Demokrasi için içişleri şartı

~ 28.02.2012, Nazım ALPMAN ~
Hrant Dink Suikastının iki mahkûmundan biri olan Yasin Hayal, cezaevinden Taraf gazetesine mektup yazdı.

Yasin Hayal belli ki büyük bir “hayal kırıklığı” yaşıyor. Hrant’ı nasıl ve neden öldürdüklerini en ince ayrıntısına kadar anlatıyor.
 
Yasin’in son mektubu o kadar çok şeyi yerli yerine oturtuyor ki… Mesela Trabzon’daki McDonald’s bombalamasından sonra Trabzon Terörle Mücadele Şube Müdürü Yahya Öztürk, Yasin’in sırtına vurarak diyor ki:
-Bu memleketin sen ve Erhan gibi kahramanlara ihtiyacı var. Seni en kısa zamanda çıkartacağız, için rahat olsun!
Bombalama malzemelerini ona Erhan Tuncer vermiş. Hrant’ı da yine Erhan tanıtmış:

-Ermenilerin Atatürk’üdür. Çok tehlikeli biridir. Türklerin kanı zehirlidir, dökülmesi gerekir diyor!

Yasin ilk kez bu kadar açık konuşuyor. Avukatı Eda Salman bile bunları ilk kez duyduğunu söylüyor.

Yasin “Ramazan Bey de benden söz ederken ‘iyi çocuğa benziyor’ demiş. İnsanın hoşuna gidiyor tabii…
 
Bombalama yapan birine iyi çocuk dediğine göre, demek ki onların istediği bir şeyi yapıyorum” diye devam ediyor…
Bir ülkede emniyet teşkilatından bu kadar çok kişi bir araya gelerek cinayet tezgahtarlığı yaparsa, o ülke de demokrasiden söz edilebilir mi? Hiçbir siyasi cinayet açığa çıkartılamaz. Çünkü işin içinde devletin temel teşkilatı olan emniyet birimleri yer alıyor. Cinayet çözülürse -Allah korusun- devlet çöker!

Böyle korku salıyorlar.

Çöksün böyle devlet ne olur ki?

Vatandaşlarını kirli cinayetlerle ortadan kaldırmayan bir devlet yeterli hizmeti verememiş mi kabul edilir?

Türkiye’nin tanıdığı en parlak siyasetçilerden olan 1978-79 yıllarında İçişleri Bakanı olarak görev yapan Hasan Fehmi Güneş, geçenlerde imc-tv’de bu satırların yazarına şöyle dedi:

-Demokrasi için içişleri bakanlığının reorganizasyonu şart! Hatta birinci şart!

Güneş bu kadar söyledi… Hrant Dink Cinayeti ile Hasan Fehmi Güneş’in sözlerini alt-alta getirince Türkiye gerçeği daha net ortaya çıkıyor.

-Demokrasi için cinayet işlemeyen bir içişleri teşkilatına ihtiyaç var!
 
***

HES ARTIK!

Enerji yatırımları gelişiyor.

Yeni barajlarda “Kâr Patlaması” yaşanacak.

İlk patlama Adana’da oldu:

2 ölü 8 kayıp!

 

Çok yaratıcı bir afiş… AKP Ampulü şimdiye kadar hiç bu kadar etkileyici çizilmemişti…

***

ABD-PKK ittifakı!?!

Mehmet Ali Birant’ın “Son Darbe 28 Şubat” belgeseli ve kitabında yakın tarihin önemli ayrıntıları gün ışığına çıkıyor.

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan Türkiye’ye getirilmesi konusunda ne masallar anlatılmıştı?

Bordo bereliler gidip baskın yapmışlar, Öcalan’ı kıskıvrak yakalamışlar, alıp getirmişler…

Hepsi yalanmış meğerse!

CİA’nın Ankara’daki istasyon şefi MİT Başkanı Şenkul Atasagun’a gelip “Washington kararını verdi, Öcalan’ın yakalanması konusunda size yardım edeceğiz” diyor.

Yardım falan değil basbayağı ABD operasyonu ile Apo yanlış bilgilendirilerek “Hollanda’ya gidiyorsun” diye Türkiye’den gelen uçağa bindirilmiş.

Aslında bunu daha önce Süleyman Demirel, Yavuz Donat’a anlatmıştı:

-Bir gün MİT Başkanı geldi, ‘Amerikalılar Apo’yu yakalayalım mı’ diye soruyorlar dedi. Biz de ‘yakalasınlar’ dedik!

O yıllarda bir başka efsane de şu idi: PKK örgütünün arkasında ABD var!

Bu şekilde PKK-ABD ittifakının da nasıl bir şey olduğu iyice ortaya çıkmış oldu!

(Birgün)

Nazım ALPMAN | Tüm Yazıları
Hits: 2176