Kara Mizah

İngilizlerin “gallows humor”, Almanların “Galgenhumor” dedikleri, “Darağacı mizahı” vardır bir de, buraya uyan. Yazımın başlığını böyle mi koysaydım acaba? İdama gidenin kendi hâline gülmesi, milleti güldürmesidir bu da.

 

Kara Mizah

Cumhuriyet Akdeniz’den Faruk Keskin bayramdan birkaç gün önce aşağıdaki haberini yazdı, gönderdi. Günlerdir hiçbir yerde yayımlanmadı. Bu haberi sizlere ben duyurmak istedim. Özetle şöyle:

“Geçtiğimiz günlerde Antalya valisinin turizmci işadamları için Rixsos Downtown Otel’de verdiği iftar yemeği, Akdeniz Üniversitesi’nin kampus alanında inşa edilmekte olan camiye yardım kampanyasına dönüştü. Rixsos otelleri sahibinin 1 milyon lira bağışta bulunduğu iftar yemeğinde Kayı Grup Yönetim Kurulu Başkanı da 500 bin lira nakdi yardımda bulunacağını açıkladı. İftar yemeği sonrası Akdeniz Üniversitesi Rektörü’nün söz konusu camiyle ilgili teknik bilgiler içeren sunumu ve yardım talebinin ardından, farklı bir tutum sergileme şansı kalmayan bazı turizmci işadamları da sırayla bağışta bulunabilecekleri rakamları açıkladılar.

“Akdeniz Bölgesi’nin bu en büyük camisinin inşasına yönelik eleştiriler devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Hilmi Uysal, yapımı yarım bırakılan ‘İleri Biyomedikal Merkezi’ binasına dikkat çekerek, ilaç geliştirme, biyokimya, kök hücre konularıyla, temel ve klinik bilim dallarında önemli araştırmaların yapılabileceği böylesine önemli bir ARGE merkezinin sadece üniversite için değil, Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi. ‘Bizler aslında üniversitelerde bilim üreterek bir anlamda ibadet ediyoruz. Gönül isterdi ki hayırseverler, bilim üretilmesine de ibadet olarak bakabilsinler’ dedi. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz ise Rektörün iftar yemeğinde cami sunumu yaparak para toplamasını bir ‘kara mizah’ konusu olarak nitelendirdi.”

Söyleşide Sayın Keskin’e sözlerimi şöyle sürdürdüm: “Bir üniversitede 50 dönümlük bir alanda 20 milyon liraya 7 bin kişilik cami yapmak, uzun erimde sonuçları çok vahim bir siyasal gösteridir. Sizin üniversitenizde binlerce okura eşzamanlı hizmet verebilecek bir kütüphaneniz ve en az bir kaç milyon kitabınız yoksa, vasat bile olsa, olanaklarınızı cami yapımı için sarf edemezsiniz. Acınası bir kütüphaneniz varken, kampusta bölgenin en büyük camisini yapmaya kalkmanız ancak, özgür ve özgün bilimi boğmayı amaçlayan bir siyaset anlayışından kaynaklanabilir. Gerçekte, üniversitelerin bir tek mabedi vardır, o da kütüphaneleridir.”

Bu yılki seçimlerin rektör adayları panelinde de şunları demiştim:

Üniversitelerin dinin siyasallaştırılmasına yer ve yatak edilmesine karşı duracağız. Öğretim Üyeleri Derneği öncülüğünde önerim şudur: Öğretim üyelerini ve rektör adaylarını bu devasa caminin idari işleminin iptali için dava açmaya çağırıyorum. Davanın kaybedilecek olması önemli değildir. Çünkü yargıyı kaybettik, davayı da kaybedeceğiz. Bu belli. Bundan sonra tüm davaları kaybedeceğiz. Önemli olan bu davanın üniversite değerlerinin savunulması uğruna açılmış olacağıdır. Biliyorsunuz, orta çağda bilim ve felsefe dinin yamağıydı, hizmetkarıydı. Onlar dine hizmet ederlerdi. Yeniden ortaçağa dönüyoruz. Türkiye’nin medreseleri vardı, yine medreseleri mi olacak? Hayır, ikincisine izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin üniversiteleri olacak”.

Ben düşünce özgürlüğümü kullanırken, malum basının ve sosyal medyanın arsızları hakaret ve tehdit özgürlüğü fırsatını hiç kaçırmadılar.

İslamda (Mutezile yaklaşımı yerine), süregiden Gazzali duruşuyla bugün özerk bireye ve özgür düşünceye karşı ciddi bir siyasal şiddet ortamı hızla mayalanmaktadır. Hükümet üyelerinin, yüksek bürokratların hergün tazeledikleri söylemleriyle üniversitelere ağır bir dinsel, siyasal mobbing dayatılmaktadır. Bu yüzden bir rektörün üniversitesine (kütüphane yerine) cami yaptırmak için halktan ve sermayedarlardan para toplamaya çıkması kara, kapkara, karanlık bir hâldir. Haydi, biz buna hafifinden, kara mizah konusudur, diyelim.

Çıktı: “Mavi Akdeniz”, Yazın-Düşün Seçkisi, Bahar 2012, iletişim: [email protected]

Direniyorlar: “Alakarga”, http://www.orplat.com/DERGİLER, 202. sayı; “Akademik Bilinç”, www.akd-oud.org.tr/akademik-bilinc.html, 15. Sayı…

(Cumhuriyet Bilim ve Teknik)

Prof. Dr. Hayrettin ÖKÇESİZ | Tüm Yazıları
Hits: 2050