Kürt Sorununu Sosyalistler Çözer
Toplumsal ve siyasal sorunları bir bütünlük ve tutarlılık içinde açıklayan bir tek sosyalistlerdir. Kürt sorununu da ancak Türkiye’nin bütününün çelişki ve sorunlarıyla birlikte, Kürt ve Türk sosyalistleri çözebilir.
Sosyalistler, ırk ve inanç açısından bakmaz olaylara. Esas olan insandır ve insan haklarıdır sosyalistler için. Sosyalistler Kürtçü ya da Türkçü değildir, bu konuda taraf değildirler.
Türkiye’deki solun geçmişine bakıldığında da çok rahat görülebilir. TİP 1970’te 4. büyük kongresinde sorunun adını ilk defa “Doğu sorunu” diye koymuş ve bunun çözüm önerilerini karar altına almıştır. Ancak 12 Mart 1971’den sonra TİP bu kongre kararı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmıştır. Halbuki 1965-69 dönemi Diyarbakır ve TİP’in tek Kürt Milletvekili Tarık Ziya Ekinci, “siyasal temsil bağlamında Türkiye Kürtlerinin ayrılıp bağımsız bir devlet kurma talebinin gerçeklerle ilgisi olmayan bir fantezi olduğunu” bugün bile söylemektedir.
Toplumsal taleplerin gerçekliği, ancak nesnel, ekonomik, sosyal ve siyasal koşullarla uluslararası konjonktür çerçevesinde değerlendirilerek belirlenebilir. Böyle bir değerlendirme yapılmadan öne sürülen talebin ciddiye alınması doğru olmayacaktır. Ve sorunun çözümü demokratikleşmeyi önkoşul sayan, demokrasiyi benimsemiş siyasi güçlerin, grupların, kişilerin çabasıyla sonuçlandırılacaktır.
Bugüne kadar ki anlayışların ve muhatapların bu sorunu çözme şansı yoktur. Bugüne kadar ölen elli bin insanımızın sayısı katlanarak gider eğer iş yine bunlara kalırsa.
Türkiye’nin diğer sorunları gibi Kürt sorunu da birlikte çözülebilir. Mevcut durumda devletten çok ağır darbeler yemiş olan sosyalistler ve demokrasi güçleri dağınık durumdadır doğal olarak. Bunun nedeni toplumdaki aydınlanma ve dayanışma bilincinin yeterince gelişmemiş olmasıdır. Kürt sorununun çözümü sosyalist bir program da değildir. Öncülüğünü sosyalistlerin yapacağı demokrasi güçlerinin mutakabatıyla oluşacak buna özel ortak sol bir programla çözülebilir.
Bu işe sürekli ‘akil adamlar’ denen önerileri somuta indirmekle başlanmalı. Yani adı konmalı kimlerle nasıl başlanmalı diye. Bir kere bu başlangıçta Kürtçüler ve Türkçüler olmamalıdır. Yani sadece sosyalistler olmalıdır. İlk etapta aklı başında hiçbir sağduyu sahibinin itiraz edemeyeceği isimler olacaktır. Hayatı boyunca katılırsınız katılmazsınız devrimci mücadeledeki yeri tartışılmayacak, Kürtlerin de,Türklerin de itiraz edemeyeceği, özellikle Kürt hareketi yöneticilerinin hayır diyemeyeceği isimler olacaktır.
Kürtlerden TİP 1965-69 Diyarbakır Milletvekili Tarık Ziya Ekinci, bir dönem TİP Genel Başkanlığı yapmış Av. Mehmet Ali Aslan. Türk sosyalistlerinden Sarp Kuray ve Oğuzhan Müftüoğlu. Kuray’a da Müftüoğlu’na da Kürt hareketini yönetenlerden hiçbir itiraz gelmez. Sarp Kuray’ın Kürt hareketi yöneticileriyle özel ilişkileri olduğunu, devlet dahil herkes bilmektedir. Oğuzhan Müftüoğlu ise kişi olarak sosyalist mücadelede hiçbir arıza yapmamış ve Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük sosyalist hareketinin lideri. Kimse bu kişilere itiraz edemez.
Eğer görüşmeleri bu ilk etapta önerebileceğimiz kişiler yaparsa bu iş en kısa zamanda çözülür. Türkiye’nin şu anda başka da bir şansı yoktur.
Geçmişi karıştırmadan, kimseyi suçlamadan, önyargısız ve şartsız yetki verilsin, bu iş hemen çözülecektir. Artık verin sosyalistlere bu kadarcık fırsatı ve bir dönem kimse konuşmasın yeter.
(Cumhuriyet 20.08.2011)
Hits: 2710
