindir!

*****



GÜNÜN SORUSU

Dikkatinizi çekiyor mu; yine onar-yirmişer ölmeye başladık... Dün oturdum ve yılbaşından bu yana terör saldırılarında, suikastlarda, kazalarda, sellerde, yangınlarda ölenlerin sayısını hesaplamaya çalıştım... Ne yalan söyleyeyim; altından kalkamadım... Çünkü “bin”den sonra saymaktan yorulup bıraktım... Sorum size:

Başbakan’ın her fırsatta annelerden “üçer beşer” doğurmalarını istemesinin nedenini hâlâ anlamıyor musunuz?

*****



Celalettin Cerrah’tan yanıt!

Osmaniye Valisi ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Osmaniye’de kaçak çay tüketiminin yüksek olmasına sinirlenerek, vatandaşları “terörü desteklemekle” suçlamıştı...

Çünkü terör örgütü, kaçakçılıktan elde edilen parayla besleniyordu.

Ben de önceki günkü yazımda onun bu sözlerini eleştirmiş ve “Suçu vatandaşa atmakla en kolay yolu seçiyorsunuz. Tamam, vatandaş almayacak ama devlet de o kaçak ürünleri sattırmayacak. Örneğin siz Osmaniye’de kaçakçılıkla yeterince mücadele etseydiniz, o vatandaşlar kaçak çayı nereden bulacaktı? Örneğin İstanbul’da kaçakçılıkla ne kadar mücadele ettiniz ki şimdi vatandaşı suçluyorsunuz?” demiştim.

***



Sayın Cerrah dün aradı ve İstanbul’da görev yaptığı sürede kaçakçılığa büyük darbe vurulduğunu, Polonya Pazarı olarak bilinen yeri kendisinin dağıttırdığını, şimdi de aynı mücadeleyi Osmaniye’de de verdiğini söyledi.

Meraklısına duyurulur!

 

(GazeteVatan)

Mustafa MUTLU | Tüm Yazıları
Hits: 1363