Her toplumun tarihinde çok can sıkıcı, çok olumsuz, hiç kimsenin savunamayacağı olaylar olmuştur. Hiçbir şey bu tip olumsuzlukları meşrulaştırmaz, bunun hafifletici sebebi olamaz ve kimse de bunu savunamaz. “Hasan’la Hüseyin üçü de Muaviye’nin kızıdır” lafındaki gibi olayın neresini düzelteceksin, hepsi yanlıştır. Her şey açıkça konuşulmalı, hiçbir şey karanlıkta kalmamalı; buna kimsenin bir şey dediği yoktur. Bizdeki herkesin bildiği “sır” gibi durumdan çıkar sağlamak amacıyla yapılmamalı.
Rize’de öğretmen ilkokuldaki öğrencisine “İslamın şartı kaç?” diye sorunca çocuk “Öğretmenim bilmiy musun, yoksa domuzluğuna mı soraysun” demiş. Bugünkü lüzumsuz tartışmayı da açıklayan bir cevaptır çocuğun dediği. Şimdi durup dururken Başbakan’ın başlattığı bu tartışmaya “Adını ne koyacağız” denir.
Başlıktaki sözler hiçbir şekilde bir araya gelme ihtimali olmayan laflardır. 1938 olaylarını yaşayan yaşlı Dersimlilere bu konu sorulduğunda çoğunlukla sessiz kalıyorlar, bunun bir anlamı olmalı. Bugüne kadar yapılan bütün seçimlerde 1950 hariç, bu insanlar oylarını hiçbir şekilde sağ partilere vermemişlerdir. Bu sağcılar açısından izaha muhtaç bir durumdur. Son günlerde bu işi bağırarak açıklayan Tayyip Erdoğan “Beni Alevi hâkimler mahkûm etti” diyor. Tunceli, Çemişkezek ve Pertek ilçesi hariç tümü Alevilerin yaşadığı yer. Hadi şimdi çıksın, aklı başında bir sağcı bu durumu izah etsin bakalım. Mesela Bülent Arınç, hâkimlerin Alevi olmasının davayı nasıl etkilediğini eski bir avukat olarak anayasa hukuku profesörü Burhan Kuzu, o engin hukuk bilgisiyle dini inançların hâkimlerin kararları üzerindeki etkilerini açıklasın. Şaka yapmıyorum, ‘essahtan’ merak ediyorum. Hatta yapacakları yeni anayasaya da “Sünni inançtakilerin Alevi yargıçlar tarafından yargılanamayacağı” diye bir madde koysunlar. Şu anda fiilen 81 validen hiçbirisi Alevi değil, en son Kırklareli Valisi Ali Haydar Öner vardı, o da Isparta milletvekili oldu. Bu fiili durumu kim izah edebilir?
Ne oldu da birdenbire Alevi ve Dersim konusu gündeme geldi acaba? Mesela bu AKP’liler Alevileri hiç sevmez, aynen Alevilerin AKP’lileri sevmediği gibi. Seçim sonuçları bunu gösteriyor. Azıcık daha açalım konuyu; Meclis’teki, hükümetteki hiçbir AKP’li çocuğunun bir Aleviyle evlenmesine razı olmaz. Böyle bir şey bunlara teklif bile edilemez. Bir tek istisna Ertuğrul Günay olabilir, o da sayılmaz. Mesela bunların oturdukları mahallelerde “Dersim Kasabı” olsa, hiçbirisi “Kızılbaşların kestiği yenmez” diye gidip et almaz. Daha çok şey sayabiliriz... Yani demem o ki isterseniz her şeyi dürüstçe tartışalım, kıvırmadan ama bağırmak yok, güç göstermek yok. Anadolu insanının nasıl, ne zaman, peygamberin ölümünden kaç yüz yıl sonra Müslüman olduğunu da.
Ve işte artık her gün etrafında dolanmadan direkt vurduğunuz Cumhuriyet ve dahi laiklik böyle saçmalıklar yüzünden insanlar kavga etmesin diye getirilmiş.
‘1969 Kanlı Pazarı’ ve Amerikan askerlerinin İstanbul’a gelişini protesto eden devrimcilerin üzerine saldırarak iki kişiyi öldüren dinciler için de iki laf etseniz. Nedir dincilerin Amerikan aşkının kaynağı?
Ne olur artık kimse gerilimden beslenmesin. Mutsuzluk değil, mutluluk paylaşılsın. Mevcut duruma farkında olmadan alışıldığı sanılmasın, tahammül denizi tükenir, sevgi denizi tükenmez.
Sahi dolar iki lira oluyor, gelişen dediğiniz ekonomiye göre şu andaki kişi başına düşen milli gelirin 6 bin liraya yaklaştığının farkında mısınız?
(Cumhuriyet)