Bu başlık altında yazı döşenmek muhafazakar yazarların olmazsa olmazı oldu..
Ayda iki kere CHP’ye ayar çeken yazı yazmasalar içleri rahat etmiyor..
Bayram da kural bozulmadı.. Bayramın son günü CHP’nin çıkmaz sokakta olduğu ilan edildi.. Enteresan olan, muhafazakar yazarların CHP’yi kurtarmayı (!) iş edinmeleri değil..
Şu..
CHP’lilerin, muhafazakar yazarları bulup ‘ne olacak CHP’nin hali’ diye sormaları..
Bu çok garip geliyor..
CHP’liler yememiş içememiş, CHP’den nefret eden, karısı iktidar partisinden milletvekili olan eski politikacıyı bulmuşlar reçete yazdırmışlar..
Doğruysa acayip bi durum..
Eski politikacı da ne yapsın CHP’lilerin yoğun isteği üzerine CHP yazısı kaleme almış!..
O CHP’liler kimse oturup konuşmak isterdim.. Sosyolojik bir vaka çünkü..
Düşünün..
Partisinin gidişatından memnun olmayan BDP’li, koyu bir MHP’liye düzelmemiz için ne yapmamız lazım diye soruyor..
O da şunu söyle yaparsanız şahane olursunuz diye akıl veriyor..
Veya MHP’li BDP’liye ‘ne olacak bizim MHP’nin hali?’ sorusunu yöneltiyor..
Komik!..
Bu komik durum bayram maryam dinlememiş..
*
Muhafazakar kalemlerden çıkan CHP nasıl kurtulur konulu yazıların ortak özelliği var.. Birbirinin kopyası gibi..
Genelde bu haliyle CHP’den bi şey olmaz diye bitiyor.. Bu halinin değiştirilmesi isteniyor..
AKP’ye benzemesi öneriliyor..
AKP’nin izinden giderse adam olacağı söyleniyor..
*
Vallahi bilmiyorum..
Bu tür yazıları gırgır olsun diye mi yazıyorlar.. İktidar partisi hakkında satır oynatamadıkları için mi yazıyorlar anlamış değilim..
Ama bu tür yazıları her ay bol miktarda okuyorum.. Bu haftada bir tane çıkar..
Boş geçmez..
Davutoğlu’nun Hatay’ı..
Hatay’da sakallı Suriyeliler cirit atıyorsa.. Sınır yol geçen hanına çevirmişlerse.. Korunuyor ve kollanıyorlarsa.. Hatay’da yaşayanlar rahatsızsa..
Müsebbibi Dışişleri Bakanı’dır..
İzlediği Suriye politikasıdır.. Meseleyi kişiselleştirmesidir..
Şu belli; Bakan’ın Esad’dan sonra karşımıza nasıl bir Suriye çıkacağı konusunda öngörüsü yok..
Geçen gün televizyonda konuştu.. Esad giderse büyük bir zafer kazanacağını düşünüyor..
Esad’a kitlenmiş, kalmış..
Kendini eleştirenleri de formasyon eksikliğiyle suçlayarak işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.. Bunu yaparken oranın her türlü teröre açık alan haline geldiğini gizliyor..
*
Dün Vatan’ın manşetinde vardı.. Adamlar Hatay’ı üs yapmış.. Suriye’ye gidip iki el silah sıkıp geliyorlarmış..
Sadece onlar gidip gelmiyor PKK’nın bombacıları da gidip geliyor!..
*
Eninde sonunda Esad gidecek gitmesine de, faturasını uzun yıllar biz ödemeyelim..
Başımıza, her türlü radikal örgütün mekan tuttuğu 700 kilometre uzunluğunda yeni bir bela almayalım..
İstihbarat zaafı yok
Gaziantep’teki bombalı saldırıdan sonra en çok duyduğum laf buydu..
Hükümet adamlarını geçtim.. Hükümet çizgisindeki yazarlar da ilk günden teşhisi koydu..
İstihbarat zaafı yok..
Nereden biliyorlar!..
İktidar kanadından istihbarat zaafına dikkat çeken tek isim milletvekili Şamil Tayyar’dı.. İçişleri Bakanlığı anında yalanladı.. Tayyar’ın açıklamaları üzerine istihbarat zaafı yok sesleri daha da yükselmeye başladı..
Bir hafta boyunca bu cümle o kadar çok kullanıldı ki; oturduğum yerde zaaf olduğu kanısına vardım..
Olmasa bu kadar çok zaaf yok, zaaf yok denmezdi..
Alex’i Beşiktaş alsın..
Belli ki, köprüler atılmış.. Belli ki, tatsız durumlar olmuş.. Belli ki; şike iddiaları olmasa.. Aziz Yıldırım tutuklanmasa Alex’in bileti geçen yıl kesilecekmiş..
Aykut Kocaman’ın Alex’i istemediğini dünya alem biliyor..
Spor camiası da bu konuda karnıyarık gibi ortadan ikiye bölünmüş..Taraftar da ne yapacağını bilmiyormuş.. Alex, Brezilya’ya dönme hazırlığı yapıyormuş..
*
Kimse üzülmesin üçüncü bir yol önereyim..
Alex’i Beşiktaş alsın olsun bitsin.. Herkesin işine gelir.. Alex Türkiye’den ayrılmamış olur, Fenerbahçe Alex’den kurtulmuş olur, Beşiktaş da aradığı pasörü bulmuş olur..
Herkes için mutlu son..
(Milliyet)
