Demokrasi Şampiyonluğunun Mumu.

~ 24.11.2011, Nilgün CERRAHOĞLU ~

Önceki akşam BBC ana haber bültenini izlerken yemekte lokmam ağzımda kaldı….

Dünya TVlerini Mısırın Tahrir Meydanı ile Suriyeden gelen kanlı baskı öyküleri kaplamışken BBC manşet haberiniTürkiyeye ayırmıştı.

Prime timea Nedim Şener, Ahmet Şık, Odatvdavasıyla başlayan BBC spikeri; adalet sarayıönünde toplanan gazetecilerin gösterilerini ekrana yansıttıktan sonra Anglosakson basının baştan beri el üstünde tuttuğu Erdoğana sözü getirdi ve Başbakanın grup konuşmasında Esada hitaben sarf ettiği; Hitlere, Mussoliniye, Çavuşeskuya, Libya liderine bak da... (ders al!)sözlerini görüntüleriyle ekrana taşıdı.

Arkadan müstehzi bir ifadeyle -mealen!- spikerErdoğan hiç yılmayan bir demokrasi sözcüsü oldu. Çevresindeki ülkelerin liderlerine her fırsatta demokrasi dersi veriyor. Ama bakalım şimdi kendi ülkesinde durum nasıl? Türkiyenin insan hakları karnesi ne durumda?diyerekşakOdatvdavasını yayına sokuverdi

BBC, Odatv davasına; Suriye-Mısır olaylarından çok daha çarpıcı ve ivedi bir konum biçmişti.

Gül “Abdülaziz’in ağırlandığı” salondayken

Şu İngilizlerin yaptığına bakın!

Sen tut Cumhurbaşkanını -bizzat kendi sözleriyle- dünyayı keşfettiğiLondrada, Osmanlı Sultanı Abdülazizin ağırlandığı Müzik Salonu’ndaizzet ikram baştacı et

Cumhurbaşkanımız İngiltere kraliçesiyle ziyafet sofrasında jonduri balığı file, muslu tavuk, Windsor kuzusu, tereyağlı taze fasulye-rezene-tere salatası, çikolatalı tartyerken tam

İngiliz bayrağı denli İngilterenin simgesi olan bir kanalla vur!

Türkiyenin demokrasi, basın-ifade özgürlükleri ve insan hakları karnesi olduğu gibi dünyaya bir anda faş edilsin!

Cumhurbaşkanı İngilterenin de ait olduğu AByi miserable/zavallıdiyerek küçümserken; -zavallılık kontenjanından- ortalık yerde demokrasimiz un ufak edilsin.. .

Gerçi BBC Gülden çok Erdoğana odaklandı

Erdoğanın Arap liderlerine ısrarlı şekilde verdiği söylev/nasihat/ demokrasi dersleriyle, Türkiye kapsamındaki uygulamaların hiç mi hiç uymadığını, tersine birbirine tezatteşkil ettiklerini söyledi

Şener, Şık için Odatvdavasını izlemeye gelen gözlemcilere tutulan mikrofonlardan, Türkiye de basın-ifade özgürlüklerinin olmadığı vurgulandı. Çin gibi ülkelere rahmet okutan sayılara varan 60 küsur gazetecinin demir parmaklıklar arkasında olduğuna gönderme yapıldı

Dünyayı ne de olsa parmağında oynatan Britanya İmparatorluğunun mirasçısı bir ulustan söz ediyoruz

Londra, basını ve diplomasisiyle -Cumhurbaşkanı sarayın müzik salonundaağırlanırken- Ankaraya mesaj veriyor: İstikrar (ve gayet tabii büyük İngiliz yatırımları için!) sen çok çok önemli bir partner olabilirsin!demeye getiriyor: Amma velakin gözümüzün kör olduğunu sanma... Olan biten her şeyin farkındayız! Fazla havalara girip yüksekten uçma!

Öyle ya!

Dokuz yıldır iktidarda olan AKP hükümetinindemokrasi, basın özgürlükleri, insan haklarıkarnesinin miserable”(!) tablosunu, İngiliz gazeteciliğinin medarı iftiharı BBC durdu durdu da şimdi Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı; Cameron ve kraliçe ile yüz yüze yemek yerken mi keşfetti?

“Otokratik Erdoğan” ayarı

Geçen hafta tıpkıTimeda çıkan Erdoğans Way!kapak öyküsü gibi.

Bir ABD kuruluşu olan Timeda bir yandan alayıvalayla Erdoğanı kapak yapmış; bir yandan içerde verip veriştirmiş; Erdoğanın otokratik huylar sergilediği, politik rakiplerine saygısızlık edip muhaliflerini hapse attığı ve medyanın gözünü korkuttuğu doğrudemişti.

Bununla yetinmemiş

Türkiye ve Batıda siyasi analizciler Erdoğanın anayasayı elinde daha çok yürütme gücü toplamak için yeniden yazmak istediğinden kuşkulanıyordiye eklemişti

Anglosaksonlar bir yandan okşarken bir yandan yeriyorlar

Pazar günüVatanda bu satırlar için Güngör Mengi Bu eksiler, demokrasiyi içselleştirmiş bir toplumda hiçbir lidere Erdoğandaki gücü elde etmesine izin vermezdiyen çok veciz bir yazı yazdı veFransızların bon pour lOrientifadesini hatırlattı: Erdoğan için de (söylenenlerden) Türkiye için (bu kadarı!) iyidir, yeterlidiranlamı çıkıyor.

Time meseleyi bizzat zaten makalenin bir alt paragrafında açıklıyor:Ortadoğu perspektifinde Türk modelinin en büyük fazileti, onun bir İslamcı tarafından uygulamaya konmasıdır!

Erdoğan için kullanılan tanım -dikkatinizi çekerim- AKP nin ilk yıllarındaki gibimuhafazakâr demokratfalan değil

Doğrudan doğruya İslamcı”.

İcabında sekülerlik diskurunu kullanan otokratik birİslamcı şeklinde tarif ediliyor özetle Timeyazısında Erdoğan..

Dört dörtlük bir Bon pour lOrientprofili

Hal böyle olunca bu profil, Buckingham Sarayında kurulan sofralarla çakışan biçimde, gereğince dokundurulup hatırlatılıyor.

(Cumhuriyet)

Nilgün CERRAHOĞLU | Tüm Yazıları
Hits: 1819