Halkın parası var da mı harcamıyor?

~ 23.08.2012, Güngör URAS ~

İş alemi talep darlığından yakınıyor.  İç talep yatırım ve tüketim harcamaları yavaşlayınca daralır. Faizin indirilmesini isteyenler, faiz inince yatırım talebinin değil tüketici talebinin artmasını bekliyor.
Tüketici talebi nasıl artar? Ya tüketicinin cebine para girecek ya da tüketici borçlanacak.
Önce tüketici kim? Onu anlatayım.
Tüketici denilenler bu ülkede yaşayan hane halkıdır.
TÜİK belirlemelerine göre 2011 yılı sonunda Türkiye’de 19.3 milyon hane var. Bunların 13.5 milyonu kentlerde, 5.7 milyonu kırlarda yaşıyor.
Acaba bu hane halkının gelir kaynağı ne? Gelirleri olacak ki tüketim yapabilsinler.
TÜİK’in gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre, hane halkının toplam gelirinin yüzde 43.7’si maaş ve ücret geliri. Yüzde 3.6’sı yevmiye. Yüzde 18.6’sı emekli, dul, yetim aylığı...
Demek ki ülke hanelerinin 2/3’ünün harcaması, maaş, ücret artışına bağlı.
Maaş ve ücretler artmaz ise, harcamalarını artırma şansları yok.

Halk maaş ve ücretle yaşıyor
Geliri yetmeyen ne yapar? Borç alır. Merkez Bankası’nın verilerine göre hane halkımızın banka ve banka dışı borçlarının toplamı, harcanabilir gelirlerinin toplamının yüzde 51.7’sine ulaşmış durumda. Bu oran 2009 yılında yüzde 36.4 ve 2010 yılında yüzde 45.8 idi. Hane halkı harcanabilir gelirinin yüzde 4.8’i oranında da faiz ödüyor.
TÜİK geçtiğimiz günlerde hane halkının tüketim harcamalarına ait verileri yayınladı.
2011 yılında hane halkı başına aylık tüketim harcaması 2.120 TL, fert başına aylık ortalama tüketim harcaması 967 TL.
Türkiye genelinde tüketim harcamalarından en yüksek payı yüzde 25.8 ile kira ve konut harcamaları, yüzde 20.7 ile gıda harcamaları alıyor.
Gelir gruplarına göre harcamaların şekli değişiyor. Örneğin alt gelir grubundakilerde toplam tüketim harcamasının yüzde 30.9’u gıdaya giderken, üst gelir grubunda gıda harcamalarının payı yüzde 16.0’a düşüyor.

Hane halkı aylık harcaması 2.120 TL
Türkiye genelinde ortalama hane halkı aylık tüketim harcaması toplamı olan 2.120 TL’nin 439 TL’si gıdaya, 547 TL’si konut ve kiraya, 135 TL’si ev eşyasına, 366 TL’si ulaştırma ve haberleşmeye gidiyor.
19.3 milyon aileyi, en fakirinden en zenginine yüzde 20’şerlik gruplara bölerek 5 ayrı grup oluşturulduğunda, toplam tüketim harcamalarında 4’üncü ve 5’inci yüzde 20’lik hane halkı gruplarının (zengin ve en zenginlerin içinde bulunduğu her biri 3 milyon 860 bin hanelik 2 grubun) tüketim harcamalarındaki ağırlığı dikkati çekiyor. Toplam tüketim harcamalarının yüzde 59.5’ini bu 2 gruptaki haneler yapıyor.
Sonuç: İç talep ya gelir artışı ile ya tüketici kredilerinin şişirilmesi ile canlanacak. Maaş ve ücret gelirini artırmak mümkün değil. Maaş ve ücret artmadan hane halkının çoğunun geliri artamaz. İşte onun için iç talebi canlandırmak isteyenler faizin ucuzlamasını bekliyorlar. Faiz ucuzlayınca hane halkının borçlanarak daha fazla tüketim harcaması yapacağı umuluyor.

(Milliyet)

Güngör URAS | Tüm Yazıları
Hits: 1422