Sap ile saman karıştırma uzmanları

~ 01.09.2011, Mehmet Y. YILMAZ ~

30 Ağustos Zafer Bayramı için yapılan kutlamada ev sahipliğini “başkomutan” olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üstlendi ve bu durum “asker-sivil ilişkilerinin yeni ulaştığı dengenin bir üst aşaması” olarak yorumlandı.

Bence bir sakıncası yok. Cumhurbaşkanı madem başkomutandır, “asker bayramının” ev sahibi olması da normal olanıdır.
Ancak gazetelerde bazı köşelere yansıyan ve bazı haberlere konu olan bir durum var ki dikkatinize sunmadan edemedim.
Radikal’in haberine göre 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları “biraz fazla militer” bulunmuş. İddiaya göre “asker güç gösterisi yapıyormuş”, bu bayramın da sivilleşmesi gerekiyormuş.
Dicle Üniversitesi’nden Yardımcı Doçent Vahap Coşkun şunu öneriyor: “Şaşaalı askeri törenler yapacağımıza, farklı kimlikleri, kültürleri bir araya getirebileceğimiz piknik, konser benzeri organizasyonlar düzenlenmeli.”
Zaman Gazetesi’nde de Prof. Dr. Mümtazer Tüköne, (hatırlayacaksınız, Abdullah Öcalan’a paşalık verilmesini ve ordunun kayyuma devredilmesini de istemişti!) “asker bayramının” nasıl kutlanması gerektiğini anlatırken Cumhuriyet’in kuruluşundan sonraki 29 Ekim törenlerini hatırlatıyor: “Fener alaylarında ilçedeki itfaiye aracı, traktör, ambulans, iş makinesi gibi araçlar halkın önünde geçerdi!”
Türköne, 30 Ağustos törenlerinin önümüzdeki dönemde kapalı alanlarda yapılması gerektiğini de söylüyor.
Böylece cennet vatanımızda sap ile saman bir kez daha birbirine karıştırılmış oluyor, hem de akademik bir şekilde!
Bizim “resmi bayramlarımızın” (“milli günlerimizin” de diyebiliriz) her birinin bir sahibi var. 23 Nisan hem TBMM’nin kuruluşu nedeniyle egemenlik bayramı, hem de çocuklara ait bir bayram. 19 Mayıs ise gençlik bayramı.
Sivilleşme ve antimilitarizm bu bayramlar için tartışılmalı. Çocukları ve gençleri askeri düzen içinde uygun adım yürütmek, tuhaf koreografileri spor diye yutturmak gibi meseleleri var bu bayramların.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ise adı üzerinde “halkın” bayramıdır, kuruluş yıllarında kutlamaları elbette sivil nitelikteydi ve öyle olmaya devam etmelidir.
Ama arkadaşlar üzülerek bildiriyorum ki 30 Ağustos Zafer Bayramı, aynı zamanda ordunun bayramıdır, askeri bir gündür, askeri törenlerle kutlanır.
Dünyanın birçok demokratik ülkesinde askeri bir milli gün vardır ve o bayramlarda askerler ellerindeki “oyuncakları” da sergilerler, dosta, düşmana ordunun gücünü göstermek için!
Askerlere ait bir milli gün, elbette askerlere ait düzen içinde kutlanır.

(Hürriyet)

Mehmet Y. YILMAZ | Tüm Yazıları
Hits: 1717